Bölüm 4

16.6K 446 129
                                    

EGE'NİN ANLATIMI

Daha eve geleli birkaç saat anca olmuştu. Odamda duş alarak yatağa uzandım.

Tam uyudum derken kapının zili uzun uzun çaldı. Sabah sabah ne istiyordu bu korumalar. Sabır çekerek kalktım yataktan ben aşağı inene kadar zil susmuştu. Kapıyı açtığımda karşımda kimseyi göremeyerek sinirlenerek bir adım atmıştım ki ayağıma takılan şeyle durdum. Bu bebek de neyin nesiydi kim bırakmıştı bunu buraya.

Puseti elime alarak kapının önünde olduğunu bildiğim Uygar'a seslendim.

" Uygarrrrrrr!"

" Uygarrrrrrr!"

"Buyur abi. Aa bu bebek ne abi."

"Lan it herif bana mı soruyorsun. Kim bıraktı
bunu kapının önüne hayır kurumu muyum lan ben."

"Abi sokağın başında sesler oldu Ahmet ile oraya gitmiştik biz diğer korumalar depodan gelmediler henüz kimin bıraktığını görmedik hemen kulübeden kayıtlara bakarız abi."diyerek yanımdan ayrıldı. Pusetteki bebek ağlamaya başladığında yanındaki çantasını da alarak içeri geçtim. Üşümüştü kapının önünde yanakları kıpkırmızı olmuştu. Kimindi bu bebek nerden gelmişti kapımın önüne. Hala ağlayan bebeğe dayanamayarak kucağıma aldım.

Kahretsin bu neydi böyle lan. Küçüktü hatta küçücüktü. Birkaç kere kucağımda hafif hafif sallamama rağmen hala susmuyordu. Acıkmış olabilir miydi yada acıktıysa da anne sütünü nereden bulacaktım ben şimdi. Bebek kucağımda salonda gezerken köşeye bıraktığım çantada ki biberon dikkatimi çekti süt olabilir miydi? Çantaya uzanıp içindeki biberonu çıkarttığımda tahminlerimi doğrulamıştı. Biberonu yavaşça ağzına verdiğimde emmeye başlaması gerçekten acıktığını gösteriyordu. Aynı anda çalan kapıyla kucağımdaki bebek ve biberonla yavaşça kapıya adımlayarak yavaşça açtım. Halimi gören Uygar kıkırdasa da bakışlarımdan ürkmüş olacak ki hemen kendini düzeltip bilgisayarı bana uzattı. Ben bilgisayara o bana bakarken dayanamadım konuştum.

" Uygar o bilgisayarı g*tümle taşıyamam değil mi götürsene lan içeri kucağımda çocuk var görmüyor musun?"diye bağırmamla kucağımdaki bebek bile sıçrayıp biberonun ağzını çıkartarak ağlamaya başlamıştı.

"Bunun hesabını daha sonra keseceğim geç içeri."diyerek elimdeki biberonu da eline vererek arkamdan gelmesi için kapıyı açık bırakarak salona yürüdüm. Kollarımda ki bebeği pusetine yatırarak hafif hafif sallarken doymuşluğun rahatlığı ile ağlamayı kesmiş gözleri de kapanıyordu. Uygar da dikkatini bebeğe vermiş onu izliyordu.

"Anlat birşey var mı kameralarda?"

Bilgisayardaki görüntüleri açarak

" Abi sabah 06:13 sıralarında bahçeye bu kadın giriyor kameralarda yüzü gözükmüyor bebeği bırakıp zile basarak arka kapıdan çıkıyor ve hiçbir şekilde yüzünü göstermiyor parmak izi çalışalım dedik ama ellerinde eldiven var abi."

Kimdi bu kadın neden bu çocuğu benim kapıma bırakmıştı. Koltuğun yanındaki çantayı alarak içini boşalttım. İki biberon süt bir biberon su , birkaç bebek bezi,birkaç zıbın ve bebek kıyafetleri, ve bir kağıt vardı. Hemen kağıdı açıp okumaya başladım

Nereden ve nasıl başlayacağım hiç bilmiyorum ama şuan bu kağıdı okuduğuna göre kızına kıyamadın ve onu içeri aldın ilgilendin. İyi bir baba olacağına eminim. Ben kızıma iyi bir anne olmadım ve en sağlıklı olanı senin bakmandı beni belki hatırlamıyorsun da bilemiyorum ama önemli olan da bu değil. Senden tek ricam kızımıza güzel bakman. İsmi kimliği yok daha 28 Kasım' da doğdu hatta bir ay erken doğdu.Gerekli birkaç malzemesi yanındaki çantada var. Lütfen kızımızı sev. Onu sevgisiz bırakma.

MaFyaNıN KaRıSıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin