D.Y 17

537 24 39
                                    

Ceren'i odada bırakıp sinirle çıkmıştım odadan. Sakinleşmeliydim. Aksi takdirde canını yakmaktan korkuyordum.

(Ceren)

Sinirimi göz yaşlarımdan çıkartmak istiyordum fakat olmuyordu. Atamıyordum öfkemi.

Saatlerdir ağlamama rağmen içim bir gram soğumamıştı. Ellerimi saçlarıma daldırıp saçlarımı çekiştirdim ve atabildiğim en yüksek çığlığı attım.

Yataktan kalkıp elime gelen her şeyi attığım çığlıklarla fırlattım. Ellerimi duvara vuruyor, saçlarımı çekiyordum. Kendime zarar vererek çıkartıyordum sinirimi.

"Ceren!" Diye bağırarak girdi odaya. "Allah canını alsın Ceren'in!" Diye kükredim.

"Ceren söyleme şöyle şeyler" Diyerek yaklaştı bana. O anki sinirin verdiği güçle ittirdim onu. "Dokunma bana! Siktir git!"

"Sevgilim, sakin olur musun?" Diyerek kollarımdan nazikçe tuttu beni.

"Bıktım senin imalarından da kıskançlıklarından da nereden girdin hayatıma ya neden sevdim ben seni!"

Söylediğim şey ile içinin acısı yeşil gözlerine yansımıştı.

Kırgınlıkla bakıyordu bana. "Pişman mısın?" Diye sordu çaresizce.

"Hemde çok! Keşke o evde kalıyor olsaydım da buraya düşmeseydim keşke! Keşke o gün siktiğimin sınıfından çıkmasaydım da beni görüp takılmasaydın bana!"

(Kazımcan)

Söylediği şeyler yıkmıştı beni. Pişmanlığı olmuştum onun...

Arkasını dönüp çantasını aldığında yanına gidip tuttum onu. Yüzünü sinirle bana çevirdi.

"Ne yapıyorsun Ceren"

"Gidiyorum! Nereye gideceğim umurumda değil gerekirse ailemin yanına dönerim yine de burada kalmam!"

"Aptallaşma!"

"Aptallaşmıyorum! Seni bilmiyorum ama benim hayatımda kısıtlamaya, bağırıp çağırmaya yer yok Kazımcan! Ben bunlardan kaçtım tamam mı şimdi bırak beni!"

"BIRAKMIYORUM" Diye bağırdığımda yerinden sıçramıştı.

"HİÇBİR YERE GİTMİYORSUN TAMAM MI CEREN HİÇ BİR YERE. GEREKİRSE SENİ BURAYA KAPATIRIM AMA ASLA İZİN VERMEM TEKRAR GİTMENE"

"Eve kapatmak ne demek ya? Bu kadar mı düştün? Senden gitmek isteyen bir kızı zorla yanında tutacak kadar mı?"

"EVET" Dedim ve devam ettim.

"Düştüm ulan! Evet düştüm. Söz konusu senken her yere düşerim tamam mı!"

"Kazımcan bırak beni gidicem!"

Bir kaç saniye gözlerine baktıktan sonra konuştum.

"Gideceksin demek?"

"E-Evet" Dedi. Sesi titriyordu.

"Tamam, git bakalım nasıl gideceksin"

Onu bırakıp odadan çıktım ve kapısını kilitledim.

Yaptığım yanlıştı. Ama ona 4 yıl sonra zar zor kavuşmuşken elimden gitmesine izin veremezdim.

Kapıya vuruyordu. "AÇ ŞU KAPIYI" Diye bağırıyordu.

Onu duyarsam kapıyı açar izin verirdim gitmesine, bu yüzden aşağı indim.

Sevim abla geldi yanıma. Endişeli bakıyordu.

"Oğlum ne oldu kıza?"

"Sevim Abla, ne sen ne Ecrin sakın çıkartmıyorsunuz onu oradan istediği kadar ağlasın sakın"

Dört Yıl/Kazımcan Karataş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin