10 -Senin Felix'in

252 31 21
                                    

Merhabalar Yúanyaku!

Mükemmel bir şekilde geri geldim, hatırlayan olursa bu bölüm burada yoktu.

İyi okumalar<3
~~~~~~~~~

Akşama doğru Chan gelmişti. Ve güzel bir masa hazırlamıştı.

Şimdi Hyunjin ile yemek yiyordu. İkiside oldukça içmişti ama Hyunjin meyve suyundan bir yudum içmiş olmasına rağmen sarhoş gibiydi. Garip bir ilaç içtiğinden haberi yoktu bile.

Ne olduğunu algılayamıyordu ve odasına girmek istiyordu. Ayağa kalktığı sırada arkasından biri sarılmıştı.

"Felix? Sensin değil mi?..."

Chan sinirlensede aklına gelen fikirle sırıtmıştı.

"Benim, senin Felix'in"

Chan Hyunjin'in boynundan öperken Hyunjin'in izin vermesi daha da sinirini bozuyordu. Felix olsaydı izin verecekti ha?!

"Öp beni lütfen Felix... Kirli hissediyorum..."

Hyunjin başını çevirdiğinde Chan onu duvara yaslayıp sertçe öperken Hyunjin'in üstünü çıkarmaya başlamıştı.

"F-felix ne yapıyorsun?"

Chan cevap vermezken Hyunjin'in açılan göğüsüne bakmıştı. Hyunjin bunu hissederken korkmaya başlamıştı.

"Dur Felix ben hazır hissetmiyorum- mh"

Chan deli gibi Hyunjin'in her yerini ellerken her tarafını öpüyordu. Alt tarafını komple çıkarttığında ise Hyunjin korkudan nefes nefese kalkmıştı.

"Bana ait olacaksın"

"Felix dur!"

Chan Hyunjin'in ellerinden tutarken zorla ağzına parmaklarını sokmuştu

Hyunjin yavaşça aklına gelenler ile korkuyla ittirmişti Chan'ı. Chan yere düşmüştü. Felix bunları asla yapmazdı! Çünkü o her zaman kendisinin iznini beklerdi!

"Sen Felix değilsin!"

"Başlarım Felix'ine!"

Chan yerden kalkıp yanına yaklaşırken Hyunjin kenardan aldığı şamdanı Chan'ın boynuna geçirmişti.

Yere yığılan Chan'a titreyerek bakarken yarım saat içinde kendine gelmeye başlamıştı. O kişi Chan'dı!

"Pislik!"

Üstünü geri giyinirken telefonunu alıp Felix'i aramıştı. Eğer meyve suyunun hepsini içseydi kötü şeyler yaşayacaktı.

"F-felix, beni evimden alabilir misin?"

-"Bir şey mi oldu?"

"Sorgulama olur mu?"

-"Hemen geliyorum, bir şey olduysa sakın korkma tamam mı?"

"Hmhm"

Telefonu kapattıktan sonra Chan'ın nabzını kontrol etmişti. Yaşıyordu.

Niki için aldığı salıncağın halatını kestikten sonra Chan'ın ellerini bağlamıştı. Ağzını da boynundaki şal ile sıkıca bağladıktan sonra kafasına poşet geçirmişti. Sinirle karnına tekme attıktan sonra titreyerek ağlarken beklemeye başlamıştı.

Felix kısa sürede geldiğinde sıkıca sarılıp ağlamaya başlamıştı. Felix kötü bir şey yaşadığını hissederken üstüne gitmemişti.

"Bu gece Niki ile sende kalabilir miyim?"

"Kalabilirsin tabiki de"

"O z-zaman komşudan Niki'yi alayım ben"

Hyunjin komşudan Niki'yi ve içtiği meyve suyunu aldıktan sonra apartmandan çıkmışlardı. Felix'in arabasına bindiklerinde ise Niki arka koltukta yol bitmek üzereyken uyumuştu.

Felix yol boyunca Hyunjin'in elini tutup okşamıştı.

Eve geldiklerinde ise Felix Niki'yi kucağına almış ve Hyunjin ile evine girmişti.

Niki'yi misafir odasına yatırdığında salona geçip Hyunjin'in yanına oturmuştu.

"O bir şey yaptı değil mi?"

"Hmhm, ama çok bir şey yapamadı. Ama şu an karakola gidebilir miyiz? Üstümde izleri ve bana içirdiği şey varken bu deliller ile onu hapse attırmak istiyorum"

Felix sinirle titrerken onaylamıştı.

-

Karakoldan çıktıklarında Hyunjin mutluluktan ağlıyordu. Chan tutuklanmıştı...

Felix de Chan'ın kendine karşı söylediği yalanları Hyunjin'e anlatmıştı.

"Teşekkür ederim Felix..."

"Bir şey değil Hyunjin, yardım etmeseydim ondan kurtulamazdın. Haydi gidelim"

Eve tekrar giderken Hyunjin Felix'e bakarak gülümsüyordu.

Geldiklerinde Felix salona geçmiş ve koltuğa oturmuştu. Hyunjin ise yanına geldiğinde kızarmıştı.

"Bir şey mi oldu?"

"K-kucağına oturabilir miyim?"

Felix gülümseyerek Hyunjin'e baktıktan sonra kollarını açmıştı. Hyunjin kucağına oturduğunda ise sarılmışlardı.

Hyunjin dolan gözlerini tutamazken Felix sırtını okşuyordu. 

"N-neden bunlar hep benim başıma geliyor..."

"Keşke hepsine engel olabilseydim Hyunjin, keşke sana o sikik sözleri söylemeseydim. Hamileliğinde sana destek olmayı o kadar isterdim ki"

Hyunjin Felix'in omzuna bütün üzüntüsünü akıtmıştı. Felix daha fazla ağlamaması için başından tutup kendine bakmasını sağlamıştı.

Göz yaşlarını silerken gözlerine minik öpücükler kondurmuştu. Hyunjin hıçkırırken aralarındaki ortam yüzünden birbirlerine çekiliyorlardı.

İkisi de birbirine deli gibi aşıktı.

Hyunjin ellerini Felix'in omzuna koyarken kalbi hızlanmaya başlamıştı.

Felix Hyunjin'in yüzüne gittikçe yaklaşıyordu. Fakat öpmek üzereyken durmuş ve gözlerini kapatmıştı.

"Durmalıyız"

"Neden?"

"Daha yeni kötü şeyler yaşadın"

"Ama ben istiyorsam?"

Felix Hyunjin'in gözlerine bakarken dudaklarını birleştirmişti. Hyunjin'in alt dudağını emerken Hyunjin heyecanla karşılık vermeye başlamıştı.

İkisi de yumuşak bir şekilde öpüşürken Felix tereddüt ederek ellerini Hyunjin'in sırtına koymuştu.

Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra ikisi de nefes nefese birbirlerine bakıyordu.

"Yaptığım onca şeyden sonra hala beni seviyor musun Hyunjin?"

"Neden bütün suçu kendinde buluyorsun? Ben de suçluydum. Ve evet seni ben hala seviyorum"

Hyunjin utanarak bakışlarını kaçırırken Felix gülümsemiş yanağından öpmüştü. Sonrasında ise sıkıca sarılmıştı.

"Ben kaç kere denedim, ama seni sevmeyi bırakamadım Hyunjin. Kalbim hala senin için eskisi gibi atıyor"

_____________

Omege

Heart Breaks /Hyunlix ✓Where stories live. Discover now