꧂Yıl, 1935.
Annesi ve ağabeyinin ölümü üzere Venedik'ten İstanbul'a babası ve kız kardeşiyle birlikte yerleşen ve nesillerdir tüccarlık yapan zengin bir hanenin mensubu olan Luca; Pera Palas'ta miladına erişti, akşamüstü çaylarını asla kaçırmayan so...
Sen o denli uslu, saygılısın ki Adeta kölesi gibisin onun, Ama ben hep böyle ilgisizim, sanki Yüreğim küllenmiş, bedenim durgun.
Unuttun mu... Önceleri gençtin sen, Güzeldin, kurulmuştun gurur tahtına, Beni kasten görmezlikten gelirken Oysa delilerce aşıktım sana!
Güneş de böyledir - güz geldiğinde Açık havada da göstermeliktir, Ama yazın puslu günlerde bile Dünyayı ısıtır ve yaşam verir.
❀
Şayet kırık dikenlerim avuçlarınıza batarsa, bendeki bu hastalıklı arzular gün yüzüne çıkarsa, saygınlığınıza günahkâr isler düşürmekten ötesine gidemem.
Neşter gibi kesiyorum yüreğimi, deşmeye çalışıyorum beslenmemesi gereken bu aciz ve kirli hisleri lakin yapamıyorum, gözlerinize yansımamı yerleştirdiğiniz vakit yitirdim zihnim üzerindeki kudreti...
Sinyor, yalvarırım, söyleyin bana,
Bu elemin çaresi nedir?
Sıcak gözyaşlarım çözsün istiyorum bu buzdan iplikleri, kalbime dolandılar, avuçlarıma döktüğüm huzura batıyorlar...
Kanıyorum; yabancısı olduğum, hiç dokunmadığım teninizi özleyerek perişan oluyor her parçam, durmuyor yakıcı acı zira düştü ruhum, dizlerim umutsuzluğu kanıyor.
Kirpiklerime ağır geliyorsunuz, ne olursunuz merhamet edin bana, bir şekilde düşürün kendinizi utanmaz gözlerimden.
Lanetliyorum beni saran ayıbı fakat asla gitmiyor benden, çok inatçı. Huzurunuza çıkan zarafetin dahi önünde eğileceği o ince parmaklarınızın baharına sığınmayı ve onlara sarılmayı hayal etme cüretinde bulunan kalbimi cezalandırmalı Tanrı, ay ışığına hasret kalıyorum, ay ise sizsiniz.
Sizsiniz...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
❀
-Angst değildir.Çoğunluğu mektuplar hâlinde ilerleyen bir hikâyedir.