5

36 4 2
                                    

Minho jisungun yanında kalmak için yalvarmış ve diğerleri de kabul etmişti. Tabi bu biraz zor olmuştu.

"Lütfen hyung!" Chana yalvarıyor

"Hayır! Seungminlerden biri kalmalı. Onlar daha endişeli"

"Ama her şey benim suçum. Bırak da suçumu telefi edeyim hyung!"

"Ah!"

"Bırak da o kalsın chan hyung. Hem, her neyse sonra konuşuruz" diyip göz kırptı seungmin.

"Ah tamam!"

"Yes be!"
-
Birkaç dakika sonra geç olduğu için herkes gitmiş ve minho jisungun kaldığı odaya gitmişti.

Oda normal hasta oldasıydı. Yatağın yanında bir koltuk, diğer yanında küçük bir vitrin ve vitrinin üzerinde bir çiçek, gözlük, ve defter mi kitap mı anlayamadığı bir şey vardı.

Defterin üstü içindeki bir şeyden dolayı potluk yapmıştı. Bu da içinde kalem olduğunu kesinleştiriyordu.

Minho jisungun yanındaki tekli koltuğa oturdu ve dizlerini birbirine bastırarak ellerini önünde birleştirmişti.

"Selam jisung." Diye konuşmaya başladı.

"Beni duymayacağını biliyorum ama sadece sıkılmamak için seninle konuşacağım"

"Delirdiğimi düşünme sadece sana yaşattığım şey için üzgünüm. Evine gidemediğin ve aileni meraklandırdığım için üzgünüm"

Cidden jisungun ailesi neredeydi. Merak etmiş olmalıydılar ama neden gelmemişlerdi.

Aynı zamanda danışma:
"Alo. Merhabalar ben seul devlet hastanesinden arıyorum adım hwang yeji bayan han ile mi görüşüyorum"

"Evet benim. Sorun ne?"

"Oğlunuz han jisung-"

"Onun hakkında bir şey diyeceksen telefonu kapat. Ölse bile umrumda değil o benim oğlum değil!"

"Ama efendim. Oğlunuz-"

"Şu lanet yaratığa oğlun demeyi kes! Telefonu kapatıyorum. Konuşmaya devam etme!"

Ve telefon kapandı

"Tanrım bu nasıl anne?!" Dedi şokla.

O sırada kapıdan içeriye koşarak dolgun dudaklı biri girdi ve danışmanın masasına tutunarak soluklandı.

"Efendim iyi misiniz?!" Dedi yeji endişeyle.

"Han.. han jisung!"

"Evet neyi oluyorsunuz?" Dediğinde yeonjun derin nefes alıp konuşmaya devam etti.

"Han yeonjun kardeşiyim"

"142. Odada kalıyor ama zaten bir ziyaretçisi var" yeonjun kadını duymazdan gelerek 142. Odayı bulmak için koşarak oradan uzaklaştı.

Yeji çocuğun arkasından ne kadar bağırsa da yeonjun durmadı ve asansöre koşmaya devam etti.

En sonunda abisinin olduğu odayı bulunca direkt odaya daldı.

Abisinin yanında kendi kendine konuşan birini görmeyi beklemiyordu.

"Hey?"

"Sende kimsin?!"

"Şey aaa üzgünüm ben lee minho ve aaaa abinin bu hale gelmesinin binevi sebebi benim"

"Sebebi umrumda değil çık da abimi göreyim"

"Ah tabi!" Dedi minho ve hafif öne eğilerek odadan çıktı.

"Bir dakika abim mi dedi! Ne kadar da terbiyesiz."

Basket takımı//minsungWhere stories live. Discover now