Bölüm 25

8.5K 315 153
                                    


Hepinize merhabalar arkadaşlar 🌺

Şimdiden keyifli okumalar dinliyorum görüşmek üzere 🥰🥰🥰🥰
Destek ve yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım...

Dünyada iki tane trajedi vardır. Biri kalbinizdeki tutkuyu yitirmek, diğeri ise kaybettiğiniz tutkuyu geri kazanmaktır

Ağlamanın hiçbirşeye faydası yoktu. Kimse gelip ben buyum kusura bakma demeyecekti.

Peki Ege'ye biranda olan şey neydi?
Tamam isteyerek evlenmemiş hatta bu evliliği hiç kabul bile etmemiştim ama sonuçta aynı evi yeri geldiğinde aynı odayı paylaşıyorduk. Kızımız vardı. Ama Ege bana o kadar yabancıydı ki. Onun bu denli nefretini kazanacak ne yapmış olabilirdim.

Yada o kadar salaktım ki hala daha suçu kendimde arıyordum. Asıl suçlu aynaya baktığımda gördüğüm de değil gördüm sandığım kişideydi.

Derin derin nefesler alarak kapıdan kalktım ve odadaki banyoya geçerek elimi yüzümü yıkadım.

Odadan çıkarak odamıza girdim. Alin hala uyuyordu. Tekrardan odadan çıkarak mutfağa indim. Bende Ege'yi umursamayacaktım bundan sonra.

Ne demişlerdi ummaki küsmeyesin. Madem Ege bey beni düşmanı olarak görüyordu bende hakkını verirdim.

Kendimi meşgul etmek adına kızım için kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Evin içinde akşama kadar delirmek üzereydim. Bahçeye bile çıksak arkamdan ayrılmayan korumlar artık kabak tadı vermeye başlamıştı.

Çalan kapı ile elimdeki domatesleri tezgaha bırakarak elimi yıkadım ve çalan kapıya gittim.

Kapıyı açtığımda karşımda ablamı görmeyi beklemiyordum. Geleceğini haber vermemişti.

"Günaydın gün güzelimmmm."

"Günaydın abla gell içeri."

Ablam bana sorarcasına baktığında elimle mutfağa geçmesini işaret ettim. Mutfağa geçtiğimizde ablam masaya otururken bende yarım kalan işime devam ediyordum.

"Hayırdır abla hangi rüzgar attı seni buraya. Haber vermedin geleceğini?"

"Benimde aklımda yoktu. Ege aradı beni görüşmemiz gereken bir konu varmış."

"Ne konusu?"

"Bir bilgim yok sadece bu kadar söyledi bana da. Hem bu halin ne senin. Kendine biraz çeki düzen ver istersen mahvolmuş görünüyorsun."

"Saol abla yaa." Tezgahtaki işime dönerken içimden sabır çekiyordum. Herkesin umursadığı şey gerçekten dış görünüşüm müydü?

Tekrardan çalan kapıyla söylenmeye başlamıştım. Sabah sabah misafir kabul günümüzdü herhalde. Kapıyı açtığımda bu sefer karşımda Aslı vardı.

"Sende hoşgeldin canım."

"Ben hoşbulurum da canım sen iyi misin? Noldu sana ağlamışsın sen. Anlatmak ister misin?"

"Yok canım iyiyim ben geç hadi kapıda kalma."

"Güzelim emin misin?"

"Eminim eminim geç hadi. Mutfakta ablam var."

"Haberim var Ege çağırdı bizi neler oluyor?"

"Yani ben sizi Ege'nin çağırdığını da ablamdan öğrendim o derece yabancıyım konuya."

"Peki güzelim." Aslı içeri girmeden bana sıkıca sarılmıştı. Sanırım son zamanlarda ihtiyacım olan tek şeyde buydu. Bende sıkıca sarılışına karşılık vermiştim.

MaFyaNıN KaRıSıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin