Back To Me // LixSeungİn ✓

0.1

Back To Me

---

Güneşin tepede olduğu sıcak bir günde, elinde kitaplar ile binanın çıkışına ilerleyen siyah saçlı beden iç çekti.

Bölümü için olan kitaplar hem fazla hem de kalındı. Bazen bundan fazlasıyla bıktığı oluyordu.

Bir yandan ilerleyip bir yandan da ona selam verenlere karşılık veriyordu.

Bir anda hem arkasından hem önünde aldığı omuz darbesi ile gözleri şaşkınlıkla açılırken dengesini zar zor sağladı.

Ona önden çarpıp binanın içine koşan kahverengi çilli beden "Üzgünüm birisine yetişmem gerekiyordu!" derken

Arkadan çarpıp binanın dışına koşan sarı saçlı uzun beden ise "Üzgünüm maketleri yetiştirmem gerekiyor!" demişti.

Ortada kalan Jeongin şaşkınlıkla iki yanına bakarken durumun absürtlüğünü sorguladı.

Derin bir nefes alıp düşmek üzere olan kitapları düzelterek çıkışa yöneldi.

Üniversite çıkışına ilerlerken birisinin kitaplardan birazını alması ile başını çevirdi.

"Koca kitapları niye tek başına taşımaya çalışıyorsun?".

"Ya aslında bunları okulda bırakacaktım ama plan istediğim gibi gitmedi".

Changbin küçüğüne gülüp kitapları arabaya koymasına yardım etti. Ellerini çırparken "Sen neden gelmiştin?" diye sordu Jeongin.

"Hocam ile görüştüm bir de başka bölümden bir arkadaşım var ona baktım seninle yaşıt".

Jeongin anladığını belli ederek başını salladı "İşin yoksa bir kafeye geçelim mi?" diye sordu.

"Harika olur var ya kahve içmem lazım acilen".

Jeongin büyüğüne gülüp "Arabalar kalsın o zaman yürüme mesafesinde olana gidelim".

Onu onaylayan beden ile yürümeye başladılar. Changbin bir yeri gösterip "Şurası bu sıralar pek bir ünlü girelim mi?".

"Olur" diyen siyah saçlı ile kafeye giriş yaptılar. Kahve tonlarında ki mekan onları karşılarken gülümseyip cam tarafında bir masaya oturdular.

"Umarım fiyatlar uçuşta değildir" diyerek gözleri kapalı bir şekilde menüyü açan Changbin ile güldü.

Menüye göz gezdirip "Aç şu gözünü normal fiyatlar" dedi. Gözlerini açan beden ilk önce menüye bakmış sonra rahat bir nefes vermişti.

Söyledikleri içecekler ile sohbet ederken Changbin kasa tarafında gördüğü beden ile "Hey Seungmin! Dersin ne ara bitti" dedi.

Sarı saçlı yorgun beden kahvesini alıp çıkacakken duyduğu tanıdık ses ile durdu.

"Hyung?" diyip masalarına yaklaşırken "Hyung ya dersin bitti mi senin?".

Başını sallayan sarışın "Evet biteli oldu baya siz?" derken merakla siyah saçlı bedene baktı.

Jeongin ise gözlerini kısmış onu inceliyordu. Evet sabah ki çocuk buydu.

"Sen sabah çarpan çocuk değil misin?' diye sorması ile Seungmin telaşla elini salladı "Gerçekten acelem vardı üzgünüm yaptığım ambalajlar tasarımlarını götürüyordum".

Jeongin samimi bir şekilde gülümseyip "Yok anlıyorum sorun değil".

"Acelen yoksa otur biraz" diyen Changbin ile tereddüt edip tilkiye benzeyen gence baktı.