Bloddy Love

2

" Burası da acıyor mu?"

Bacaklarını dizlerimin üstüne koymuş bir şekilde koltukta yayılan sevgilimin dizlerindeki yaraları okşayarak mırıldanırken o dudaklarının arasındaki sigaradan derin bir nefes çekerek bayık bakışları benim üzerimdeyken zehirli dumanı yüzüme doğru üflemiş ve yayıldığı koltukta doğrularak bana doğru uzanmış, tam yüzümün dibinde ise durarak gözlerimi dolgun dudaklarına kitlememe sebebiyet vermişti.

" Çok acıyor bunny."

Oyuncu bir edayla mızmızlanarak söylediği şeyden sonra beni etkisi altında bırakan dudaklarını yüzümün dibinden çekerek ince parmakları arasına aldığı sigarayı tekrardan dolgun dudakları arasına bırakmıştı. Bunu yaparkende dizlerimin üstünde duran yaralı bacaklarından birini kırarak ayağını tam penisimin üstüne koymuş ve dudaklarımın altındaki dizini işaret ederek delici bakışlarını üstümde gezindirmeye başlamıştı.

Bende bunu fırsat bilerek ağzımı sulandıran kanın kokusuna kendimi kaptırmış ve gerildiği için yeniden kanamaya başlayan yaraya dilimi sürterek beyaz bacakları oldukça göz önüne seren bol şortun altına doğru ellerimi kaydırmış, dolgun kalçalara ulaşmaya çalışmıştım. Fakat bunu yapmayı penisimin üstündeki baskının arttığını farkettiğim anda bırakarak dudaklarımın altındaki bacaklarla ilgilenmeye devam etmiştim. Anlaşılan o ki, sevgilim kalçalarına ulaşırsam beni durduramayacağını oldukça iyi biliyordu.

" Acıktın değil mi?"

" Acıktıysam ne olmuş? Küçük bebeğim beni besleyecek mi yoksa?"

" Hm hm öyle yapacak." Demişti gömleğinin düğmelerini açmaya başlarken. Gözlerim gördüğüm beyaz köprücük kemikleriyle ışıldarken koltuğa bıraktığım bacakları okşamaya devam ederek altıma aldığım sevgilimin boynuna yönelmiş ve köprücük kemiklerine sivrileştirdiğim dişlerimi hiç düşünmeden geçirmiş, açlıkla emmeye başlamıştım benim için nefis bir ziyafetten farksız olan sevgilimin kanını...

" Çok hızlı içme. Garip hissediyorum Bunny."

Aldığım uyarıyla durmaksızın içtiğim kanı bir anlığına içmeyi bırakarak bayık bakışlarla beni izleyen sevgilime alttan alttan bakmış, onun saçlarımı okşadığını farkettiğim anda ise yavaş yavaş yemeye devam etmiştim onu.

"Kookie..."

Eşofmanımın belinden içeri kayan ince parmaklar ile derin bir nefes alırken penisimi kavrayan eli hissederek dişlerimi geçirdiğim köprücük kemiğinden çıkarıp başımı sevgilimin omuzuna bırakmıştım.

" Bazen seni Bam' a benzetiyorum. İlgim için yanıp tutuşuyorsun sevgilim."

" Sevgilini bir köpeğe benzetmeye utanmıyor musun?"

Boğuk iniltilerimin arasından alayla mırıldandığımda penisimi saran elini sıkılaştırmış ve usulca beni okşamaya başlamıştı.

" Yapma. İçerideler."

" Arsız sevgilim ne zamandan beri insanların iniltilerini duymasını umursuyor? Hem onlarda farklı sanki. Taehyung Yoongi'yi yedi bitirdi. Adamın artık sesi bile çıkmıyor. Ne yaptıysa..."

Sevgilimin dediklerine gülmeden edemezken penisimi saran elini yakalayarak eşofmanımın dışına çıkarmış ve dolgun dudaklarına tutkulu bir öpücük bıraktıktan sonra altımdaki bedenin üstüne kendimi bırakarak büyük bedenimin altında ezilen küçük bedenini sarmalamıştım.

" Ne yapıyorsunuz yine salonda ya?!"

" Çemkirme hemen. Bir şey yaptığımız yok."

Salona giren Hoseok hyung ve sevgilimin kısa süren didişmesini sessizce dinlerken saçlarımı okşayan ellerin rahatlatıcı hissine kendimi bırakarak kısa süreliğine de olsa gözlerimi kapatıp biraz dinlenmeye çalışmıştım. Fakat şu siktiğimin evinde bu ne kadar mümkün olabilirdi ki? Huzur, elbette bir kaç saniyeliğine bana göründükten sonra tekrardan yuvasına geri çekilmiş ve beni şimdiden onu özler hale sokmuştu.