13'Bölüm

514 16 6
                                    

Selamm herkese, nasilsiniz?? 💗

&

Araba eve irerlerken, Soğuk hava Hiranın beyaz tenine, işliyordu. Hira göz yaşlarıyla ışlaltdığı, yüzünü simsiyah, gökyüzüne çevirmişti. Berat gelmemişti onunla. Belliki görülücek hesabı vardı.

Hira düşündü annesini , babasını, ve onun için ölümü bile göze alacak o adamı düşündü. Ama şimdi yoktu o adam, şimdi yoktu o sevdiği, gözler. Şimdi koskoca bir yenligi ve hiçlik vardı.

Annesi geldi aklına. Ama hep siyah beyaz şerit gibi, anılar vardı zihninde. Annesinin yabancı bir adama sarf etdiği sözler. Ama kimdi o adam kimdi o yabancı.? Hira gözlerini kapadı, bütün karmaşadan uzak olmak için.

1967 (Hira 8 yaşındayken)

Küçük kız annesinin piano çalmasina aşkla bakarken, şirin çıkan sesiyle "Anne banada öğret" dedi. Annesi kızına bakarak "Tabiki öğretirim, kızım" dedi kızının başına öpücük kondurarak. O an kapı çaldı gürültülü bir şekilde annesi tedirginlikle kapıya taraf baktı küçük kız korkarak annesinin çiçekli elbisesinin eteğine tutundu "Anne noluyor" dedi korkarak.

Annesi kızı korkmasın diye kızının elini tutdu ve "Hadi Hira piano öğrenmek istiyorsun değilmi" dedi bir çırpıda. Küçük kız hemen başini salladi "onun için hemen dolaba saklan ve çıkma tamammı??" Hira hemen koşarak, büyük kiyafet dolabına saklandı.

Ve kapı kırılıcak derecede açildi. Ayşe korkmadan, sert gözlerle karşındakı öfkeden deliren adama baktı. Her zaman güçlüydü Ayşe.
Eren gelmişti "Ayşe" dedi sert sesiyle. Yine Ayşeden kızını almaya gelmişti "Kızımı ver bana. Siktiğimin dünyasında heryerde, Alminamı arıyorum nerde bu kız."

Ayşe kalbindeki acıyı umursamadan konuştu sertce "Şimdi kaç insanın hayatını karartacakın Demirci. Kaç insanı yakacaksın. Bizide yaktığın gibi, kızımı benden aldığın gibi. Kaç aşkı yakacaksın." Dedi Ayşe. Eren sevdiği kadına baktı bir defada, ama onün gözlerindeki sertliği gördüğünde bir defa daha yenildi o gözlere. "Kızımı ver bana Ayşe. Allahın kitabımın üzerine yemin olsun. Kızımı gözüm gibi koruyacağım"

Hira dolapta sakince konuşmaları dinliyordu ama Almina, kimdi.? Annesiyle alakası neydi bu adam kimdi.? Diye düşündü ama o an annesi keskince konuştu

"Eren senin gözlerindeki o yangını ben bile söndüremedim. Şimdi söyle bana o kadın için beni ve kızımı bir kenara atmanı nasıl bağışlarım?" dedi sert bir şekilde. Erenin gözünden bir damla yaş aktı o an. Ama Ayşe susmadı. Bu sefer içindeki aşkı söndürdü. Kızı için dik durdu. Ve son sözünüde söyledi o gün.

"Aşk için ölmeli, yada boyun eğmeli. Ama ben aşk için öldüm, kızım için yaşıyorum."

Eren baktı sevdiği kadına oda son sözünü söyledi "Aşk sana yakıştı Ayşe" dedi adam. Ayşenin gözünden bir yaş geldi, Ayşe silmedi göz yaşını biliyordu çünki silse bile yenisi gelecekti "Ama ölümde bana yakışır" dedi adam. Ayşe sanki ayak uçlarindan buz kesilmişti, sanki ölmüş gibiydi. Adam çıktı gitdi o gün ama sevdiği kadının gözlerine son kez bakarak gitmişti.

Arkasında bir enkaz bıraktı adam..
Ama bu enkazın onu nasıl etkileyeceğinden bi haberdi.

Ayşe sert bir şekilde boşluğa, düserek hıckırarak ağlamaya başlamıştı.

Sezen Aksu - Son Bakış

Aman aman, acı yüzler
Kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler
Kaldı aklımızda

Aman aman, yandım amman
Kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler
Kaldı aklımızda

Aman aman, acı yüzler
Kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler
Kaldı aklımızda

Bir söz bitişi gibi
Son buldu sevişler
Bir yaz güneşi gibi eritir hep
Bu terkedilişler
Bir yaz güneşi gibi eritir hep
Bu terkedilişler


Küçük kız hemen annesinin yanına gelerek sarılmışti ağlamasın diye, "Anne ağlama hadi ama ağlama" dedi annesine. Ama annesi öyle soğuktu ki öyle, üzgündü ki ona sarılmamıştı bile. Anne dedi kız birdefa daha. Ayşe kızına bakarak "Sen hiç bir zaman ağlama. Hep gül olurmu?" Dedi hıçkırıklarının arasında

"Tamam anne söz ağlamam, düşsem bile." Dedi küçük kız. Hayatın ona getireceği, her şeyden habersiz bir şekilde annesine söz vermişti ama bilmiyordu hayatın ona adil davranmayacağını.

1980 Ankara saat 23:05

Hira odaya çekilerek, pijamalarını giydi. Çıplak ayağıyla aşağıya inmeye başladı. Merdivenlerden inerek salona geldi salon karanlıktı tam ışığı açackken. Sert bir el onu durdurdu. Hira sırtı sert dyvara değerken gözleri korkuyla açıldı. Tanıdığı gözleri gördüğünde korkudan elleri titremişti adeta.

Berat, odağını Hiranın gözlerine çevirdi ve kanlı elleriyle hiranın yanağını okşadı. Hira iğrentiyle yanğını çekmeye çalıştı, ama Berat buna izin vermedi. Gözlerinden yaşlar akarken, Berat konuştu.

"Sen benimsin, sadece benim. O gözleri sadece benim gözüme baka bilir. Senin ellerin benim ellerime dokuna bilir. Senin kalbin benim için ata bilir." Dedi fısıltıyla ve dudaklarını Hiranın dudaklarına bastırdı. Hiranın gözünden yaş gelince hareketsizdi sadece. Ve kader annesi gibi onuda, karanlığa sürüklemişti..

**

Bittiiii iyi okumalarr elim koptu shshshshs Neysee hersey sizin içinn

695 kelime


"KABADAYI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin