30- Mektup

5.5K 369 18
                                    

" Kapıyı açmasak direk kaçıp gitsek?" Dedi Emir tereddütle.

Tam ona cevap vereceğim sırada kapı açıldı.

" Vay vay vay! Baksanıza okulumuzun minik baş belalarına. Bende diyordum bunlar nerede kaldı."

Kapıyı açan müdürümüzdü. Hepimiz aynı anda yutkunduk ve koltuklarda oturan ailemize baktık.

Babam tedirgin edici bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Hafiften tırstım sanırım.

"İçeri geçin bakalım." Diyip bizi içeri soktu ve ardından da kapıyı kapatıp koltuğuna oturdu müdür.

Yan yana ip gibi dizilimiş, olacakları bekliyorduk.

" Bugün olay çıkartmayacağız dediğini sanıyordum Sare?" Dedi babam kaşlarını kaldırıp sahte bir şaşkınlıkla.

" Bu olay çıkartmadıkları haliyse çıkarttıkları zamanı görmek istemiyorum." Dedi Emir ve Emre'nin annesi Aslı teyze. Gözlerini kısmış bir Emir'e bir Emre'ye sizi mahvedeceğim adlı bakışını atıyordu.

" Aman canım boşverin, çocuk bunlar daha. Hem biz de çocukken yapmadık mı bunları?" Diyerek ortamı yumuşatmaya çalışan Alperin annesi Elmas teyzeye umutle baktık hepimiz.

Fakat bu kısa sürdü çünkü Elmas teyze ailelerimizin ona attığı bakıştan sonra ağzına hayali bir fermuar çekip arkasına yaslandı ve bize "üzgünüm" dercesine baktı.

" Size bir kez daha olay çıkarırsanız okuldan atılacaksınız dememiş miydim ben?" Diyerek araya girdi müdür.

" Bugün okulun son günü?" Diyerek haylazca sırıttı Emir.

Babası Kaan amca tehditkar bir şekilde ona baktığında hemen yüzündeki sırıtışı silmek zorunda kaldı tabi.

" Kimin fikriydi bu?" Dedi babam arkasına yaslanırken rahat bir tavırla. Babamın rahatlığı korkutucuydu, her zaman ki gibi.

Yutkunmamla beraber kollarını önünde birleştirip tek kaşını kaldırdı.

" Ben basarsak ne olur diye merak etmiştim sonra ben merak edince hepimiz merak etmeye başladık."

Babam vay dercesine dudaklarını büzdü ve kafasını salladı. Kaşlarını çatsa daha az korkarım ya bu ne?

" Gelelim alacağınız cezaya." Diyerek dikkatlari üzerine çektiz müdür. Bu sırada kapı çaldı ve içeriye elindeki çay dolu tepsiyle Kamile abla girdi.

" Hocam ve bu odanın daimi müşterileri. Çaylarınız geldi."

Herkese çayları dağıtırken bize " İyi halt yediniz" bakışlarını atıyordu her zaman ki gibi.

" En son ceza diyorduk Hocam?" Bunu söyleyen Aslı teyzeydi.

" Doğru. Aslına bakarsanız bugün okulun son günü olduğundan benim bir ceza verme gibi bir durumum yok. Eğer karneler çoktan basılmasaydı davranış notlarından kırardım ama bunun için çok geç maalesef."

Hepimiz zaferle sırıtmıştık.

" Ama neden bu seferki cezalarını sevgili velilerim vermiyor?" Diyerek yüzümüzdeki sırıtışın son bulmasını zevkle izledi canım müdürümüz.

Emir dehşete düşmüş bir şekilde " Ne?" Derken Aslı teyze sinsici sırıtmıştı. Emir ve Emre'nin annesinden çekeceği vardı.

Alper en şanslımızdı çünkü annesinin ona büyük bir ceza vermeyeceğini hepimiz biliyorduk.

Bense fazlasıyla tedirgindim. Babamın ne tür bir ceza vereceğini kestiremiyordum kaldı ki bugüne kadar ki verdiği ceza sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi zaten ama babamın cezaları fazlasıyla tuhaf olurdu genelde. Kısacası sağı solu hiç belli olmazdı şimdi.

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin