Liaison [JİKOOK]

↝34↜

❤İthaf❤
_jikook_01_13🍒armygirlcuzwhynot🍒 sunrlix🍒 Love_Jikook1309🍒

{▪︎}

Evde yankılanan zilin sesini işittiğinde omega,ıslak saçlarını kuruluyordu.Dakikalar önce duştan çıkmıştı,giyinmişti.Şimdi ise gelenin duşa girmeden önce kardeşinin yemek siparişi vereceğini söylediği teslimatları getiren kurye olduğunu düşünerek saçlarını yavaşça kurulamaya devam etti.

Gelen kişi kurye değildi,aksine beklemediği biriydi.

Salondaki koltuğun üstünde etrafı kırlentlerle çevrilmiş önündeki kasedeki marul yapraklarıyla oynuyordu Minju.

Ara sıra avucuna sıkıştırdığı ve küçük tombul parmaklarının arasından fışkıran marulu ağzına götürüp dişsiz damaklarıyla ezerek hüsrana uğruyordu.

"Eğğ!" Elindeki marulu sinirle kaseye koydu,dayısı ne diye bu kaseyi önüne bırakıp çalan kapıyla giderek gelmemişti!

Tatlı isyanıyla dudak büzüp parmağıyla kaseyi karıştırdığında yanında ince zarif sesten çıkan kısa bir kıkırtı duyduğunda başını çevirdi.

Gördüğü güzel çehreli yüzle dudaklarını öne uzatarak merakla bakarken ona gülümseyip çenesini okşayan bedene ister istemez kaşlarını gevşetti.

Annesinin gülümsemesine çok benziyordu.

Küçük bebeğin rahatsız olmadığını anlayınca burnunun ucunu parmağıyla okşayıp dudaklarıyla öpücük sesi çıkardı zarif beden.

Minju,kıkırdayarak başını sağa sola salladı ardından elini kaseye daldırıp bir parça marul alarak ona uzattı.

Dostluk sembolü!

Heyecanla ileri uzattığı marulun alınmasını beklerken ona doğru uzanan ince elle gözleri parladı ama elindeki sebze alınmadan salonun girişinden annesinin sesini duydu.

"Binnie,masayı kurdun mu-sen..anne?" Kardeşine seslenerek ortama girdiğinde görmeyi beklemediği bedenle yerine çivilenmişti.

Kızına şefkatli bir tebessümle bakan adamı -omega babası- görünce şaşkınlıkta küçük dilini yutacaktı.Kendisine bile bu harelerle bakmamıştı..ifadesine yansıyan kıgınlığıyla düz suratıyla L koltuğa yöneldi.

"Nasılsın Jimin?" Bay Jihyun,oğluna yönelik sorduğu soruyla yanıt olarak Jimin'den sert bir soluk almıştı.

Kısa beden -ki omega babası da kısaydı- eğilip kızının kucağındaki kaseyi göz devirerek alıp sephaya koydu ardından küçük omegayı kucaklayıp omuzuna yatırarak mecbur hissederek oturan bedeni cevapladı.

"İyiyim." kısa ve net bir cevapla konuştu öte yandan kızının sırtını rahatlatıcı bir edayla ovuşturup boynuna burnunu yaslayarak bedenini yavaşça sağa sola döndürürken.

Bay Jihyun,sıkıntılı bir nefes verdi.Elindeki telefonu koltuğa bırakıp ayaklanarak omeganın karşısına geçti.

"Olanları duydum,çok üzüldüm.Yurt dışından yeni dönebildim.."

Jimin,göz devirmemek için kendini kasarak başını kaldırdı ve ona baktı.Klasik işgüzar annesiydi,iş-eş-aş üçgeniyle kısıtlıydı hayatı.

Sonuçta herkes dünyaca ünlü bir şef olamıyordu.

"..Changhan,Changbin'i ziyaret edeceğini söyleyince hemen geldim.."