26- Terslik

6.1K 413 11
                                    

BARLAS'IN GÖZÜNDEN-

Güneş kardeşim olmayabilirdi, Ulaş'ın anlattıklarına göre. Umarım da kardeşim değildir çünkü biyolojik babamız ile öpüşüş olması fazlasıyla miğde bulandırıcıydı.

Öte yandan eğer kardeşim değilse neden dna testleri ile oynanmıştı? Bu işin içinde ne gibi bir bokluk olduğunu merak ediyordum.

" Söylediklerimde zaten oldukça dürüstüm!"

Şimdilik ona inanıyor gibi davranmamız lazımdı çünkü bu süreçte bir açığını yakalamalı ve bu olayım aslını çözmeliyidk.

" Dürüst olduğunu biliyorum Güneş."

Kafası karışmış bir şekilde bakmaya başladı.

" O zaman neden az önce-

Hızlı bir şekilde lafını böldüm ve araya girdim.

" Sanırım bir konuda yanıldım. Seni de boşu boşuna gerdim kusura bakma. Az önce olanları unutalım ve yemeğimizi yemeye devam edelim, olur mu?"

Kafası karışık bir şekilde masaya oturdu. Az önce ne yaşandığını algılamaya çalışıyordu büyük ihtimalle. Öte yandan bu konuyu kapatmam işine gelmiş görünüyordu çünkü rahatlamışa benziyordu.

" Baba?"  Bakışlarımı sesin geldiği tarafa çevirdiğimde kafası karışmış ve şaşkın bir şekilde bana bakan kızımı gördüm.

Az önce olan her şeye o da şahit olmuştu, bardağın kırılışına kadar. Hay sikiyim onu bu ortamdan uzaklaştırmam gerekirdi. Bir baba olarak kızımın böyle bir olaya şahit olmasına izin vermemeliydim. Daha küçüktü böyle olaylar ileride ona travma olabilirdi.

Masadan kalkıp Sare'yi kucağıma aldım ve masadakilere hitaben konuştum.

" Sare bugün oldukça yorulmuş olmalı erkenden yatması iyi olacak. Size iyi akşmalar."

Odama gittiğimde kucağımdaki kızımla beraber yatağa oturdum.

" Özür dilerim az önce gördüklerin için babacım. Seni o ortamdan uzaklaştırman gerekirdi."

" Bana gerçekten de inanıyor musun baba?" 

Heyecanlı bir şekilde konuşması ile şaşırmıştım.

"Neden soruyorsun bunu?"

Cevap vermeyince konuşmaya devam ettim.

" Tabi ki de sana inanıyorum güzelim. Karşı tarafta kim olursa olsun ben sana inanmaya devam edeceğim."

" Ama o gün Güneş'e inandığını söylemiştin?"

" O gün sana inanmıyorum demedim ki babacım? Sadece Güneş biraz sakinleşsin diye öyle söyledim."

" Sen o gün öyle diyince ben çok üzüldüm. Güneş'i benden daha çok seviyorsun sandım. Neden o gün yatmadan önce aslında bana inandığını söylemedin ki?"

Sonlara doğru hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.

Elim ayağım birbirine dolaşmış bir şekilde kafasını göğsüme bastırdım ve saçlarını okşamaya başladım.

" Ben böyle düşüneceğini bilemedim. Çok özür dilerim. Affet babanı güzelim."

Uzun bir süre ağladıktan sonra boğuk çıkan sesi ile konuşmaya başladı.

" Hani biz Güneş ile alışveriş merkezine gitmiştik ya?" Cevap beklemeden devam etti konuşmasına.

" İşte o gün Güneş kıyafet denerken ben koltukların birinde oturup işinin bitmesini bekliyordum. Sonra yerde bir kart gördüm. Birinin kaybettiğini düşündüm ve elime alıp Güneş'i beklemeye başladım. O gelince kartı ona vericektim ve sahibini bulmasını isteyecektim."

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin