Bölüm 11

10.6K 307 66
                                    

Bahçeye giren arabalarla birlikte bende girerek arabamı rastgele bırakıp arabadan indim. Valizlerimi almak için yeltendiğimde engel olan korumalara birlikte arkamdan gelen sesle korkmuştum.

"Yağmur hanım arkadaşlar alır eşyalarınızı siz zahmet etmeyin."

"Olur mu hiç öyle şey ben alırdım."

"Olur olur buyrun içeri geçin Alin birazdan uyanır size ne kadar alıştı o kadar iyi."

"Tabii Ege bey."

Ege ile birlikte içeri geçerek üst kata çıktık. O kendi odasına girerken bende Alin'in odasına geçtim. Minik kızım mışıl mışıl uyuyordu. Beşiğine eğilerek kokusunu derince soluyup başına bir öpücük kondurdum. Güzel kızım yanımdaydı. Yanıbaşımda. Kokusu burnumda. Annem hep anne olunca anlarsın derdi. Neyi anlayacağımı o zaman bilemezdim ama şuan o duyguyu çok iyi bir şekilde anlıyordum. Evlat herşeydi. Kokusu, gülüşü,yürüyüşü,konuşması bir başkaydı. Bundan sonra bütün hayatımı ona adayacaktım. Kızımı burdan alacak ve çok güzel bir hayata başlayacaktım. Sadece biraz zamana ihtiyacım vardı.

Alin'i tekrar kontrol ettiğimde pek uyanacak gibi durmuyordu. Alin'in odasından çıkıp eşyalarımın koyulduğu odaya geçtim. Benim odamda da giyinme odası ve banyosu vardı. Eşyalarımı yerleştirmeye şimdi başlasam Alin uyanırdı yarım kalırdı en iyisi gece halletmekti. Tekrar odamdan çıkıp Alin'nin odasına girdim. Hala uyuyordu. Niye bu kadar uyuyordu ki saat 10:00'u çoktan geçmişti. Acaba gece hasta falan mı olmuştu ki. Elimi alnına koyarak ateşine baktım. Ateşi yoktu. Demekki uyumayı seviyordu. Hiç bana çekmemişti güzel kızım. Odadan çıkarak mutfağa indim. Alin'e kahvaltılık birşeyler hazırlayabilirdim. Ege evdeydi ben odadayken çıkmış mıydı acaba. En iyisi yukarı çıkıp bakmaktı. Tekrardan yukarı çıkıp kapıyı tıklattım. Birkaç dakika beklemiştim içeriden ses gelmeyince gittiğini düşünerek aşağı inerken Alin'in sesini duydum. Küçük hanım uyanmıştı. Merdivenleri geri çıkarak kızımın odasına girdim tekrardan. Beni görünce kasları hafif çatılmış bana garip bakışlar atıyordu.

"Günaydın küçük hanım. Beni hatırladın mı dünkü abla ben. Artık bütün gün seninle birlikteyim. Hadii gel kucağıma elini yüzünü yıkayalım güzel güzel ciciler giyelim sonrada kahvaltı hazırlayalımm.". Heyecanlı heyecanlı anlatmam kızımın da hoşuna gitmiş olacak ki kıkırdamaya başlamıştı. Kızımı kucağıma alarak odasındaki banyoya götürüp elini yüzünü yıkadımm. Odaya döndüğümüzde giysi odasına geçtik. Kızıma da kendi kombinime benzer bir kombin yaptım ve altını da değiştirerek üzerini giydirdim. Saçlarınıda tarayarak tepeden 2 kulak şeklinde toplayarak başına bir öpücük kondurdum ve kızımı kucağıma alarak odadan çıktım. Aynı anda açılan karşı odadan da Ege bey çıkmıştı. Babasını gören kızım kendisini kucağımdan babasının kucağına atmaya çalışıyordu.

"Baaaa-baaaaa-bamm."

"Günaydın güzelim. Günaydın babasının balı uyandın mi bakayım sen."

Babasının konuşmalarına ellerini birbirine vurup kıkırdıyordu minik hanım.

"Az önce kapınızı çaldım ama seslenmediniz. Alin'e kahvaltı hazırlayacaktım. Siz birşeyler yediniz mi hazırlamamı ister misiniz?"

"Gerek yok Yağmur hanım siz Alin'in karnını doyurun yeterli."

"Peki Ege bey ben alayım o zaman Alin'i."

"Gerek yok bugün cumartesi zaten evdeyim kızımla vakit geçirmek istiyorum siz kahvaltısını hazırlayın."

"Tabiki."

Öküz şey sanki hiç görmedi kızını. Hayır yani biraz da ben vakit geçirsem ne olacak benimde kızım ben bir senedir görmüyorum. Mırın kırın ediyor muyum? Allah Allah adama bak.

MaFyaNıN KaRıSıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin