❛ Adeliane Forbes
yıllar sonra Mystic
Falls'a tekrar döndü. ❜
On yıl önce annesi ve babasının ayrılmasıyla babasının yanına Phoenix'e giden Adeliane yıllar sonra babasının evlenmesiyle tekrardan Mystic Falls'a geri döner.
Geldiği andan itibaren ke...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Damon arabayı şehrin dışındaki bir barın önünde durduğunda ona döndüm. "Ciddi olamazsın." dedim isteksiz bir tavırla.
Damon gülümseyerek emniyet kemerini çıkardı. "Sana harika bir fikrim olduğunu söylemiştim." dediğinde ona bakıp göz devirdim.
"Isobel'in notlarını oku-" Damon sözümü keserek araya girdi. "Blah, blah, blah, blah. Yolculuğun asıl amacını unutuyorsun Sarışın." dedikten sonra cevabımı bile beklemeden arabadan indi. Peşinden inmek zorunda kaldım.
"Eğlenmek için vaktimiz yok Salvatore." dememe rağmen Damon beni duymazlıktan gelerek mekanın giriş kapısına ilerledi.
İçeriye girdiğimiz de bizi fark eden kıvırcık saçlı kadın bar tezgahından çevik bir hareketle atlayarak yanımıza geldi. "İnanamıyorum, Damon Salvatore burada." diyerek Damon'ın boynuna atıldı.
Damon da kadına sarıldığında aralarındaki yakınlık sebepsizce beni rahatsız etti.
Geri çekildiklerinde barmen kadın beni yeni fark etmiş gibi bakarak "Peki seni nasıl kandırdı ?" diye sordu. Anlamadığımı belli edercesine başımı salladım. "Ne ?"
Kadın alaylı bir tavırla "Kandırmadıysa daha kötü demektir." dediğinde Damon ikimize bakıp gülümsedi. İkisi arasında benim ayak uyduramayacağım bir samimiyet vardı. Bu da dışlanmış gibi hissetmeme sebep oluyordu.
"İkiniz nerden tanışıyorusunuz ?" diye sordum.
Kadın tekila bardaklarını önümüze koyarken cevap verdi. "Yirmi yıl önce üniversite de tanıştık." dediğinde Damon'a döndüm. "Üniversiteye mi gittin ?"
Damon barmen kadının doldurduğu tekile bardağını kafasına dikmeden hemen önce "Üniveriste kampüsün de bulunmuştum." diye cevap verdi.
"O zamanlar henüz birinci sınıftım ve ilk görüşte Damon Salvatore'a aşık oldum. O da bana küçük sırrını anlattı. Ve daha da aşık oldum. Çünkü benim de biriyle paylaşmak istediğim küçük bir sırrım vardı." dedi.
Damon elimdeki dolu tekila bardağına uzanırken fısıldadı. "O da bir cadı."
Kadın elini bana doğru uzattı. "Ben Bree." dediğinde uzattığı elini tuttum. "Adeliane." dedikten sonra el sıkıştık. Geri çekildiğinde gözlerini kısarak bize döndü.
Damon tabure de oturuşunu dikleşirdikten sonra konuştu. "Katherine yaşıyor." dediginde Bree şaşkın bir şekilde Damon'a baktı. "Mezarı açmayı başardın mı ? Nasıl oldu ?"
İşte o zaman Damon'a mezarı açmaktan bahseden cadının Bree olduğunu anladım.
Damon başını hafifçe salladı. "Katherine mezarın içinde değildi. Hatta ölmemiş bile. Sadece bizi kandırmış." diye açıkladı.
