10. ÖLÜM KOKAN TOPRAK

101 26 234
                                    

Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir.

İyi okumalar!

Cem Yenel, Seni O Gökyüzüne Ben Koydum










Kanla beslenen canavar...

Vernem Nidahen.

Amacını henüz çözemedim ama çözeceğim, Vernem Nidahen'in kim olduğunu Ayaz'a söylemeden kendim öğreneceğim. Onun bu konuyu araştırdığımdan haberi olmayacak. Eğer bilirse, ilişkimizin sarsılacağından emindim çünkü bu konuda gerçekten iyi hissetmediğini biliyordum. Gözlerinden bile anlaşılıyordu, iyi değildi. Vernem Nidahen'in nefesi ensesinde gibiydi.

Ayaz'ın odasını o geldiğinde terk etmiştim. Dikkatimi yine masanın üzerindeki mektuplar çekmişti ve bu yüzden Ayaz'a sordum. "Her doğum günümde kendime bir mektup bırakıyorum." diyerek cevapladı.

"Peki Kayra Masso?"

Şok olmuş gibi yüzüme baktı. "Sen onları da mı okudun?" diye sorduğunda ellerinin titrediğini fark ettim.

"Okumadım, arkasında yazıyordu. Senin mektuplarını da okumadım, sadece çok dağınıktı. Düzenledim." Bir adım atarak ona yaklaştım ve elini tuttum. "Ruhunu yaralayacak kadar ne yaptı bu isim sana?"

Sustu, sadece beni sardı kolları. "Bu isim, önemli bir isim değil Güvercin. Ruhumu yaralasa bile önemli değil. Önemli olan tek kişi sensin, önemli olan tek yer senin yanın ve Siyah Emare."

"Kayra isminden kaçıyorsun." dediğimde Can perişan olmuş gibi bakıyordu yüzüme. "Ama seni de bu konuyla boğmak istemiyorum. En iyisi biz Siyah Emare'ye, güvercinlerimizin yanına gidelim."

"Babanla konuştum." diyerek yüzüme baktı ama hâlâ elleri kollarımın üzerindeydi. "Beraber zaman geçiririz diye düşündüm, ondan izin aldım geç saatler olduğu için. Sadece sen ve ben bir yerlere gideriz."

"Nereye gideriz?" dedim ufacık bir merakla.

"Gökyüzünün altında bir yere."

"Gökyüzü, güvercinlerin en sevdiği yerdir. Ama benim en sevdiğim yer gökyüzü değil."

"Neresi senin en sevdiğin yer?"

"Senin yanın."

Tebessüm takındı ama içinde başka bir şey barındırıyor gibiydi tebessümü, daha önce görmediğim veya hissetmediğim bir şey. Hüzün veya özlem gibi bir şey... Veya pişmanlık... Acı...

"Bir şey demek istiyorum." İkimiz de Can'a baktığımızda can sırıtıyordu. "Siz evlenin, ben de çocuklarınızın bakıcısı olayım."

"Çocuğum olsa sana mı emanet ederim Can?" Ayaz'ın cümlesine gülümserken Umut Can'ı gördüm ve onun bozulmasına kahkaha attım. Gülümsememin kahkahaya dönüşmesi Can'ı daha da bozmuştu.

"Bari sen yapma yenge."

Ayaz bir şey dememi bekler gibi baktı bana ama sessiz kaldım. Sonradan o söze girdi. "O hâlde ben önce odama geçiyorum, üzerimi değişiyorum ve geliyorum. Sonra da çıkıyoruz Güvercin'im, olur mu?" Kafamı sallayarak onayladım ve onun odaya gitmesini izledim. Sonra da rastgele bir yere oturdum.

LALELERİNDEN SERİSİ (düzenleniyor)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora