14

206 13 4
                                    






Beni kendine cekip dudaklarima yapisinca sasirmistim acikcasi bunu yapacak kadar cesur oldugunu dusunmemistim.

Önce alt dudağımı öpmeye basladi ben ise ona biraz daha yaklasip gozlerimi kapattim.Neler yapacağını merak ediyordum.

Sol elim koltuga dayaliyken sag elimle bacagini oksamaya basladim. Sonra yavasca sortundan yukariya gezdirdim elimi. O ise alt dudagimi öpmeyi birakip ust dudagimi öpmeye basladi ben de ona karsilik verip onu öpmeye baslamistim.

Sag elimle ise yavasca tisortunu bulup cekistirdim. Ellerimle karnini oksarken ondan bir inleme sesi duydum sanirim hassas noktalarini buluyordum ve bu hosuma gitmisti.

Koltukta oylece opusuyorduk ve inanin ne kadar sure o haldeydik bilmiyorum. Her sey gayet guzel giderken Ayan'ın telefonu calmaya baslamisti. Geri cekilmeyi denedim ama elleri ensemden tutup buna engel olmustu.

Telefonu da zaten susmustu ama tekrar calmaya baslayinca bu sefer zorla da olsa geri cekildim.

Yuzune baktigimda dudaklari kipkirmiziydi ve saclari dagilmisti bu haliyle bana istediği her şeyi yaptirabilirdi. Ama su an telefonuna cevap verse iyi olurdu.

Ben geri koltuga oturunca Ayan hemen telefonunu acip aramaya cevap verdi "efendim Neo"
Neo sanirim birlikte sarki soyledigi arkadasiydi birkac kez gormustum.

"Hayir bugun gelemiyorum" deyip basini bana cevirdi. Sirittim. "Yarin gelirim. Tamam görüşürüz." Deyip telefonu kapatti. Sonra tekrar bana dönüp "arkadasim prova icin cagiriyor da" dedi.

Bana aciklama yapmaya baslamasi hosuma gitmisti ama biraz onunla ugrasabilirdim. "gitseydin cok onemliyse" dedim. "Bu halde mi" deyip kendini gosterdi ve güldü.

Ben de gülmeye basladim. Yani pek iyi bir halde degildi. Eminim ben de degildim.

Sonra birden ayaga kalkip "ben cok acıktım bir seyler hazırlayacağım yemek ister misin" diye sordu.
"Olur" deyip bende ayaga kalktim ve birlikte mutfaga girdik.

Saatlerdir buradaydim ve sabah yedigimle duruyordum bugun yasadiklarimi da goz onunde bulundurursak cok acikmistim.

Mutfaga girince Ayan hemen tezgahin basina gecti "o zaman bize makarna yapiyorum" dedi. "Biliyorsun yani" dedim. Kaşını kaldirip kibirli kibirli "tabi ki" dedi.

"yani sadece makarna yapiyorsun güzel makarna degil" dedim. Onunla yeniden uğraşmaya basliyordum bunun onu delirttiğini biliyordum.

Mutfak masasindaki sandalyeye oturup ona baktim o da masada bana dogru yaklasti ve "benimle ugrasmak hosuna gidiyor" dedi.

Gülümsedim. O da gulumseyip geri cekildi. Sonra makarna için kucuk bir tencere cikardi ben ise elimi ceneme koyup oylece onu izlemeye basladim. Sanirim hosuma giden tek sey onunla ugrasmak degildi.

"Beni izlemek de hosunuza gidiyor biliyorum ama makarna piserken sosu icin bana yardim edeceksiniz Yok bey haberiniz olsun" deyip. Su koydugu tencereyi ocaga koydu. Ve bana dönüp göz kirpti.

Bundan etkilenmistim... Bazi seyleri söylememe gerek kalmadan anlayabiliyordu çünkü kendinin farkindaydi.

Beni delirttiğini de cok iyi biliyordu. Söylediği seye karsi gulumseyip oturdugum sandalyeden kalktim. Ve yanina gidip ellerimi gostererek konusmaya basladim "bu gordugun parmaklar varya sihirli." Dedim.

Gercekten oyleydi. Yemek yapmayı biliyordum ama guzel yapar miydim bilmiyordum. Simdiye kadar anneme ve dayima yapmıştım onlar ise hep beğendiklerini söylerdi.

Ayan kaynayan suyun icine makarnalari attiktan sonra bana dönüp "emin ol o parmaklarin sihirli olduguna bugun birebir sahit oldum" dedi. Ve göz kirpti.

Tanrım oynadığım bu cocuk ates falan degildi atesten beterdi.
Dedigi seyi anlayinca gulumseyip basimi cevirdim.

Makarnayi yapmıştık. Birlikte masayi hazirladiktan sonra yemeye basladik. Acikcasi guzeldi zaten birlikte yapmistik guzel olmama gibi bir ihtimali yoktu.

Makarnamdan bir catal aldiktan sonra Ayan'a baktim benden bir seyleri soylememi bekliyor gibi bir hali vardi beklediği seyi biliyordum ama iste diyordum ya ugrasmak hosuma gidiyordu.

"Yani normal makarna ama sosunu begendim" dedim. Sosunu da beraber yapmistik aslinda ama makarnayi pisiren oydu.

"Gıcıklık yapiyorsun yine" dedi. Fazla uzatmayip tabagimdaki makarnayi bitirdim. Ayan hâlâ makarnasini yerken konusmaya basladim "parmaklari sihirli olan tek kisi ben degilim." Dedim.

Basini tabagindan kaldirip bana bakti. Ayni onun yaptigi gibi yapip göz kirptim. Gülümsedi ben de gülümsedim.

Yemekten sonra Ayan Montow'a mamasini veriyordu bende salonda ayni koltukta oturup onlari izliyordum. Cebimden telefonumu cikarip saate baktigimda saatin epey gec oldugunu fark etmistim.

Basimi tekrar Ayan'a cevirdigimde göz göze gelmistik yavas yavas bana dogru gelip koltuga oturdu. Bende konusmaya basladim. "saat gec olmus. Ben gideyim artik" dedim.

"Bence hic ugrasma kal bu gece burada" dedi. Ne desem bilememistim "gideyim ya." Dedim. "Bahcede motorunu goremedim. Nasıl döneceksin" dedi.

Bir de o vardi tabi. Taksi cagirmam falan gerekiyordu. "Motorumun lastiginde sorun vardi ugrasacak zamanim yoktu o yuzden dayim birakmisti beni. Ama sanirim taksi cagiririm." Dedim.

Bir sey demedi sonra Montow'un mamasini bitirip yanima geldigini fark ettim koltuga cikip tam kucagima yatti.

Ayan'ın gülen sesini duyup ona doğru döndüm. Basini Montow'dan cekip bana dogru döndü ve "gitme demek istiyor" dedi.

Ben de gülmeye basladim. Montow'u rahatsiz etmemeye calisarak tüylerini sevdim.

Sanirim bu gece bu iki kediyle kalabilirdim...

Öperek Sev ~ayanyok~ Where stories live. Discover now