erkek arkadaş

1.9K 263 1.6K
                                    

E.M⭐

oy ve yorumları buraya yakışır bir seviyeye taşırsak mükemmel olmaz mıyız?

bir önceki bölümü herkes okumamış, atlamadan okuduğunuzdan emin olun ki kafanız karışmasın 💗

iyi okumalar yıldız tozları, kömür tozları size bulaşmasın⭐










Küçüklükten beri büyüklerime, bana dışı yumuşak tüylerle kaplı olan günlüklerden almaları için mızmızlanır durur, huysuzluk yaparak bir şekilde aldırırdım. Almamak istemelerinin sebebi ise ilk gün aldığım o hevesle her şeyi güzelce yazıp ertesi gün tozlu raflarda unutulmasına ve kullanışsız bir hale dönüşmesine göz yumduğumdandı. Hiçbir zaman günü gününe neler yaşadığımı, duygularımı bu günlükler aracılığıyla kayıt altına alamadım, aksine zihnimdeki hayali karakterlerle arkadaşlık edip onları canlı kanlı bir şekilde hayal ettikten sonra yaşadıklarımın bir kısmını onlara uyarlayarak kısa hikâyeler yazdım.

Benim yazma serüvenim küçükken, günlük tutmayı beceremeyip yaşıtlarımın hayal perdesinden çok daha geniş bir yelpazeye sahip olan hayal gücümle birlikte yaşadığım önemsiz anıları kurgulamakla başladı. Yeteneğimi ilk fark eden annem, sonrasında yazılarımı okuyup arkamdaki desteğe destek ekleyen babam ve ardından büyük annemdi.

Sahi, yetenek diye bahsettiğim yazma becerisini kafamdaki kurgusal veya gerçek olaylardan bahsediyorum fakat yayınevlerinin kapısına dayandığım zamanlar, bu yeteneği sadece bizim gördüğümüzü, aksine bir çöpten farklı olmadığımı hissettirdiklerinde bu sektöre küstüm.

Yıldızımı söndürdüğüm, tozlarını yere saçtığım o sıkışık dönemde, kirli sokağın efendisi yanıma gelip ağzındaki pis kelimelerle beni kovmaya çalıştığında o tozları yerden alıp tekrardan üzerime bulaştırdığını sonradan öğrendim.

Zaman geçti, parladım.

Dün ise günden güne şiddetlenen bu ışığın zayıflamaya başladığına şahit olduğumda, beni aşık olduğum kaleme geri döndüren kişinin zihnimde yara almaya başladığını fark ettim.

Sarı tozlara sadece siyah değil kırmızı da bulaştı, kana boğuldu.

Beni öpmek istediğini, ilk hayali olarak söylediği zaman birkaç adım geri çekilip yüzümdeki hayal kırıklığını gizlemeden 'Biraz uzak kalalım.' dediğim bu küçük anda yüz ifadesini tarif etmem gerekirse eğer; normal bir ifadeye bürülü hatları gevşeyip yüzü düşmüş, kaşlarını istemsizce çatıp hafif bir şaşkınlık esintisi eşliğinde dudaklarını aralamıştı.

Hiçbir şey demesine izin vermeden sokağın ortasına bıraktığım alışveriş poşetlerimi tek bir elimde toplayıp koşar gibi geçmiştim iğrenç anılarla donatılmış pis sokakları. Arkamdan gelmedi o vakit, belki de gelemedi.

Şimdi neler mi oluyor?

Şimdi, büyük annem fırındayken evde tek olduğumu bildiği için kapıyı birkaç kez tıklatıp adımı seslenmekle meşgul. Gelmiş.

"Lalisa!" Birkaç kez daha geçirdi yumruğunu kapıya, "Açar mısın?" sesi sinirli değil, normal.

Dünden sonra ona karşı almam gereken tavrı aklımda tartamadan hemen ertesi günün sabahı kapıma bu şekilde gelirse ne yapacağımı elbette bilemem. Hızlı davrandım ve kendime düşünmek için zaman tanımadan kapı kulpunu tutup derin bir nefes eşliğinde kapıyı açtım.

espoirs morts, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin