12'Bölüm•

554 21 1
                                    

Selam asklarim nasilsiniz yeni bölüm geldi. İyi okumalarrr♡

♤♤

Araba Davet yerinde durmuş ve, Berat asilce arabadan inmişti. Kendisi arabadan indiği vakit bütün gõzler onu bulmuş, ve bütün ihtişamıyla gözler önündeydi. Siyah deri ayakkabıları, pahalı italyan Takımı, ve Baba yadigarı silahıyla, ben burdayim der gibiydi.

Yavaş adimlarla Arabanin diģer tarafına gelerek, Hiranın kapısını açtı. İlk Hira'yı süzdü ve gülümseyerek elini uzatdi. Hira topuklularini betona bastirarak, arabadan çikti. Bütün gözler Hiraya dönmüş ve herkes onlara bakiyordu.

Hira rahatsızca, kımıldandı. Bunu gören Berat korumasina işaret vererek açilmalarini emir etti. Herkes dağılarak, Casinoya adimladı.

Berat Hiraya yaklaşarak "Sakın alkok alıyım deme." Hira Berata bakarak "Zaten içmiyorum" dedi derince kaşlarini çatarak. Berat sevdiģi kadinin yüzünü inceleyerek, gülümsedi. Bu kadin onun hayatina girdiģinden beri gülüyordu.

Beraber cosinoya girdiklerinde, Artık gürültü artmaya başlamış, ve Hira o eve yeniden dönmek istemişti. "Sevgilim ben hemen geliyorum" diyerek beyaz saçlı bir adamin yanına gitmişti. Hira o tarafa döndüğünde yüz sanki tanidikmiş gibi geldi ama, bunun bur yanilmaca olduģunu düşündü.

Yazardan:

Hira gözleriyle adamı taradı, beyaz saçları, siyah sakallarina beyazlar karişmiş, gözleri ayni kendisi gibi mavi olan bu adama bakti. Çelimli ve, yaşinin üstünde bile olsa yüz çizgileri çok sert ve belirgindi. O an bir şey oldu ve kalbinden bir sancı geçti, anlayamadığı, o sancı. Bilmese bile Hiranın ve annesinin, yillar boyunca kaldirdiği yüktü. O yük, annesine soğuk mezar. Kendisine hazin sondu. Sanki yaprakları solmuş bir çiçek gibi, bir gün kadınında gülleri solacaktı. Belki kalbinde kalan sevgisiyle yüzleşemeyecekti kadin. Herşeyi zaman gösterecekti.

Yazardan not:

"Döktüm aklımdan geçeni, kalbimi kıranı. Kağıtlarım anladı beni, birde her gece eriyen mumlarım.."

Yazar'dan

Yıldırım bu gün ilk defa kadınıyla davete gelmiş, ve bunu gören yeraltı, çok şaşirmişti. Namı İstanbula kadar, yayılmış bu adamın nasıl olurda, bir kadını seve bilir diye düşünüyorlardi.

Ama işte her şey öyle olmuyordu. Biz her zaman sevendik. Ya biz sevilmek istersek? İşte o biraz zordu. Etrafında kim varsa ihanet eder ve sen, ölümünü bekleyen mahkum gibi ortada kalırsın. Bazen güçlü olmak için, çok şey kaybetmek gerekir.

Hira'dan devam:

Elimde tutduğum Limonatamla adeta bakışıyordum. Ortam çok sıkıcı ve çok gürültülüydü. Yanıma gelen kadınlar benimle konuşuyor ve gidiyorlardı. Başımı kaldırarak Berata baktım elinde viski bardağıyla, adamlarla konuşuyordu.

Eş zamanla gözlerimin yönü giriş kapısına takıldığında, gözlerim tanıdık gözlerle buluştu ve o, an sanki dünyam durmuş gibiydi. Kalbimin ritmi hızlanmış ve kalbim acımaya başlamıştı.

Beni gördüğünde gözleri büyümüş hızlı adımlarla benim tarafıma geliyordu. "Hira" dedi tek nefeste yanima gelerek. Bana yaklaştığında bir adım geriye gitmişti ayaklarım. "Yaklaşma bana." Dedim gözlerim dolarken.

"Hira sen bizim kaç gündür ne halde olduğumuzu biliyormusun? Annen, Baban, Hatta kardeşin bile Romadan buraya geldi. Sırf senin içi-" Elimle durmasını söyleyerek başımı dikleştirmiş ve sert sesimle konuşmaya başlamıştım "Ailem beni merak etmesin yakında, Beratla beraber ellerini öpmek için yanlarına geleceğim." Durdum ve hüzünlü sesimle "Lütfen etrafımda dolanma, Artık bir bağımız yok. Biz diye bir şey yok."

Yazar'dan

Hira o an gözleri yeniden dolmuş kendini ne kadar sert bir kadın gibi göstermeye çalışsa bile olmamış başaramamıştı. Karşısındaki adamin gözleri kızarmış ve mavi gözlerinden bir yaş usulca akmıştı. Onların aşk hikayesinde ayrılık ve hüzün vardi. Adam hiç bir şeyden habersiz dinledi aşık olduğu kadını. Ama gördü sevdiği kadının gözlerindeki hüzün gölgelerini. Kadın görmedi sevdiği adamın onun için atan kalbini, sadece derin bir öfke ve kalbinde yanan o aşk ateşiyle baktı adamın gözlerine. O gün bir aşk hikayesi bitmiş, yerine yenisini yazılmıştı.

Hira arkasını dönerek Berata bakmış ancak Beratın ona baktığını gördüğünde, korkmuş ve sevdiği adamdan uzaklaşmış ve olduğu yere yeniden dönmüştü. Berat Hiranın yanına gelerek kolundan tutarak yüzüne bakmış. "O şerefsizle ne konuştun bilmiyorum ama, onun kaburgalarini kıracağıma yemin ederim sevgilim." Demiş Hira Berata bakarak "Hiç bir sey konuşmadım Berat" ve yeniden söz girerek "Sadece annemin babamin beni aradığını söyledi başka birşey yok." Berat eline viskisini alarak tek dikişte içmişti.

Şarkı çalmaya başlamış ve Hiranın en sevdiği şarkı olan

"Behiye Aksoy-Ayrılmalıyız Artık"


Bir yerde ümit biter
Solar laleler, güller
Aşk yalan, inan buna
Perişan hep gönüller

Ayrılmalıyız artık
Gitmeliyim bu yerden
Saadet diliyorum
Sana beyaz güllerden

Taptım sana, çok sevdim
Hep böyle kalacağım
Senin mutluluğuna
Uzaktan bakacağım


♧♧

"Senin mutluluğuna uzaktan bakacağım"

Siziii seviyorum♡ Güzel mutluu günlerrr dileriiimmm. Ayrılan, Kalbi kırılan herkesin bu, güzel parçayı dinlemelerini tavsiye ederim. Biraz hüzünlü parça ama 'Behiye Aksoy'un' şarkıları çook güzledirrr♡

"KABADAYI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin