3

303 19 1
                                    

Su an tanımadığım bir cocuğun üzerindeydim üstelik uçurumdan kendimi atmak üzereydim ve buna engel olan da bu cocuktu.

Hızla kafamı kaldırıp üzerinden kalktim ve cocuga baktim. Yüzünü buruşturup "ah" dedi.
Sinirle "Kimsin ve ne yapmaya çalışıyorsun" diye sordum.
Başını yerden kaldirip bana baktı ve elini başının sağ tarafina götürüp bir seyleri anlamaya calisiyor gibi bir halde yüzünü buruşturdu. Bende o sırada başının altındaki taşı fark etmistim. Elindeki kana bakarken "sence? Hayatını kurtarmaya calistim?" Dedi.
Ne dediğini duymazdan gelerek "iyi misin?" Diye sordum cunku elinde kan gormustum ve muhtemelen kafasini tasa carpmisti.
Başını kaldırıp gözlerimin icine bakti biraz saskin gibiydi iyi olmayan bendim aslinda ama ona iyi misin diye sormam tuhafina gitmisti anladigim kadariyla. "Başımı tasa carptim kaniyor biraz" dedi sonra eliyle yerden destek almaya calisarak ayaga kalkmaya calisti tam o saniyelerde elimi uzatıp yardimci oldum.

Tam o anda onu inceleme firsatim oldu benden biraz kısaydı altinda siyah dar bir pantolon uzerinde de siyah bir tisort vardi gozleri biraz kizarmisti saclari ise dağınık ve biraz uzundu.
Onu incelemeyi bırakıp konusmaya basladim "bence sen en iyisi bir doktora git yarana baksınlar bende kaldigim yerden devam edeyim işime" dedim. Cümlemi bitirdikten sonra yuzume bakti uzun uzun. Hayir anlamiyordum buna engel olmasaydi kendimi atacaktim ve her sey guzelce son bulacakti. Zaten zar zor toplamıştım cesaretimi.
"Ne isi?" Diye sordu.
"Sence?" Deyip arkamdaki uçurumu gosterdim. Sasirdi "sen benimle dalga mi geciyorsun?" Dedi. "Hayir" deyip gozlerinin icine baktim.

Bu karari bir gunde almamistim ben ve boyle bir anda vazgecemezdim. Yaşamam icin bir nedenim yoktu...

Uzun uzun gozlerime bakti ve sonra ağlamaya başladı o kadar saskindım ki tanımadığım bir cocuk uçurumdan atlayacagim an beni kurtarmisti ve simdi karsimda agliyordu. Ne yapacagimi bilmez bir haldeydim. "Neden agliyorsun?" Diye sordum. Biraz daha agladi sonra göz yaşlarını sildi ve bana dönüp gozlerimin icine bakti "neden ölmek istiyorsun?" Diye sordu. Bircok nedenim vardi ama hangisini soylemeliydim.

Gözlerimi gözlerinden çektim arkami dönüp ucurumun biraz uzagina yere oturdum. Cebimden sigarami cikardim icmeye basladim...
Hiç tanımadığım birine tüm her seyimi anlatmak saçma miydi bilmiyordum ama dolmuştum. Ayak seslerini duydum sonra biraz uzağıma oturdu. Başımı gökyüzüne cevirip izlemeye başladım nereden başlamam gerektiğini de düşünüyordum. Gökyüzü sevdigim en guzel tondaydi ne zaman boyle gökyüzünü izlesem aklima annem geliyordu. Oradaydi beni izliyordu ve muhtemelen bana cok üzülüyordu...

"Nereden baslasam bilmiyorum ki" dedim sonra ona dönüp baktim oyle bana bakiyordu basimi tekrar gökyüzüne cevirip konusmaya basladim.
"sevdigim biri vardi sevgiliydik bir de arkadaş grubum vardi... Sevgilim bana ihanet etti, beni kullandı sonra da bıraktı... Arkadaşlarım ise hepsi baska yerlere savruldu bir daha eskisi gibi olamadik hicbirimiz..." biraz durup bekledim gücümü toplamam gerekiyordu. "3 hafta önce ise annemi kaybettim..." diye bitirdim konuşmamı.

Tıkandığım yer tam olarak burasiydi... Biraz oturduk ikimiz de konusmadik sonra ben
"Boyle iste senin icin gecerli nedenlerse gidebilirsin" dedim. Bence gitmeliydi.
Tekrar ona baktim o da bana baktı sonra başını gökyüzüne cevirdi
"yillar önce su ilerideki ucurum kenarinda dayimi kaybettim" dedi ve eliyle ileride bir yeri gösterdi eliyle gosterdigi yere baktim. Başını bana cevirip konusmaya devam etti "biraz daha erken gelseydim su an yaşıyordu" dedi. Ve tam o an gözünden bir damla yaşın aktığını gördüm. "Dayım kendini o gördüğün uçurumdan aşağıya attı ve ben buna engel olamadım." Dedi.

Ve sonra ağlamaya başladı. Hic tanımadığım bir çocuk karşımda ağlıyordu ve ben de ağlıyordum bu fazla ağırdı. Ne diyebilirdim ki.
Ne kadar daha orada öylece oturup gökyüzünü izledik bilmiyorum hava tamamen kararmişti ve yildizlar vardi. Basimi cevirip ona baktim yildizlari izliyordu. Ölmek istiyordum ama bunları yaşayan birinin karşısında değildi. Bunu ona yapamazdim. Zaten dayısını görmüştü ve kendini sucluyordu en azindan bugün değildi...

"Başın iyi mi?" Diye sordum. Bakışlarını gökyüzünden cekip bana bakti biraz saskindi. Elini başına götürdü sanirim unutmustu coktan "bilmiyorum ama biraz aciyor" dedi. Olduğum yerden kalktim "ne oldu?" Dedi "gel" dedim o da ayağa kalkip pesimden yürümeye basladı.

Eczanenin önündeydim tanımadığım o yabanci cocuk ise karşıdaki bankta bekliyordu. Alabilecegim tum malzemeleri aldiktan sonra banka dogru yürümeye basladim.

Banktaki boşluğa oturunca posetten tum malzemeleri cikarttim sonra ona dönüp "yarana bakayim" dedim "buna gercekten gerek yoktu ben hallederim" dedi "emin misin? Basinin arka tarafini goremezsin" dedim. Hicbir sey soylemeyip biraz bana yaklasti. Yarasına baktım cok derin degildi ama kan biraz kurumustu temizledikten sonra yarabandi yapistirdim. "bitti" dedim başını bana cevirip bakti sonra geri cekilip "teşekkür ederim" dedi. Başımı salladim.

Tam o anda ise telefonu calmaya basladi. Cebinden telefonunu cikarip aramaya cevap verdi "tamam geliyorum" deyip telefonu kapatip bana döndü "benim gitmem lazim ama" ne dedigini anlamamistim "ama?" Diye sordum. "Yapacak misin?" Diye sordu bahsettigi seyi anlamistim. Yapacaktım ama bugun değildi o yüzden "hayir" dedim "söz mü" dedi. Yalan soylemek kötü bir sey degildi. "söz" dedim gülümsedi. "O zaman ben gideyim" deyip ayaga kalkti. Basimi salladım. Ve o arkasini dönüp gitti...

Öperek Sev ~ayanyok~ Donde viven las historias. Descúbrelo ahora