1.1

442 74 17
                                    

Kahve saçlı çalıştığı yerde bu sefer bir müşteri olarak Seungmin ve Jeongin ile oturuyordu.

Keyifli bir sohbet aralarında geçerken ellerinde siparişleri ile Minho geldi. "Alın bakalım" diyerek önce kardeşinin kekini bıraktı.

Daha sonra Seungmin'e gülümseyerek dönüp "Bu da minik köpüşün kahvesi" demiş, sarışın gülerek kahvesinden yudum almıştı.

Minho ona gülüp Jeongin'e döndü. Kardeşinin bu genç yüzünden ağladığını bildiği için yüzü ciddi bir hal alırken "Bu da senin kahven" diyerek masaya koymuş "İhtiyaç olursa çağırın" diyerek yanlarından ayrılmıştı.

"Abin beni sevmiyor sanki?" diyen Jeongin ile Felix iç çekti. "O öyle işte anormal".

"Ben çok sevdim bu abiyi" diyen Seungmin ile güldüler. "Seversin tabi köpüş, sana pek iyi" dedi Jeongin göz devirerek, bir yandan da gülmeye devam ediyordu.

"Dönemde bitti değil mi?" diye sordu Felix. "Of evet! Tüm dönem sonu ödevlerini bitirdim dünya varmış ya".

Seungmin'in dedikleri ile güldüler. "Evet bizimde bitti tamamen. Sonraki dönem mahkeme canlandıracağız".

"Oha çok iyi" dedi Felix. "Savcı Yang Jeongin çok hr olur". Sarışının benzetmesi diğerini güldürdü. "İltifat şeklin garip köpüş" diyerek uzanıp burnunun ucuna vurdu.

Sohbete devam etmiş biten tatlıları ve içecekleri ile kalkmışlardı. Felix abisine gittiklerini söyleyip ikilinin yanına geldi.

"Gidebiliriz" demesi ile üç genç eve doğru yürüdü.

"Ya ne diyeceğim size" diyerek önlerine geçip geri geri yürümeye başladı Seungmin.

"Düşeceksin Min" diyen siyahlı ile omuz silkti. "Beni dinle bı. Biz ev arkadaşı olarak birşeyi yapmayı unuttuk".

İki genç kaşlarını çatarak ona bakarken göz devirdi "Doğruluk oyunu oynamadık biz hiç" dedi.

"Bu muydu?" diyen Felix ile "Ama çok eğlenceli olur ki. Bugün oynayalım hadi hadi" dedi minik minik zıplayıp Felix'in koluna girerek.

"Bilemiyorum" diyen kahveleri ile dudaklarını büzüp Jeongin'e baktı. Jeongin siyah saçlarını karıştırıp "Şöyle yapalım o zaman. Oyunu oynayalım ama cevap vermek istemeyen shot atsın".

"Evet! Çok eğlenceli!" diyen Seungmin ile iç çekti Felix "Peki oynayalım hadi" dedi pes ederek.

Yaşasın diyen küçüğü ikisinin ortasına geçerek kollarına girdi.

Evlerinin yakınından aldıkları içkiler ile içeri girmiş ilk önce hepsi işlerini halletmişti.

Saat on sularına gelirken ise salonda yerde oturmuş masaya içkileri ve bir kaç atıştırmalık koymuşlardı.

Seungmin ellerini çırpıp "Kim başlıyor?" diye sorması ile "Büyükten küçüğe yapalım" dedi Jeongin.

Onu onaylamalı ile Felix bir süre düşündü. Basit bir soru sormak istemiyordu.

"Hmm geçmişe gidebilseydiniz ne zamana giderdiniz?"

"Kesinlikle rönesans zamanı" dedi Jeongin. "İnsanların tekrar aydınlığı zamanları merak ediyorum.

Seungmin bir süre düşündü. "Ben çok daha yakın bir tarihe giderdim, tanıdığım büyüklerin küçük hallerini görmek isterdim. Düşünsene annem ile arkadaş oluyorum".

Gülüşü diğer ikisine de takılırken"Sor hadi Jeongin" dedi Felix. "Hm düşünelim" diyerek çenesini kaşıdı.

"En kötü buluşma deneyiminiz".

Yüzünü buruşturdu Felix "Var bende. Üniversite bir zamanı bir çocuk ile buluşmuştum, buluşma boyunca tek yaptığı insanları hakaret etmekti. Bende kalktım gittim hemen".

"Kendisi kimse artık" diyerek göz devirdi Seungmin. "Benimki şey olabilir lise zamanı buluşmuştum ama çocuk aşırı kötü kokuyor hiç temizlik anlayışı yoktu"

Yüzünü buruşturan ikili güldü. "Tamam sıra bende" diyerek oyuna geri döndüler.

Bir kaç tur devam ederken. Felix iki shot Seungmin üç shot Jeongin ise hiç içmemişti.

Sıra tekrar sarışına gelirken "Şuan aşık olduğunuz biri var mı?" diye sordu.

Kısa bir sessizlik olurken "Evet var" dedi Felix. "Benim de var" diyen Jeongin ile "Ay kim kim?" diye sordu heyecanla Seungmin.

"Sadece bir soru" diyen ikili ile dudak büzüp yerine oturdu. "Sıra bende. Peki hoşlandığınız kişi ile olabileceğinizi düşünüyor musunuz?" diye sordu Felix.

Bu sefer daha uzun bir sessizlik oldu. Jeongin saçlarını karıştırdı. "Onun duygularından emin değilim. Ama beraber olmayı isterim, harika biri o".

Sözlerinin bitimi ile sarışına baktı. Felix dudaklarını birbirine bastırıp başını sallarken sarışına döndü.

Seungmin bacaklarını kendine çekip yutkundu. "Ben onunla olabileceğime emin değilim" dedi.

"Neden ki?" diye sordu Felix. "O başkasını seviyor. Hemde çok seviyor" dedi.

Aptal değildi Seungmin. Felix'in Jeongin'e olan ilgisini biliyordu ve bu kalbini acıtıyordu.

"Hiç belli olmaz bunlar köpüş" diyen Jeongin ile gülümsedi burukça "Neyse hadi sen sor" dedi toparlanıp.

"Peki" diyerek yerinde dikleşti. "Sizce bir insan iki kişiyi sevebilir mi? İki kişi içinde kalbi heyecanla atar mı?"

"Jeongin soru sormak için sordun şuan" diyen Seungmin ile omuz silkip güldü.

"Sordum işte".

"Bir insan iki kişiyi nasıl sevsin ki? Mantıklı gelmedi" dedi Seungmin çenesini kaşıyarak.

Felix ise kaşlarını çatmış düşünüyordu. "Oyun bitsin diye sordum zaten. Geç olmaya başladı kalkalım".

Seungmin onu onaylarken çöpleri toplayıp mutfağa gitti. Jeongin de ayağa kalkmış hala yerde oturan gence dönmüştü.

"Ne oldu?" diye sordu. Kahve saçlı bakışlarını olduğu yerden çekti "Neden böyle bir soru sordun ki?" diye sordu.

"Oyun bitsin diye işte" diyerek omuz silkti. Felix yine bu soruda takılırken ortalığı toplamış daha sonra odalarına geçmişlerdi.

Felix ise yattığı yatağında Jeongin'in sorusunu düşünüyordu. Şu sıra aynı hızla başkası içinde atan kalbini düşünüyordu.

---

Sonunda bölüm 🥳

Sonunda bölüm 🥳

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Baysss

Back To Me // LixSeungİn ✓Where stories live. Discover now