Adım adım

3.8K 146 67
                                    

Murat Şimşek

Buse'nin odasına gidip, Alya'ya uygun birkaç kıyafet ve bir tane ayakkabı alıp, dışarı çıktım. Dışarda hâlâ duran Alya'yı görmem ile sinirlendim. "Sen niye hâlâ burdasın?" Yanıma geldi, elini omzuma koydu " taksiye binip, kaçırılıncada de bunu tamam mı?" Ondan uzaklaştım ve ona baktım " neyden bahsediyorsun?" O da benden ayrıldı ve arabaya doğru yürüdü. "Arabaya bin anlatırım." Onunla hiç kavga edemezdim, hem de bu durumda.

Dediği gibi arabaya bindim. Anahtarı yuvaya sokması ile konuşmasına başladı.

"Ben nasıl kaçırıldım, biliyor musun?" O görmese de kafamı hayır anlamında salladım. "Taksiye bindim. Tamam, çok gülünç." Derin bir iç çekti. "Göreve giderken taksiye bindim ve yolda pusuya düşürdüler. Şoför de toydu zaten. Hemen yakalandım. O yüzden bekledim zaten seni." Teker teker gardını bana karşı düşürüyordu, bu da benim hoşuma gidiyordu.

Yoldan dışarı baktım. Savaş yavaş yavaş zehir gibi kanımıza işliyordu. Çoğu kişi protesto ederken çoğu kişi onları sopa ile geri püskürtüyordu. İnsanlık bugünlerde para ve mevki için yurdunu, vatanını satıyordu ama bilmiyorlardı ki yurt olmadan onlar bir hiçti.

Şimdiden bütün herkes dışarı çıkmış, pankartlar ile karşı partilere laf atıyordu. Şu günlerde bir elma gibi bir olmak yerine kendi vatandaşımız diğer bir vatandaşa laf atıyordu. Bir bütün olamak, farklı partileri tutan kişiler ile bir olmak çok mu zordu ya da beraber geçinmek?

Alya'nın geldik demesinin ardından bütün düşünce bataklığından kurtulamasam da kendimi âna odaklanmaya çalıştım.

Dışarı çıktığımda karargâhta büyük bir karışıklık vardı. Herkes bir yerden bir yere koşuşturuyordu. Yanımıza bir asker gelince duraksadık. "Emre Albay sizi bekliyor, biraz hızlı olun." Diyerek koşmaya başladı. Birbirimize baktık. Sanki anlaşmış gibi koşmaya başladık. Bir dakika o manyak kız topuklu ile mi koşuyordu?

Kısa bir süre sonra Emre albayın odasına geldik ama kapısı açıktı. Derin bir iç çektim ve odaya girdik.

Alya "Albayım, bir şey mi oldu?" Derken Albay odasında tur dönüyordu.

"Alya bu saatten sonra albaysın ve sen ımm ha Murat sen de PÖH'ün başkanısın. Başkan hain çıktı sen de onun yerine devam et ve Alya sen terfi zamanın gelmişti ve bu olayı sadece sen düzeltebilirsin." İkimizde ani gelen terfiler ile şaşkındık.

Alya kafasını eğip, odadan çıktı. Ben de onu takip ettim.

Alya koşar adımlar atarken, elini yumruk yapmış, bir şeyler düşünüyordu. "Bir şey mi oldu Alya?" Soruna bak! Ülke elden gidiyor,sen bir şey mi oldu Alya?!

Alya duraksadı, bana ciddi misin dercesine baktı ve yoluna devam etti. "Şimdi bu işte terslik var. Bisini hemen müdür yapmazlar ve benim albay olmama 2,3 ay var. Askeriye de her şey tam zamanı olur. Kesin bu işte bir bokluk var. Çıkar yakında kokusu." Haklıydı. "Sence albay hain olabilir mi?" Ellerini gevşetti. "Olmaz, çünkü albay yüksek mevki! Ondan şüphelendiğimizi düşenecekler ama %100 onlarla albayın alakası var! Afferin sana!" Bir an bile olsun gururum okşandı.

"Öncelikle sana bir telefon bulalım." Eli cebine gitti. "Şey birazcık hırsızlık yapmış olabilirim ama sizin evden." Bu zaman da kimseye de güven olunmuyor arkadaş. "Kimin telefonu?" Telefonun kilit ekranına baktı "Üstünde Nuran yazıyor." Gözlerim açıldı. Bunları konuşurken annem evde miydi?

"Tamam, sen onu kullan da şuan nereye gidiyoruz?" Durdu. "Şuan karargahın hackerlarını arıyorum." Etrafıma baktım. "Saat iki yönünde bir ofis var orda olmalılar."

En sonunda ofise giridiğimizde gördüğümüz ilk masaya oturduk. "Şimdi bize Emre albayın en son görüştüğü kişinin telefon numarasını ver." Dedim. Çocuk şaşkınlıkla bize bakıyordu. Alya "Ne dediyse yap!" Çocuk sandalyesi ile geriye çekildi. "Albayın telefon konuşmalarına bakamam. Hem siz alt mevkidesiniz. Alya göz deviriken konuşmaya başladım. "Ben Murat Şimşek, PÖH başkanıyım. O ise Albay dediğimizi yap!" Çocuk bir an yüzü kızardı ve işini yapmaya başladı.

İkimiz etrafta 27. Turumuzu dönerken çocuktan ses geldi "en son Zeliha Mertoğlu diye birisiyle konuşmuş." İkimizde birbirimize baktık. "Sen ve benimle görüşmek istiyor, bu yüzden bizi üst mevkiye taşıdı. Yani büyük yüzleşme olucak."
İkimizin de üstüne bir ağırlık çöktü.
"Haddini aşıyor ama!" Şimdi onu işinden etmeliyiz." Gözü açıldı. "Albayın oğlu Ayaz! Onu görmedim." Aklımıza bin bir türlü şeyler geliyordu. "Ya oğlu ile tehtid etmiş ise?" O zaman o hain değildi. Sonradan gelen haindi. İkimizde aynı şeyleri düşünüyorduk. Alya konuşmaya başlıcaktı ki silah sesleri duyuldu.

Ağzından sessiz ama ağır olan küfürler, silah sesleri ile kulağımı doldurdu. "Bende silah yok!" Çocuk sırtıma dokundu. Ona baktım, elinde iki tane silah vardı. Elinden alıp, Alya'ya verdim. Alya alıp, odadan kontrollü bir şekilde çıktı. Bende onu takip ettim. "Cam kenarına gel." Diye seslendim.

İkimizde teker teker adamları indiriyorduk. Mermilerimiz azalmaya başladı. Belki şuan son nefeslerimizi veriyorduk. İçimden son sözlerimi ediyordum. Alya" 234 Rh ABC" plaka unutma!" Aklımdan çıkmamak üzere hep kaldı. "Alya, silah odası üst katta, gel oraya gidelim." Başı ile onayladı.

Camlardan gözükmemeye çalışarak gidiyorduk. En sonunda silah odasına gelmiştik. "Sen kontrol et, ben silahları alayım." Dediğimde Alya kafası ile onayladı.

Silah odasına girdiğimde bana bakan bir çift göz gördüm. Demek silahları yoktu. "Kaldır ellerini" diyerek silahı ona doğrulttum. Kimdi bu vatan haini görücektik. Lanbayı açtım. Gördüğüm şey beni şaşırtmadı. Albay bana bakıyordu. "Seni Ayaz ile mi tehtid ettiler?" Kafasını utanç ile eğdi. "Özür dilerim. Ayaz onların elindeydi." Sinirden ellerim titriyordu. Çık dışarı.

Odadan çıktığımızda Alya bize bakıyordu. "Cephaneleri bitmiş, bu da onlara yolluyordu." Emre Albay ağzını açıcaktı ki kullaklarımızı silah sesi doldurdu. Çok kana akıyordu, hem de çok.













Merhaba! Yine ben! Bugün sıkıldım tekrardan bir bölüm atmak istedim. Normalde hergün bir bölüm atardım ama bu seferlik iki olsun ve yarın yine bölüm atıcam.

Bu arada ben niye Murat ile Alya'yı shipliyorum. Kafamdaki taslağa göre yazmalıyım. Bunu yapabilirim. Hem onlar üvey olsa bile kardeşler!

Korkusuz Askerजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें