17. Kavga

55 6 28
                                    

Hermione'nin ağzından...

Ormanda kaybolma olayından 1 ay sonra...

Bugünki son sınavdan çıkıp kendimi ortak salondaki koltuklardan birine attım. 2 haftadır sınav oluyorduk. Bugün son sınav olan gökbilim dbks 2 sınavını olmuştum. Sınavlar bittiği için mutluyum. 2 haftadır gece gündüz az bir uykuyla bütün gün kütüphaneden çıkmıyordum. Yarın sınav notlarımı öğrenince tüm yük kalkacaktı. Ron ve Harry zaten hepsinden 95 üzeri alacağımı,dert etmemem gerektiğini söylüyorlardı. Haklılardı aslında.

Birkaç dakika sonra Ron, Harry ve Ginny de salona girdiler. Ginny yanıma erkeklerde karışımıza oturdular. Onlar da bitkin görünüyorlardı. Dün gece hiçbirini uyutmayıp gece 2ye kadar ders çalıştırdım. Ron biraz kestireceğini söyleyip yukarı çıktı. Üçümüz sınav hakkında konuşmaya başladık. Gökbilim dersinde bir büyünün yazılışında 2 tane e harfi varken ben 1 tane yazmıştım. Büyük ihtimal ordan puan kırılırdı. Biraz daha muhabbet ettikten sonra hepimiz uyumaya çıktık. 1 saat sonra uyandım. Camın önüne geçip oturdum. Üzerindeki karların erimeye başladığı ormana baktım. Kış yavaş yavaş bitiyordu. Ayıldıktan sonra aşağı inip duşa girdim. Sıcak suyla rahatladıktan sonra odama gidip sıkı sıkı giyindim. O esnada odanın kapısı çalındı. Kapıyı açtığımda Ron elinde bana uzattığı çicekle gülümsüyordu.

"Okulda benimle birlikte ufak bir gezintiye ne dersiniz hanımefendi?"
Güldüm.
"Olur derim"
Elindeki çiçeği kulağımın üzeri taktı. Odanın kapısını kapatıp ortak salondan çıktık. Dışarısı soğuk olduğu için bahçeye çıkmadık. Alt katlardan üst katlara kadar konuşa konuşa dolaştık. Daha sonra bir duvarın kenarına yaslandım. Ron da yanımda dikildi. Biraz üzerime doğru eğildi saçlarımı okşamaya başladı.
"Bir okul yılının daha sonuna geliyoruz sevgilim. Tatillerde sana haster kalıyorum"
"Gelirim yine yanına. Evin arkasındaki ormanın içindeki göle gireriz hatta"
"Sen yeterki gel. Her yere gideriz"
"Son yılın geliyor"
"Bensiz 1 yıl geçireceksin okulda"
"Hasret kalıcam o mavi gözlerine desene"
"Sen mi benmi haster kalıcam orasını büyük bir soru işareti"
"İkimizde"
"Kesinlikle"

Az ileriden gelen sesi duymamak için tam şu an tüm varlığımı verirdim.
Draco tek başına bize doğru geliyordu. Ron'un kolunu sıkıca tuttum. Saldırmaması için. Duyacaklarıma kendimi hazırladım.

"Vay vay vay bakın burda kimler varmışş. Pis aşıklarr. Romantik anınızı böldüm kızmadınız dimi? Tabi buna romantik denirse. Gözlerim kanıyor da. Böyle rezalet bir durumdan dolayı. Sizinde sonunuz Sofia ve Jack gibi olacakmış gibi hissediyorum. Safkan kanını böyle birşey uğruna bozmakmı? Tam da senden beklenilecek bir hareket aslında Wealsey!"

Ron Draco'nun üzerine atıldığında Draco geri çekildi.
"Hemen burdan siktir olup git Malfoy yoksa senin o ağzını burnunu dağıtırım!"
"Ah yazık. Granger sana birşey sormak istiyorum. Dünyada o kadar insan varken çok mu aradın bu zavallıyı"

İşte bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Ron Draco'nun yüzüne öyle bir yumruk geçirdi ki. Draco yere serildi. Şiddetli bir çığlıği bastım. Ron, Draco'nun asasını alıp camdan aşağı attı. Ron yumruklarını Draco'nun yüzüne öyle bir geçiriyordu ki her yumrukta bir çığlık basıyordum. Elim ayağım titremeye başlayınca duvara tutundum. Ağlayarak yere eğildim. Ron'a bağırmaya başladım.
"RON BANA BAK! RON YALVARIRIM BIRAK ŞUNU! RONALD LÜTFEN. YALVARIRIM BIRAK ŞUNU SEVGİLİM! İMDAT YARDİM EDİN KİMSE YOKMU!?"

Ron'un yumrukları yavaşlamıştı ama hala devam ediyordu. O esnada Draco Ron'a tekme atıp onu üstünden attı. Ayağa kalkıp Ron'un yüzüne bir tekme atınca çığlığım tüm okulda yankılandı.
"DRACO YAPMA! DEFOL GİT! İMDAT!"
Draco Ron'un yüzüne ikinci tekmesini atarken Ron, Draco'yu ayaklarından çekip yere düşürünce Draco'nun biryerleri kırılmış olacaktı ki bağırdı. Daha fazla ayakta duramıyordum. Ağlamaktan konuşamıyordum. Gözlerimi ve kulaklarımı kapatıp büzüldüm. Hayatım sadece birkaç dakika içinde mahvolmuştu. Önümdeki kavga git gide büyürken hiçbirşey yapamayıp öylece kitlenmiştim. En son hatırladığım şey MgGonagal'ın bize doğru gelişiydi...

Gözümü açtığımda bir yanımda Harry diğer yanımda ise Ginny vardı.
"Noldu bana? Neden burdayım?"
"Bayılmışsın"
"Ron! Ron nerde?"
"Yan tarafta yatıyor"
"Uyuyormu açın şu perdeyi"
"Uyuyor"
Harry kalkıp yan tarafımda yakala aramızda olan perdeyi açtı. Ron yüzü sargılanmış bir çekilde uyuyordu.
"Tekme yiyince beyin sarsıntısı yaşamış"
"O nerde! O orospu çocuğu nerde!?"
"Sakin ol. Bak karşıda yatıyor"
Kafamı çevirip karşımdaki yatağa baktım. Draco da yüzü sargı içinde yatıyordu.
"Onun durumu daha ağır. Bulduğumuzda yüzü kankan görünmez haldeydi."
"Beter olsun! Bıktım ondan!"
Bayan Pomfrey karşıdan hızlımlarla yanıma geldi.
"Hayır hayır yatın yerinize. Serumunuz daha bitmedi"
"Ne olacak onlara? Okuldan atılacaklarmı? Ron ne zaman uyanır?"
"Sakin olun Bayan Granger. Bay Weasley yarım saat içinde uyanır. Ayrıca okuldan atılacaklarını sanmıyorum ama çok ağır bir cezayı hakkettiler."
Bayan Pomfrey gittiğinde ağlamaya başladım. Harry elimi tuttu.
"Hepsi geçicek tamammı birtanem. Sakin ol. Cezasını çekecek"
"Ama Ron'da"
"Hakaretin olduğu gibi dövmenin de cezası var"
"Of ya"

...
Bir saat önce hastane kanadından çıkıp Harry ve Ginny ile Gryffindor ortak salonuna gittik. Ben hala sessiz sessiz ağlıyordum. Bu sefer çok ağır bir ceza vereceklerdi emindim. Harry ve Ginny hiçbirşey demiyordu. Camın yanında oturup gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Birkaç dakika orada oturduktan sonra Seamus salona girdi.
"Ron uyanmış!"
"Ne!"
Oturduğum yerden hızlıca ayaklanıp koşarak salondan çıktım. Hastane kanadına koşarken alt katta profesör Dumbledor ve profesör MgGonagal'ı görünce onlar gelmeden biraz olsun Ron'un yanında durabilmek için dahada hızlandım. Varınca içeri daldım. Ron yatakta yatıyordu. Başındaki bayan Pomfrey yaralarının sargısını değiştiriyordu. Beni görünce kalkamaya çalıştı. Hemen yanına gidip elini tuttum.

"Çok kötü ceza verecekler sana. Neden yaptın Ronald?"
"Lütfen ağlama sevgilim cezam neyse çekerim birdaha yapmaya götü yemez artık"
"Dumbledor geliyordu. Of Ron"
"Ağlama güzelim lütfen"
"Canın acıyormu? "
"Kafam acıyor"

Dumbledor ve MgGonagal odaya girince dikildim. Karşıki yatağa baktığımda Draco'nun gözlerini açtığını gördüm. Başka bir hemşire de onun başına gitti. Dumbledor yanıma geldi.
"Merhaba Bayan Granger. Acaba sizie biraz konuşabilirmiyiz?"
"Tabiki Profesör"
Biraz ileriye gittik
"Bana herşeyi anlatmani istiyorum. Sende farkındasın ki bu ciddi bir durum. Önemli bir ceza almalılar. Ve gerçekten ciddi bir durum olması gerekiyor böyle hasarlı bir kavga için"
"Ron'un hiçbir suçu yok profesör. Beni korumak istedi. Onu defalarda uyardım şiddetle çözüm bulmaması için ama beni dinlemedi!"
"Tamam Bayan Granger sakin olun size inanıyorum"
"Draco bana son 1 aydır ciddi bir psikolojik baskı uyguluyor. Beni yalnız bulduğu her an bulanık olduğumu, bu okulu olumsuz etkilediğimi,burayı hakketmediğimi ve bunun gibi dahada ağır şeyler söylüyor. Birkaç kez Ron ve Harry yanımdayken de yaptı. Ron böyle hakaretlerine dayanamıyor. Bugün ki olayda da yanımıza geldi. Söyleyebileceği ne kadar şey varsa hepsini söyledi. Ron da dayanamadı dövmeye başladı,engelleyemedim."
"Tamam. Siz şimdi gidip biraz dinledin gerisi bende"
"Peki"
Ağlaya ağlaya salona geri döndüm. Şu an yapabileceğim tek şey Ron'un cezasının ne olduğunu öğrenmeyi beklemekti...

Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin