36

323 31 8
                                    

Gece sabah olmasına yakın  gözüme bir türlü uyku girmemiş ve bu durumu düşünmüştüm. Tamam Jimin'den hoşlanıyordum. 'dum.'

Ve biz birlikte belli belirsiz bir  flört işine girmiştik, kabul ediyordum. Ve bu bana biraz yanlış ve kötü hissettiriyordu ama aramızda kesinlikle ciddi bir ilişkiye dair ufak bir kırıntı bile yoktu. Bu yüzden içimdeki bir ses onu aldatmadığımı söylüyordu. Ama bir diğer ses ise onu oyaladığımı ve onu kandırdığımı söyleyip duruyor ve beni aşırı sinirlendiyordu.

"AAAAAAAAAAAAAAAAAAA" kafayı yemiş gibi son ses yüzümü yastığa gömdüm ve çığlık attım.

Öpüşürken aklımın ucunun tırnağına bile gelmeyen Jimin şuan gece olmuş beni vicdamın derinine derinine doğru hayvan gibi vuruyordu.

Hayatımda ki ilk öpücüğüm Jungkook'a girmişti ve bundan pişmanmıydım...

Düşündüm, düşündüm, düşündüm ve o anları tekrar yaşıyormuş gibi hayal ettiğimde tekrar öpüşme hissi beni ele geçirdiğinde deli gibi güldüm ve soruma cevap verdim.

"ASLA!"

Ama neden şimdi böylehissediyordum onu da bilmiyordum şimdi. Ya mühürün etkisindeysem ve mühür beni ele geçirdiyse. Ki bu umrumda bile değildi ama ya mühür geçip gitseydi ve ben Jimin'den tekrar hoşlanmaya baslasaydım bu mümkün olur muydu?

Kafamda kendi kendime garip ve ulaşılması zor sorular sorarak bir şeylerden emin olmaya çalıştığım da en sonunda kafamda bir şeyler oluşmuştu.

Jimin'e olan olayları anlatıcak ve Jungkook'a mesaj atıcaktım.

Evet.

Çünkü ne kadar düşünürsem düşüneyim istediğim  hatta istemeyi geç gitmesi zor ve karma karışık yollar bile Jungkook ismine çıkıyordu.

Bu yüzden bir karar verdim ve ilk konuştuğum kişinin Jimin olması gerektiğini düşünerekten  telefonumu çıkartarak mesaj bölümüne tıkladım.

Jimin - taehyung

Taehyung:
Jimin
Yarın beni arar mısın
Arayamazsan bile en yakın müsait olduğun bir zamanda    bana mesaj at

"***

Attığım mesajı tekrar tekrar gereksiz bir şekilde kontrol ettim ve kalbimin gümbür gümbür atmasını umursamayarak aptal gülümsememle kafamı yastığa gömdüm.

Parmaklarım kendiliğinden  dudaklarıma doğru değdiğinde öpüşmeyi tekrar, tekrar düşünüp vücudumun yanmasına izin verdim.  Çünkü bu müthiş azdırıcı bir şeydi.

Jungkook'tan

*

Sinirle kapıyı çarptım ve salona ilerledim. Sinirden kudurmak üzereydim. Bu sinirim sadece kendimeydi çünkü Taehyung gittiğinde bir şey söylemediğim ve en son söylediğim cümle aklıma geldikçe kafayı yicek gibi oluyordum.

Tam bir aptal ve egolu bir mal gibi davranmıştım. Acaba Taehyung'ta böyle düşünmüşmüydü ?

Söylediğim cümle hafızama düşünce kendi kendime güldüm

"Tomom, yozmok ostorson yoz. Yozmok  ostomozson do soron yok. Moroloromoz  kopondo zoton."

Söylediğim cümleyi eğe eğe kendi kendime mırıldandığımda uzaktan tam bir gerizekalı gibi gözüktüğüme emindim.

Keşke o cümle yerine daha farklı şeyler söyleseydim de niyetimin ciddi olduğunu anlasaydı ama yok kendi gururuma yenilmiştim o sırada.

Nedeni ise.

Birden bire eve gitmesi moralimi bozmuştu. Ama şimdi düşüncede haksız sayılmazdı. Jimin'den hoşlandığını söylüyordu ve mührünün etkisindeydi.

Ya istemden kurdunun etkisiyle öpmüşse beni.

Son düşüncem kalbimi  acıttığında odama ilerledim.. banyoya girdim ve sıcak suyu açarak üzerimi komple çıkardım.

Düşünmek istemiyordum bunları ama düşünmemde gerekiyordu.

Ya midesi bulanmışsa evde.

Tekrardan yüreğime acı ve mide bulantısı girdiğinde kendimi tamamen kötü hissettim.

Dayanamayarak banyodan çıktım ve yerde duran pantolonumun cebinden telefonu çıkardım.

Hızlıca interneti açıp mesaj yada arama izine dair bir şey aradığımda bir şey yoktu.

Boğazımda yumru oluştuğunda yere oturdum.

Belkide zamana ihtiyacı vardır ve beni kötü hissettirmemek için bir şey demeye çekiniyordur.

Burnumu sertçe çektim ve gözlerimi kapatıp açtım.

Muhtemelen en iyi olucak şey mührümüz gittikten sonra görüşmekti. Ve bende o sırada mührümüz gittiğinde ona gerçek duygularımı söyleyebilirdim. Böylesi daha inandırıcı ve doğru geliceğine inanıyordum.

Taehyung her ne kadar agresif bir kişiliğe sahip olsada öyle değildi. Tatlı ve masum bir kişiliğe sahipti. Bunun için zamanın iyi geliceğini düşünmek en mantıklısıydı.

Hızlıca mesaj yerine tıkladım ve ikimizinde en doğu olan seçeneği yazmaya başladım.

İnanıyordum bu ikimiz içinde iyi olucaktı.


Taehyung'tan

*

Banyodan çıktıktan sonra kafamı kurumladım ve yamuk gülümsemem ile yatağa ilerledim.

Kendime inanamıyordum açıkçası sadece bir öpüşmeyle bu kadar azıcağım kimin aklına gelirdi ki.

Telefondan mesaj sesi yükseldiğinde dolaba ilerlettiğim adımları geri döndürdüm ve komodinin üzerine koyduğum telefonu aldım.

Jungkook mesaj atmıştı.

Kalbim feci halde kan pompalayarak vücudumu terletmeye başladığında heyecandan bayılıcaktım.

İlk mesajı ben atarım diye düşünüyordum ama Onun atması benim için sürpriz olmuştu.

Ekranın şifresini açtım ve beklemeden mesaja tıkladım.

Mesajı her okuduğumda yüzüm düşerken kalbim heyecanı bırakmış ağrı moduna geçiş yapmıştı.

***

Yakışıklım:
Taehyung gece vakti mesaj attığım için üzgünüm ama
Aramızdaki durumu biraz düşününce ara vermeyi daha mantıklı gördüm.
Sen ne düşünürsün bilmiyorum ama
Mühürleri mizin etkisi altında olmadığımız zaman konuşmak daha mantıklı olur.
Lütfen yanlış anlama
Seni düşünüyorum sadece 
Bu yüzden o zamana kadar kendine iyi bak.

Görüldü

***

Okuduğum yazı beni büyük bir hayal kırıklığına uğratırken cevap yazamadım bile..

Aklımdan bin türlü düşünce geçtiğinde bir şey yazmak içimden gelmediği için görüldü attım.

Şuan bütün moralim sikilmişti..

Every Tlong Goes /Taekook/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin