D.Y 19

615 27 35
                                    

Onlarla konuşmak biraz iyi gelmişti bana. Elif'in Galatasaray'ın futbolcusu Kerem Aktürkoğlu ile sevgili olduğunu bile öğrenmiştim.

Millet futbolcu bulmuş sen bula bula mafya bulmuşsun salak puhahahaha

Kurban olurum o mafyaya ben bilion?

Ağzına sıçarım benide bipolar yapma ilişkiyi sen bitirdin

Bu içses neden her zaman haklı olmalıydı ki?

Molamızda onlarla çıktım bahçeye. Ravza'nın ise molası yeni bitmişti.

"Kızlar, ne yapmalıyım? Aynı evdeyiz ve güvende olduğum tek yer onun yanı. Bırakmıyor da beni"

"Kaçsana, yani gidecek bir yerin varsa oraya git" Dedi Elif. Eylül ona cevap verdi. "Kızın gidecek yeri olsa en başından gitmez miydi şapşal"

"Doğru" Bu atışmaları beni güldürmüştü. Daha sonrasında derin nefes alıp verdim. "Denedim kızlar, iki defa hemde. Birincisinde yakaladı, ikincisinde daha kaçamadan kaçırıldım" Dediğimde ikisininde gözleri büyüdü.

"Nasıl?" Dediler aynı anda. "Herif öldürecekti beni. Ölmek üzereyken buldu Kazım"

Elif girdi lafa. "Bu adam dört yıldır seni seviyor yani doğru mu anladım? Koruyor, kolluyor ama kıskanç" Başımla onu onayladım. "Doğru anlamışsın canım. İlk başta hiç istemedim ama beni anlayın yaşanan onca şeyden sonra bir anda girdi hayatıma nasıl kabul edebilirdim?"

"Haklısın, daha psikolojin düzelmemişken bi aşkı kabul edemezdin" Dedi Eylül.

"E kaçsana" Dedi Elif tekrardan. Eylül omuzuna vurduğunda "Ah" Diyerek omuzunu tuttu ve çatık kaşlarla Eylül'e döndü Elif.

"Niye kaçsın salak! Dört yıl bana dokunmadan aşık kalan üstüne üşenmeden her gün bana aşkını anlatan adam bulsam ben onu kaçırırım" Dedi Eylül'de.

Elif biraz düşündü sonra "Haklı gibi" Dedi. "Her zaman haklıyım"

"Seviyorum, seviyorum sevmesine ama gitmiyor, bitirdim işte"

Onlarla uzunca dertleşmiştik okul çıkış saatimde yine Deniz gelmişti almaya.

Eve gittiğimde salonda kimse yoktu. Bende aç değildim. Odama çıkıp üstüme rahat pijamalarımı giydim ve yatağıma uzandım.

Kazım'ı çok özlemiştim. Daha 24 saat bile olmamıştı belki ayrılalı.

...

İki hafta kadar geçirmiştik ayrı ayrı. Ben iyi değildim. Hemde hiç değildim.

Yataktan oflayarak kalkıp odanın içinde dolaşmaya başladım. Can sıkıntısından odamın her yerini kurcalarken çekmecemde Kazım'a yaptığım öpücük kartlarını bulmuştum.

Gözlerim dolmuştu onlara bakarken. Ayrıldığımız gün yapmıştım en üsttekileri...

Çekmeceyi sertçe kapatıp odamdan hızla çıktım. Kazım'ın odasının önüne geldiğimde kapısını çaldım.

"Gelme Ecrin, beni bu halde görmeni istemiyorum" Dedi içeriden.

Öyle içim acımıştı ki. Çıkan sesine, çaresizliğine...

Yavaşça kapının kolunu indirip içeri girdim. Aynanın karşısında, ellerini saçlarına daldırmış kendine bakıyordu.

Göz altları morarmıştı, hatta şişmişti. Çok zayıflamıştı. Hafiften de sakalları çıkmaya başlamıştı. O sakal sevmezdi ki. Uzamalarına bile fırsat vermeden keserdi.

Dört Yıl/Kazımcan Karataş Donde viven las historias. Descúbrelo ahora