-20-

46.2K 2.9K 687
                                    

Şok içinde Ecem'e bakıyordum. Tanıdık gelen evi, Ecem'in de beni doğrulamasıyla hatırlamıştım. Şu an Berkay'ın evinin önündeydik. Çoğu kez evinden paylaşımlar yaptığı için evinin dışını ve bahçesini biliyordum. Tanıdık gelmesinin sebebi daha önce çok kez hikayesinden görmüş olmamdı.

Bahçe kapısından içeri girip taş yoldan evin kapısına doğru adımlarken Berkay'ın ne kadar yakınında olduğum gerçeğiyle yüzleşiyordum. Önünde bulunduğum evin içinde Berkay vardı ve ben birazdan bu eve girip onunla yüz yüze gelecektim.

Bunu bana sadece bir ay önce söyleseler delirirdim. Gerçi şu anda da pek sakin değildim. Aşırı gerilmiştim.

Heyecandan kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Ona sarılabilir miydim? Bunu çok istiyordum. Bazen tek ihtiyacım olan şey gibi hissediyordum.

Bok gibi hissettiğim zamanlar tek bir yayın bildirimi bile yüzümün gülmesine sebep oluyordu. Bu başkalarına hiç mantıklı gelmeyebilirdi ama bazen birileri mutluluk kaynağınız olabiliyordu. Berkay da benim için öyleydi.

Ecem zile bastığında derin bir nefes alıp beklemeye başladım. Gereksiz gerilmiştim. Beni güleryüzle karşılayacağına, samimi bir şekilde sarılacağına emindim ama yine de gerilmiştim işte.

Keşke daha güzel bir şeyler giyinseydim diye düşünmeden de edememiştim.

Birkaç saniye sonra kapı açıldı ve ben Berkay'ı göreceğimi düşünüp nefesimi tuttum ama kapıyı açan Hakan'dı. Hakan ikimize bakıp küçük bir ıslık çaldıktan sonra içeriye giren Ecem'e sarıldı. Küçük bir öpüşme koklaşma yaşamalarından sonra ben de içeri adımlamıştım.

İnanamıyorum. Tarih 5 Temmuz, benim doğum günüm ve Berkay'ın evine adım atan ilk iki yıllık abonesi benim. Bunun için kendime bir sertifika alıp odama asabilirdim.

"Hoşgeldin doğum günü kızı." Kollarını açarak bana sarıldığında sanki uzun yıllardır arkadaşmışız gibi sarıldım ona. Hakan bana bu hissi veriyordu. Dediğim gibi, Ecem'le birbirlerine çok uyuyorlardı. İkisi de çok enerjik ve samimiydi. Bunu onlarla ilk kez yüz yüze tanışmış olmama rağmen söyleyebilirdim.

"Teşekkür ederim. Hoşbuldum." Ecem önden giderek bana yolu gösteriyordu. Büyük bir salona girdiğimizde burayı da tanıdığımı fark etmiştim. Birisinin evini sadece hikayelerinden ezberlediğimi fark etmiştim. Sapık tabirini hak ediyor olabilirdim galiba.

Ecem salonu da geçip evin büyük arka bahçesine çıktığında peşinden ilerledim. Bahçeye çıktığımda gözlerim bahçenin diğer ucunda arkası dönük bir şekilde telefonla konuşan bedene takıldı. Uzun boyu ve hafif uzun kumral saçlarıyla bu kişinin Berkay olduğunu biliyordum. Kalbim yine ritmini değiştirip göğsüme vurmaya başladığında arkasını dönmüştü.

Kahve gözleriyle göz göze geldiğimde olduğum yerde durdum. Ecem ve Hakan yanımdan geçip durmuşlardı. Berkay birkaç bir şey daha söyleyip telefonunu kapattığında hala onu görüyor olmanın verdiği heyecanı yaşıyordum. Telefonunu cebine koyup bize doğru gelirken ben de olduğum yerde dikilmemek için ona doğru adımladım.

Aramızda iki adımlık mesafe kaldığında durdum ve ona baktım ama o durmak yerine bana doğru gelmeye devam etti ve bir anda kendimi kolları arasında buldum. Ellerim başta havada kalsa da hemen kendimi toparlayıp ellerimi sırtına koydum. Yapılı vücudunu ellerimin altında hissederken hoş kokusu da burnuma dolmuştu. İnanılmaz güzel kokuyordu. Hep kokusunu hayal etmiştim ve hayal ettiğim bütün kokulardan daha güzel kokuyordu.

"Hoşgeldin." Fısıltı gibi gelen sesi kulağıma dolarken ılık nefesi de boynuma çarpmıştı. Bu kadar etkilenmem normal miydi? Sadece sarılmıştı ama kalbim bedenimi terk edecekmiş gibi atıyordu. Umarım kalp atışımı hissetmiyordur.

Foxy | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin