4. BÖLÜM

118 10 31
                                    

1 hafta sonra:

"Rüya hazır mısın?" diye seslendi annem. Her şeyim hazırdı. Sadece gelinliği gitmek kalmıştı. Evet, bu gün düğündü.

"Sadece gelinlik kaldı."

Babama gelinliğimide göstermemiştim. Görmek için içi içini yiyordu. Hatta dün gece ben uyurken gizlice odaya girip bakmayı denemiş ama anneme yakalanmış.

"Rüya kapı çalıyor baksana işim var benim." diye seslendi annem.

"Tamam annecim."

Kapıyı açtığımda karşımda takım elbiseli biri vardı. Demir'in şoförüydü.

"Merhaba Rüya hanım." dedi adının Ufuk olduğunu hatırladığım adam.

"Merhaba."

"Demir bey bunu gönderdi." dedi cebinden kutu çıkarırken. Kutuyu verip gitti.

Kutuda çok güzel gerdanlık seti vardı. Pırlantadandı. Bunu bana neden gönderdiğini düşünüyordum ki telefonum çaldı. Arayan oydu.

"Alo?"

"Merhaba Rüya nasılsın?"

"İyiyim sağol sen?"

"Bende iyiyim sağol." Bu demek için mi aramıştı bu gerizekalı.

"Demir, kutu-"

"Annemin... Düğünde takmanı istedim. Tabii sende istersen." dedi sözümü keserek. Sesinde durgunluk vardı sanki.

Takmasam ayıp olurdu. Sonuçta takmamı, üzerimde görmeyi istemiş.

"Takarım." dedim sadece. Zira diyecek başka kelimem yoktu.

"Tamam." dedi. Gülümsediğini anlamıştım konuşmasından. "Görüşürüz."

Rüya, sen bu adamdan nefret ettiğine emin misin? Tamam senin fikrin sorulmadan böyle bişeye karışıl- İçses! Sussan iyi olur nefret ediyorum nokta. Nefretiniz ne güzelmiş Rüya hanım.

Odama geçip gerdanlık ve küpeleri taktım. Gelinliği giymeme yardım etmesi için annemi çağırmıştım.

Gelinliği giyip babamın yanına gittiğimde mutluluğundan gözleri yaşarmıştı. Keşke bende mutlu ola bilsem babam.

Dedi nişan akşamı ikisinin fotosunu odaya asmak isteyen Rüya. İçses sussan iyi olur.

× × ×

Düğün vakti gelmişti. Misafirler yavaş yavaş geliyorlardı. Ortam çok iyi süslenmişti. Gelin odasındaydım, makyajım tazeleniyordu.

"Çok güzel oldunuz gelin hanım. Damat bey çok şanslı." dedi makyöz. Hıhı ne demezsin, çok şanslı.

Dediğine karşılık bişey demeden gülümsedim. Çünkü bundan sonraki hayatım nasıl olacağından bihaberdim. Resmen şuan evleniyordum, tanımadım biriyle.

İlk başlarda olmazsa da düğüne 3 gün kala ona karşı nefretim büyümüştü. Çünkü... Çünkü şuan bir mafyaya kurban gidiyordum. Mafya olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Dışarıda gezerken bir adamla görüştüğünü ve ona çantada para verdiğine şahit olmuştum.

Etraflarında korumalar vardı. Bunu ona anlattığımda mafya olduğunu itiraf etmişti. Sadece kimseye söylemem için söz verditmişti. Her hangi tehditte bulunmamıştı.

"Rüya, tatlım işin bitti mi?" diye seslendi annem kapının ardından.

"Bitti annecim." Ne yazık ki.

Annem kapıyı açıp içeri girdiğinde, beni gördüğü anda gözleri dolmuştu. Bir şey demek istiyordu sanki, ama ağzını açtığı an ağlayacağını adım gibi biliyordum.

Nefretin AleviTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang