3. Bölüm

4.1K 183 353
                                    

Medya: Bora kılınç

Yeni bölümle herkese merhabaa:)))
Umarım bölümü seversinizzz.
Bol yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmazsanız çokkk sevinirim<333

🖤

Anın etkisine kapılıp hâla sarılmaya devam ederken gür bir erkek sesi duymamla sıçramam bir olmuştu.

"NOLUYOR LAN BURDA!!!"

Korku tüm bedenimi sarmıştı resmen. O an ki şokla kıpırdamadan hâla Bora'ya sarılmaya devam ediyordum. Yavaştan titremeye dahi başlamıştım.

"ElİZA!!"diye tekrar duydum gür sesini. Bora kollarımın arasında kaskatı kesilmişti. Sinirli soluklarını duyabiliyordum. En sonunda sarılmaya son verip sesin sahibine doğru yavaş bir şekilde dönmeye başladım. Deli gibi korkuyordum. Bu durumda yakalanmak isteyeceğim en son şey bile değildi. Bora'ya her ne kadar arkadaş babında yaklaşmaya çalışsam da insanlar tarafından farklı anlaşıldığını görebiliyordum ama elimde olmadan her defasında kendimi Bora'ya kaptırmış bir şekilde buluyordum.

Sesin sahibine döndüğümde yüzü sinirden kaskatı kesilmiş ve gözlerinden alev çıkan bir Bartu abi beklemiyordum. Ellerini yumruk yapmış bir şekilde pür dikkat Bora'ya bakıyordu. Bora da aynı bakışlarla ona karşılık veriyordu. Ortam aşırı sessiz ve gergindi. Mahallede bizim dışımızda kimse yoktu. Hafif bir rüzgar sesi dışında kimseden çıt çıkmıyordu. Sessizliği bozup

"Bartu abi."diye fısıldarken buldum kendimi. Tek korkum bizi yanlış anlayıp ailelerimize söylemesiydi. Eğer söylerse her şey iyice sarpa sarardı. O ise bir an olsun gözlerini Bora'dan ayırmıyordu. Sessizliği bölüp tekrar

"Bartu abi."diye fısıldarken buldum kendimi. Bartu abi en sonunda sinirden kararmış harelerini bana çevirdi ve keskin sesiyle

"Arabaya bin."diye dişlerinin arasından konuştu. Şu an bir seri katil edasıyla bakıyordu. Nasıl cesaret edip arabasına binebilirdim ki. Ben hâla ona korkuyla bakarken tekrar konuştu.

"Eliza arabaya bin dedim!"diye sesini hafif yükselterek konuştu. Daha fazla dayanamayıp arabaya doğru adımlamaya başlamıştım. Ta ki Bora kolumu tutana kadar. Ona döndüğümde sinirden kıpkırmızı olduğunu farkettim. İkiside kendini zor tutuyordu besbelli.

"Eliza burada kalacak Bartu."diye sert bir üslupla konuştu. Bartu abi sinirli bir histerik gülüşten sonra bize doğru bir adım attı ve tekrar eski ciddiyetine dönüp

"Yok ya sana mı soracaktık?"diye dalgaya alarak konuştu ve Bora'nın kolumu tutan elini çenesiyle işaret edip

"O eli bi çek."diye sertçe tısladı. Bora ise aynı tepkiyi verip sinir dolu histerik bir gülüşle

"Çekmezsem ne olur?"diye konuştu ve beni kendine daha çok çekti. Ben ise her ne kadar ortamı düzeltmek istesem de nasıl yapacağımı bilmeden sadece tetikte olanları izliyordum. İkisi de birbirinden sinirli ve korkunç bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Bartu abi boynunu sağa sola çevirip boynunu kıtlattıktan sonra

"Ne mi olur? gel göstereyim."diyip bize doğru yürümeye başladı. Bora da kolumu bırakıp ona doğru ilerliyordu. Daha fazla duramayıp hızlıca aralarına girdim ve kollarımı iki tarafa doğru kaldırdım.

"Durun lütfen."diye titrek bir seste mırıldandım. Şu an aşırı korkuyordum. Bartu abinin yüzü hafif yumaşar gibi olsa da Bora hâla gözlerindeki ateşle Bartu abiye bakıyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz ? Kavga edince ne olacak durun artık."diye konuşmaya devam ettim. Artık kendimi her ne kadar tutmaya çalışsam da gözlerimden yaşlar firar ediyordu. Bartu abiye dönüp tekrar fısıltıyla "lütfen."diye mırıldandım. Bora'ya söylesem de kendini kaybetmiş bir şekilde atağını beklermiş gibi Bartu abiye bakıyordu.

DÜŞKIRAN (Ara verildi)Where stories live. Discover now