#2

253 19 20
                                    

Aradan birkaç gün geçmişti. Bir gelişme yoktu.
Doktorlar durumun iyiye gittiğini söylüyordu sadece. Jimin dayanamamış yastığını da alarak çantasıyla geri gelmişti hastaneye.
Önümüzdeki birkaç gün için çekimleri ertelemiştik.

Bir ara Jimin'in yeni konuşmaya başladığı çocuk Yoongi ile tanışmıştık. Hastaneye gelmişti o da bir süreliğine.
Hasta ziyareti yerine Jimin ile görüşmek için bahane arıyordu demek daha doğru olurdu fikrimce.

4. günün sabahında her sabah yaptığımız gibi hastanenin kantinine gitmiştik Jimin ile.

"Her gün aynı şeyleri yemekten içim çıktı ben de bu sabah bir değişiklik yaparak hastanenin karşısındaki yerden kaptım bir şeyler."

Benden önce yemeye başlamıştı Jimin. Ağzındaki lokmayı hızla çiğnemeye başladığında ayağını ayağıma vurdu yavaşça.

"Uzun zamandır elinden bir şey yemiyorum. Çalışanını aç bırakman çok yanlış."

"Gerçekten aç bırakmışım seni. Eve dönünce söz ilk ben yapacağım yemekleri."

"İşte adam gibi adam ya."

Yemeklerimizi bitirdiğimizde tekrardan yoğun bakıma geri döndük. Fakat o gencin yattığı yer boştu.

"Taehyung,çocuk gitmiş."

"Evet,görebiliyorum."

"Çaldılar mı acaba?"

"Saçma sapan konuşma,kutu bebek mi bu? Kim niye çalsın."

"Kim niye böyle bir şey yapsın demiştin ama yaptılar işte bunu da yapmış olmasınlar."

"Germe beni Jimin,çok film izliyorsun bence sen."

Gelen tanıdık sima ile adımlarımı büyütüp doktorun yanına geldim.
O da bizi görmek istiyor gibi karşılaşınca kaşları havaya kalkmıştı.

"Hastayı normal odaya aldık."

Jimin hemen yanımıza geldi.
"Uyandı mı peki?"

Doktorun verdiği olumlu cevap ile ikimizin de içine su serpilmişti.
"Evet Bay Park, uyandı."

"Hangi oda?"

"7. Kat en soldaki oda."

Doktorun yanından ayrıldık ve asansöre ilerleyip 7. Kata çıktık. İçimde bir kıpırtı vardı. Heyecandan mı yoksa aklımda günlerdir yankılanan soruların oluşturduğu meraktan mı bilmiyordum.

Odaya girdiğimizde bakışları ilk benim sonra da Jimin'in üstünde dolaşmıştı.
Beni bir yerlerden tanıyormuş gibi gözlerini kısarak tekrar inceledi.

"Kim Taehyung ben,bu da arkadaşım..."

"Park Jimin."

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

Hiçbir şey demedi. Sadece bize bakıyordu. Biz de ona baktık sadece.

"Aç mısın?"

Sadece baktı. Bakmaktan başka bir şey yapmıyordu derken yukarı aşağı başını salladı sadece. Evet,gelişme var. Güzel gidiyorum.

"Özel bir isteğin var mı?"

Başını sağa sola salladığında ben de başımı yukarı aşağı salladım. Böyle anlaşacaktık demek ki. Jimin'e başımla gel yaptığımda o da başını yukarı aşağı salladı ve ikimiz de odadan çıktık.

"Dilsiz mi acaba?"

"Bilmem."

Yürümeye başladığımda o da adımlarını hızlandırarak peşimden geldi.

The Prisoner in Basement-[taekook]Where stories live. Discover now