0533**: Ulan bekle dedin gittin agac oldum aq
0544**: Ne diyorsun birader kimsin
Gecmislerindeki berbat seylere ragmen sifirdan baslamak icin tekrar bir araya gelen Taekook
•Seme Tae
•Angst degil
•Yoonmin var
•Namjin var
Mezuniyet günü gelip çatmıştı. Saat akşam yedide başlayan törene gitmek için hazırlanıyordum. Bugün beyazlara bürünmek istediğimden her şeyim beyazdı. Beyaz boğazlı bluz, üstüne beyaz kumaş ceket. Altına beyaz kumaş pantolon ve altın rengi tokasıyla beyaz bir kemer. Takı olarak sade kalmasını istediğim için sadece halka küpelerimi takmıştım. Sade ama güzel bir kombin olmuştu. Bizimkilerle törende buluşacaktık. Taehyung biraz geç geleceğini söylemişti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Annemlerle okulun bahçesine gelmiştik. Okulda velilerle bir tören olacak, sonra sadece öğrencilerle baloya geçilecekti. Saat yedi olmak üzereydi ve hazırlıklar bitmişti. Birazdan tören başlayacaktı. Jimin'i arayıp nerde olduklarını sordum ve yanlarına geldim. Hoseok sevgilisiyle gelmişti. Sevgilisi bizden birkaç yaş büyüktü ama sorun etmiyordu. Herkes çift olmuş töreni bekliyordu. Peki benim kavalyem nerdeydi? "Taehyung törene gelmeyecekmiş. Direkt baloya geçecek, haberiniz olsun."
Jin'in duyurusuyla içimi sıkıntı kaplamıştı. Onun için bu kadar özenle hazırlanmıştım ve bir an önce görmesini istiyordum. Aslında daha çok onu görmek içindi bu heyecanım. Acaba ne giymişti? Sürpriz olsun diye birbirimize hiç bundan söz etmemiştik.
Tören başladı ve önce okul birincisi açıklandı. Taehyung'un ufak bir farkla kaçırdığını biliyordum. Onu da son sıralar boşladığı için kaçırmıştı. Şu an okul ikincisiydi ve ismi açıklanmıştı ama burda olmadığı bildirilince direkt okul üçüncüsüne geçtiler. Onlar belgelerini aldıktan sonra tüm sınıflar teker teker sahneye çıkıp belgelerini almaya başladılar. Sınıflar ayrı ayrı keplerini attıktan sonra bahçede dizilip hep birlikte bir daha keplerimizi attık. Balonlar ve konfetiler havada uçuşuyordu. Arkada bir fon müziği çalıyordu. Ah, şu an burda sevgilimle olmayı ne çok isterdim. Öğretmen ile öğrencilerin vedalaşması ve konuşup sohbet etmesi için biraz süre verildi. Yaklaşık bir saat sonra tören bitmiş ve saat sekiz olmuştu bile. Bazıları burdan servise binerek, bazıları da kendi arabasıyla balo yerine geçecekti. Biz birlikte olalım diye servisle gitmeyi seçmiştik.
En önde yer kapmama rağmen bizimkiler beni zorla arkaya geçirmişlerdi. Ayrıca bugün de bir tuhaflardı, hepsi sırıtıp duruyordu. Bu ne işti, merak ediyordum doğrusu fakst yakında çıkardı kokusu.
Onları ikiletmeden en arkaya geçtim, onlar önde ben arkada oturuyordum. Aralarında bir şey konuşuyorlardı ve bu çok canımı sıkmıştı. Zaten Taehyung da yoktu. Ona da sinirliydim işte! Özel günlerimizden birinde beni yalnız bırakmak zorunda mıydı sanki? Umarım geçerli bir bahanesi olurdu yoksa bir süre ona küs kalacaktım.
"Hey Jungkook, istek şarkı var mı biraderim?"
Bokun var. Salak. Eskiden geziye giderken serviste tüm şarkıları ben açtırırdım, bir keresinde de birinin dediğini yanlış anlayıp aşırı saçma bir şarkı açtırmıştım. O zamandan beri bunun dalgasını geçiyorlardı. Gereksiz gevezelikten başka bir şey değildi.
