0.9

3.6K 89 45
                                    

   Kötü başlayan ama güzel geçen haftasonu bitmişti. Ben ise suan kızlarla okula doğru yürüyordum.

   Alev bize aşık olduğu çocuklardan bahsediyordu. Bizde büyük bir keyifle dinliyorduk derken gülümseyerek bize doğru gelen kişiyi farkettik.

  Akgün o güzel gülümsemesiyle buraya doğru geliyordu. Alev heyecanla konuşmaya başladı.

  "Kızlar bu benim kuzenim Akgün."

    Şaşkınlıkla ona döndüm. Tam bir şey diyecektim ki Güneş,

"Merhaba Akgün. Güneş ben, çok memnun oldum." Diyerek elini uzattı. Melis de kısa bir şekilde merhaba dedi. Daha sonra Akgün bana dönerek,

"Çiler ile zaten tanışıyoruz." Dedi

Alev hızla bana dönerek kaş göz işareti yapmaya başladı. Ona salak misin cemile bakışlarımı yollayıp Akgüne nazik bir şekilde gülümsedim.

  Kısa konuşmalar ile okulun önüne gelmistik ki Özgürü görmem ile yüzüm birden düştü. Sevgiliyken bile okula fazla gelmezdi bizim okula oldukça uzak bir liseye gidiyordu ve sabah sabah neden buraya geldiğini çok merak ediyordum.

   Kızlarda Özgürü görünce bana döndüler. Akgün ise anlamayarak bakıyordu.

  Onlara dönüp, "siz gidin ben birazdan gelirim." Dedim ve sinirle Özgürün yanına doğru yürümeye başladım.

  Yanına gittiğim gibi "niye geldin" diye sinirle sordum.

 
  Artik gerçekten sinirlerim bozulmuştu. İki yıllık bir ilişkimiz vardı ve bunu ayakta tutmak için ne kadar çabaladığımı gördüğü halde bir mesajla kestirip atmıştı. Daha sonra  gelip onu affetmemi istemişti bende onu incitmemeye çalışarak göndermiştim. Şimdi kalkıp okulumun önüne geliyordu. Bende insandım ve yorulmuştum.

   Bana döndü ve birden ellerimi avuçlarının içine aldı. "Çiler ben yapamıyorum olmuyor. Ne olur bak sana kendimi affettirmeme izin ver. Sende beni seviyorsun biliyorum sadece kafan karıştı."

   Yüzüne şok içinde bakıyordum. "Ne saçmalıyorsun sen. Defol git buradan yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım. Yeter artık bencilliği bırak. Dedim ve sinirle soludum.

   "Çiler biz nelerin üstesinden geldik güzelim bunu da aşacağız. Kendimi sana affettirecegim."

   Artık gerçekten sabrım taşmıştı. Kendimi sakın kalmaya zorlasamda yapamıyordum.

"Biz beraber hiç bir şeyin üstesinden gelmedik. Sen hiç bir zaman benim yanımda değildin. Babama ağlarken yoktun. Kendime acırken yoktun. En yakın arkadaşımı kaybettim yine yoktun. Ben bütün bunların arasında bir de seninle olan ilişkimi ayakta tutmaya çalıştım ama artık yeter yüzünü bile görmek istemiyorum. Defol git buradan." Diye  bağırdım.

   Neyseki okulun dışındaydık ve kimse beni duymuyordu.

   İğrenerek yüzüne baktım ve hızla arkamı dönüp koşmaya başladım. Okula bu halde gidemezdim bende yakın olan sahil kenarına doğru koştum.

  Banklar fazla kalabalıktı bende kimsenin olmadığı bir duvar bulup üstüne oturdum. Ardından telefonumda bir şarkı açtım ve düşüncelerimden kaçmaya çalıştım.

   Ardından bana doğru gelen adım sesleriyle kafamı kaldırdım. Akgündü bu, elinde iki tane bira vardı.

  Birin bana uzattı, "içer misin?" Birayı sessizce aldım ardından duvarın önüne çöktü ve derin bir iç çekip konuşmaya başladı.

   "Seni sevgilinle kavga ederken gördüm. Buraya doğru koştuğunu görünce de arkandan gelmek istedim. İnsan üzgünken yalnız kalmamalı. Hem benim günümde bok gibi geçiyor birbirimize iyi geliriz diye düşündüm."

   Yüzüne baktığımda dağılmış olduğunu gördüm. " Senin neyin var."

   "Sevdiğim kız. Başkasına aşıkmış."

  
  Şaşırdım. Akgünün birini sevme ihtimali neden bilmiyorum ama garip geldi. "Birisini mi seviyorsun."

    Hafifçe başını salladı.

   "Tanıyor muyum?"

   "Evet."

   "Peki kim olduğunu sorsam, söyler misin?"

   " Hayır."

   "Peki" Dedim sessizce.

     Orada yarım saatten fazla bir süre oturduk. Sabah saatleri olduğu için sadece kuş sesleri vardı. Birde benim telefonumdan gelen kısık sesli müzik.

    Ona artık okula gitmemiz gerektiğini söylediğimde kalktık ve okula doğru yavaş adımlarla yürümeye başladık. Benim gözlerim hala dolu doluydu.

   Akgün yavaşça bana döndü. "Çiler."

    Kafamı kaldırıp ona baktım.

   "Sen ağlama." Daha sonra iç çekip devam etti.

   "Hep gül. Çünkü, gülmek en çok sana yakışıyor." Dedi ve okula girdi.

   Arkasında ona saşkınca bakan bir Çiler bırakarak.






  Eveeet, umarım bölümü begenmissinizdir. Lütfen oylamayı ve yorum atmayı unutmayalım çünkü beni fazlaca motive ediyorlar.

Sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın.
Hosçakalın.
  

  

İKİNCİ ŞANS | Yarı TextingWhere stories live. Discover now