4) Greyfurt Kılıklı Mandalina 🍊

60 10 26
                                    

Beynimde birden fazla düşünce aynı anda belirdi. Tüm endişelerim bir bir kendine yanıt bulup kalıplara girdi. Zihnimde ikna çabalarını sürdürdüm fakat zihnim de kalıplardan yılmış olmalı ki ikna olmadı. Yıllar öncesine gittim, o minik kız çocuğu gözlerimde hayal meyal canlandı.

Biraz daha geçmişte oyalanacaktım ama onun arka arkaya attığı çığlıklar düşüncelerimden kurtulmama neden oldu. Çok fazla bağırıyordu. Cidden tüm aileyi başımıza toplayacaktı.

O an panikle onu doğruluğu yerde yatağın başlığına yasladım ve ağzını kapattım. Bu şekilde daha da dehşete düşmüş olmalı ki çırpınmaya başladı. Elimi dudağıma götürdüm ve "sus bağırma artık" dedim. O an bağırmayı kesmesi mucize de olsa gerçekleşti. Elimi korkuyla ağzından çektim ve geri çekildim. Bir saniye sessiz kalsa da tekrar bağırmaya başlamasıyla elimi tekrar ağzına götürmem uzun sürmedi.

"Cidden... Odama giren sensin ve hala bağırıyorsun, şaka mısı-AAAH!! " bu sefer de bağıran ben oldum çünkü elimin hafif boşta kalmasından faydalanıp elime dişlerini geçirmişti. Acıyla bağırdıktan sonra ellerimi çektim. Dişleri bahçe çiti gibi iz bırakmıştı. Ben hala acıyla yüzümü kırıştırırken konuşmaya başladı " senin bu odada ne işin var?"

Beni hiç dinlemediği belliydi. Gözlerimi devirdim. Ağzımı araladım ve sesimi fazla yükseltmemeye çalışarak " burası benim evim, burası benim odam, bu yatak benim yatağım... Yeterince açıklayıcı olduğunu umuyorum. Şimdi kulaklarını aç ve mantıklı soru nasıl sorulur dinle greyfurt kılıklı mandalina." Sanırım sözlerim onu çıldırtacaktı.

" seni şimdi..."cümlesini bitirmeden göğsüme aralıksız yumruklar yemeye başladım. Ellerini tutmaya çalışsam da durduramadım. Vurmalar şiddetlenince kollarından tutmaya çalışırken yatağın ucunda olduğumuzu fark etmedim. Gerçekten ne ara yatağın ucuna gelmiştik? Bunu düşünmeme de pek fırsat kalmadı. Sugariye bir anda ellerimden kaydı. Kaymasıyla birlikte beni de peşinden yere düşürdü.

Yere sırtüstü kapaklanmıştı ve ben de yüzüstü üstüne düşmüştüm. Ellerim ile son anda omuzlarını iki yanından yer ile buluşturduğum için sert bir çarpışmadan kurtulmuştuk ama şuan birbirimize çok yakındık. Dudaklarını az önceki gibi şaşkınca araladı ve gözlerini hiç kırpmadan bana bakmaya başladı. Şuanki yüz ifadesi az önceki yaşadıklarımızı biraz unuttursa da tekrar aklıma geldi.

" benim evimde, benim odamda, benim yatağımda ne işin var?" bu sorulardan sadece ilkinin cevabını zihnimde verebilmiştim. Evimde olması şaşırtsa da illaki bir sebebi vardı.

Gözleri biraz daha sözlerimde takılı kaldı. Ağzını konuşmak için biraz daha araladığı zaman dışarıdan birçok ayak sesi aynı anda duyulmaya başlamıştı. İkimizin de gözleri kapıyı bulduktan sonra tekrar birbirimize odaklandık. Tabi o kadar bağırmaya annemlerin uyanmaması imkansızdı. Şimdi ne bok yiyecektim?
Bu soru üzerinde çok duramadım çünkü kapı çalınmadan sertçe açılmış ve odaya beş kişi aynı anda dalmıştı.

Hepsinin bir anda odaya dalmasıyla onlar da yere kapaklandılar.

Bu sabah kaçıncı hayret edişimdi bilmiyorum ama kendimi yine hayret ederek bulduğum doğruydu. Tekrar Sugariye'ye baktım o da benim kadar hayret içerisindeydi ama benden hızlı kendine geldi. İki eli göğsümü sertçe itekledi ve vücudum geriye doğru sendeledi. Ben olduğum yerde dururken o bulunduğu konumdan hızla ayaklandı. Sağ tarafıma baktığımda yerdekilerin de oflanarak ayaklandığını gördüm. Hepsi sorar gözler ile bizden tarafa bakıp şaşkınlıklarını belli ediyorlardı. Ben de hemen yerimden doğruldum.

***
SUGARİYE ANLATIMI

Sabah gözümü açar açmaz onunla karşılaşacağımızı düşünmemiştim. Dün bu odaya uyumaya geldiğimde kimse bana onun odası olduğunu söylememişti. Ben bunun şaşkınlığını yaşarken Yoongi ' nin bana greyfurt kılıklı mandalina demesi sinirlerimi germişti.

Adını Sugariye Koydum Where stories live. Discover now