bölüm 2 : durak

304 237 127
                                    

Karanlık her yeri esir almıştı, ay ışığı bile yollumu bulmama yardım edemiyordu bu karanlık benim içimde miydi ? Hayır.
Yağmur yağıyor ama ıslanmıyorum
ya da gözyaşlarımdan farketmiyorum tek hissettiğim acı sanki acıdan ibaretim acı beni içine öyle bir çekiyor ki ne zaman acıya battığımı hatırlamıyorum bile.

yağmur durdu güneş açtı ama benim karanlığım yerli yerinde duruyordu. Kulağıma yabancı bir ses doldu erkek sesi yaşlı bir erkek sesi gözlerimi hafif bir şekilde aralamaya çalıştım karşımda yaşlı bir amca vardı tedirgin gözlerle bana bakıyordu.

"Kızım iyi misin?" Dedi ve biraz daha yaklaştı
" İyim de siz kimsiniz?" Dediğimde etrafına baktı
" Mezar bekçisiyim ben " dedi Allah kahretsin hayır burda bayılmışım olamam hayır. Adam bana tufah bakışlar attı ve arkasını dönüp gitti.

Etrafıma baktım babamın mezarının yanında bayılmışım sırılsıklam olmuşum üstüm batmış heryerime çamurlar var ellerimi yere bastırarak ayağıya kalktım son kez babamın mezarına baktıktan sonra çantamı alıp oradan uzaklaştım.

İnsansanların yadırgıyan bakışları arasında ilerledim telefonum çaldığında elim çantama gitti hakan amca arıyordu.

Telefonu açtım ve açtığıma pişman olmam aynı anda oldu.

" Nerdesin sen? "Sesinde büyük bir öfke ve sinir vardı haklı olarak
"Hakan amca merak etme iyim ben " dedim sesim çok yorgun çıkıyordu
"Nasılsın diye sormadım nerdesin diye sordum?" Doğru ama bunu söylersem daha büyük bir öfke patlaması yaşayacaktı onu düşünüyorum ben
" Mezarlıktayım" sesimi olabildiğince sert tutmaya çalıştım
"Haa öyleyse tamam" heh dalga geçmeye de başladığına göre selam yarın öğlen vakti okunur o zaman
"Kızım sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun? Saat kaç saat ? Bu saate dışardasın ve mezarlıkta? Ölmek istediğini bilseydim yardımcı olurdum böyle olmaz çünkü. Yurdun önü polislerle dolu tahmin et neden çünkü gökyüzü hanım ortalarda yok. Şimdi orada bekliyorsun ya da bekleme ilerde durak var oraya geç ve beni bekle 10 dakikaya oradayım"

Yorulmadı mı o kadar çok konuşurken ben dinlerken yoruldum.

"Hakan amca ayıptır sorması 10 dakikaya nasıl buraya geleceksin? " Tam yerinde olan sorumun cevaplanmasını beklerken dıt dıt dıt sesi duymakta varmış kaderimizde. Evet üstüme kapadı.

İleriye doğru ilerledim durakla aramda 2 dakikalık mesafe vardı hızlı adımlarla durağa geldim ve beklemeye başladım.

Tam 10 dakika sonra beyaz bir araba yaklaştı. Dakik bir adamdır hakan amca ama bu defa tutmadı galiba çünkü arabadan inen o değildi. Siyah maskeli, siyah eldivenli ,siyah ayakkabılı simsiyah bir adamdı bu adam ve galiba bana yaklaşıyordu. Elime telefonumu aldım hakan amcayı arıyacaktım adam yanıma oturup şu kelimeyi söylemeseydi

"Elbet bir gün tekrardan " dejavu
Ona döndüm gözlerine baktım evet yine aynı kişi 1 yıl önce burada tekrardan güldüm gerçekten güldüm.
"Yine yeniden" dedim sesizce güldü bu defa o güldü. Hatta gülmedi kahkaha attı
"Unutmamışın" dedi evet her yıl bir kere burada aynı yerde karşılaştığım pardon bunu planlıyor olmalı bunu unutmamımı bekliyor.
"3 yıldır aynı şey nasıl unutayım" şuan bir şey farkettim bugün Kasım 15 ve geçen yıl ekim 15 ' te ondan önceki yıl ise Eylül 15 ' te her yıl bir ay ileri ayda ama hep 15'inde. Boğuk sesiyle ona döndüm TT
" Seneye Aralık 15 te " dedi ne düşündüğümü nasıl anladı şuan bunu şaşırmamam lazım
"Ya o zaman beni bulamazsan" saçma bugün bulduysa seneye de bulur.
" Ben senj bulamayacağım sen beni bulacaksın seneye " dedi sor bakalım ben seni bulmak istiyormuyum
" O nasıl olacakmış" dedim sesim mi titriyor benim? Tabi titrer buz gibi hava
"Görürsün " dedi ve ayağı kalktı arkasını döndü bir iki adım atıp tekrar bana döndü ve el sallayıp tekrar arkasını döndü yavaş yavaş arabaya bindi ve gitti. Evet ben sadece izledim .

Bu neydi şimdi ve Hakan amcam neden hala gelmemişti yarım saat oldu nerdeyse telefonum çaldı bilinmeyen bir numara umarım altından kötü bir şey çıkmaz çünkü bu gece daha fazla bir şey kaldıramam

" Alo, Dora ben Ahmet "dedi telefonu açan kişi iyide sen niye
" Evet Ahmet abi " dedim
"Hakan abin senin yanına gelirken ufak bir kaza geçirmis ben seni almaya geldim ama göremiyorum neredesin? " Ne kaza mı
" Nasıl kaza , iyi mi ? Durumu nasıl ? " Elim titremeye başladı o da giderse benim kimsem kalmazdı
" Sakin ol çok küçük bir kaza motor bisiklet çarpmış onda bir şey yok sadece tutanak tutulması gerek ondan gelemiyor. Şimdi nerede olduğu söyleyecek misin ? " rahatlamıştım
" Oh çok şükür. Ben duraktayım Ahmet abi ikinci durak " yanlış durakta arıyor olmalı
"Tamam sen yola çık geldim bende " duraktan yola ilerledim siyah araba ile bana yaklaştı arabaya geçtim. Uzun süredir görmemiştim Ahmet abiyi bazen Hakan amcamın işi olduğunda onun yerine gelirdi yanıma.

"Merhaba Ahmet abi "
" Merhaba Dora , sen bu saate neden geldin buraya" evet bende bu soruyu bekliyordum
" Bu saate gelmedim. Okul çıkışı gelmiştim bayılmışım" çok normal bir şey olmuş gibi anlatım bence oda normal bir şey anlatmış gibi tepki verecek.
"Ne , ne diyorsun sen dora ? , bayılmışım ne demek? " Böyle bir tepki beklemiyordum aslında
" Valla bildiğin bayılmışım bende şaşırdım"
"Sakinim, sakinim bunu hakan abi biliyor mu ?" Hayır bilmiyorum eğer telefonu üstüme kapatmasaydı bilirdi
"Hayır."
" Seni asla çözemeyeceğim" tabiki çözemezsin ve sessizlik en sevdiğim.

Yol boyunca ikimizde sustuk yurda gitmedik hakan amcanın yanına gittik. Hakan amca beni görünce hafif bir gülümsedi ama hemen yüzünü eski haline getirdi yanına gittim sarıldım.

"Özür dilerim haber vermeliydim" evet hakan amcayı yumuşatmak için en doğru yol
" Bir özürle bitmeyecek bu ama şuan konu bu değil. Bayılmışsın" bu kadar çabuk beklenmiyordum Ahmet abi der gibi bir bakış attım ama anlamadı bence

"Evet, nasıl olduğunu bende bilmiyorum sadece uyandığımda mezar bekçisi baygın bulduğunu söyledi" dedim
" Neden ıslaksın ?" Çok güzel bir soru
" Mezar bekçisi uyandırmaya çalışmış ve su dökmüş " haklı olarak
" Ahmet sen git biz hastaneye gideceğiz" benim neden haberim yok demek yerine

"Şekerde alır mıyız ? " Dedim
" Alırız alır" dedi ve arabaya bindik hastaneden önce bana yolda limonlu şeker alıp geldi. Ve hastaneye geldik
" Hadi in " dedi çünkü ben burda uyumayı düşünüyorum demi demese aklıma gelmez inmek salağım ya ben.

" Tamam" içimden dediklerimi desem ne yapardı acaba. Doktorumun yaninan geldik bu saate adamı boş yere buraya getirmişler yazık adama
" Hoşgeldiniz" dedi tatlı doktorum
" Hoşbulduk" dedik aynı anda Hakan amcamla
" Dora, iyimisin " dedi doktorcuğum
" İyim , siz "
" Bende iyim teşekkür ederim " çok nazik biri
" Rica ederim " ayak uyduralım bizde
" Gel, bakalım " dedi uzun çok uzun süre testler yaptılar bizde bekledik 1 saatin sonunda bize bilgi vermeye geldi.

" Dora testlere baktım. Bir sorun yok yalnızca aç kalmış olabilirmisin ?" Evet halada çok acım.
" Evet, olabilir." Dedim hakan amcam sanki ben öldürdüm demişim gibi baktı
"Neden yemek yemedin ? " Sinirlenmiştim.
"O zaman aç hissettmiyordum çünkü " bu kadar abartılıcak bir şey yok bence
" Doktor bey çok sağolun biz gidelim " evet yemek yememiz lazım
" Ne demek, her zaman" evet bu faslı geçsek olmaz mı?
" Hadi Dora gidiyoruz " beni hayvanı gibi yönlendiriyor
"Tamam" tomom sabır sabır
"Ne yemek istersin " acım ben aç nasıl soru bu
" Farketmez"
"Lahmacun?" Yapma şunu be
"İyi olurr " gülümsedim Allahata beni kahretmesin

Hızla her zaman geldiğimiz yere geldik ben 4 lahmacun yedim 3 ayran içtim ve galiba doydum. Buradan kalkıp yurda geçtik orada hakan amcayla vedalaştık sonunda bugünde bitti yurda girdim umarım herkes uyuyordum kimseyle şuan konuşmak istemiyorum çünkü.

" Oooo dora hanım siz buralara gelirmiydiniz?" Evet başka bir şey dillesemde tutmazmış
"Bulaşma bana bugün " kesin korkmuştur Dora aynen
" Neyse uykum var zaten uğraşamam bayyy" ayy uykusu varmış benim uğraşasım geldi ama neyse yelizi çekemem gece gece bu gecede ne uzunmuş bittmek bilmedi hızla odama çıktım.

Ve huzur... Tek kaldığım odamda yatağımın üzerine kendimi bıraktım ve kafamı başlığa vurarak kırdım. Kafamı kaldırdım biraz ovdum ve geçti canım kafam. Allahtan ki hakan amca bu yurda yerleştirirken ayrı oda vermeye ikna etti yoksa bu sesle kimse beni kabul etmezdi.

Üstümü değiştirmek için kalktım ve cebimden bir kağıt düştü mavi bir kağıt üstünde kocaman G yazan bir kağıt.

Elime aldım okumak için açtım 1 cümle 5 kelime

" ELBET BİR GÜN YENİDEN GÖKYÜZÜM "

GÖKYÜZÜ Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu