34.Doğum günü sürprizi

109 7 22
                                    

Hermione'nin ağzından...
1 Mart...

Bugün Ron'un doğum günü. Sabah unutmuşum gibi davrandım. O işe gitmek için evden çıkınca ev temizliği yaptım, ufak partimiz için evi süsledim. Gerekli yiyecek ve içecekleri temin ettim. Kalabalık değil, tam tersi kendi aramızda ufak bir parti olacaktı. İkizlerin,Ginny ve Harry'nin haberi vardı. Birkaç tane parşömen kağıdı çıkartıp Lupin'lere, Sirius'a, Bay ve Bayan Weasley'e, Seamusa, Dean'e mektup yazdım. Okul bittiğinde beri diğer kişilerle yakınlığımız azalsa bile Dean ve özellikle Seamusla hâlâ çok yakındık. Onları çağırmazsam olmaz. Meltupları Ron'un baykuşuna verip gönderdim. Birkaç saat içinde hepsinden cevap geldi. Lupin, Tonks ve Tedy'nin bu akşam başka bir yere randevusu olduğu için gelemeyeceklerini ilettiler. Geri kalanları gelecekmiş. İkizler bir bahane bulup dükkanı Ron'un kapatıp en son onun gelmesini sağlayacaklar.

Akşama kadar herşey hazırdı. Siyah diz üstü bir elbise giyip saçımı ve makyajımı da yaptım. İlk Bay ve Bayan Weasley geldiler. Onların hemen arkasından Ginny ve Harry geldi, James'i bakıcıya bırakmışlar.Dean ve Seamus da çok gecikmeden geldiler. Biraz vakit geçtikten sonra İkizler evin içinde birden belirince korktum.
"Ron dükkandamı?"
"Evet 10 dakika içinde gelicek"
"İyi"

Birkaç dakika sonra kapının arkasında sesler gelmeye başlayınca ışıkları kapayıp sakladık. Ron içeri girdi.
"Kimse yokmuu?"
Işıkları yakıp sakladığımız yerden çıktık.
"İyiki Doğdun!"
Ron şaşkınca bize bakıp güldü. İlk bana daha sonra herkese sarıldı.
Anlaşılan bugün doğum günü olduğunu unutmuştu. Şampanyalarımızı patlatıp eğlenceye başladık. Müzikler eşliğinde bir süre eğlendikten sonra pasta kestik. Herkes hediyelerini verdikten sonra saatlerce eğlendik. Seamus alkolü biraz fazla kaçırıp koltuğa sızmıştı. Dean onu alıp gitti. Saat biraz daha ilerleyince herkes teker teker evine döndü. En son sadece Ginny ve Harry kalınca koltuklara yığıldık. Ginny ağrıları olduğu için çok hareket edememişti.
"Hayatım bizde gidelim mi artık?"
"Yürüyerek gitsek olurmu?"
"Eminmisin?"
"Evet"
"Tamam sen nasıl istersen"
Onlarda kalktılar. Ginny çıkmadan bana göz kırpınca yapacağımız şey aklıma geldi sırıttım. Onlar da gittikten sonra Ron masada kalan yemekleri de midesine indirdi. Oturma odasına gidip koltukta duran paltoyu Ron'a götürdüm.
"Aşkım Ginny paltosunu unutmuş çok uzaklaşmış olamazlar yetiştirsene şunu"
"Tamam gelirim hemen"
Ron evden çıkınca bir asa sallamasıyla evdeki tüm dağınıklığı topladım. Banyoya gidip yüzümü yıkayarak kendime geldim,odaya gittim. Dolapda duran kırmızı,dantelli saten geceliğimi giydim.
Birkaç dakika içinde Ron'un kapıdan sesi geldi. Odanın kapısı kapalıydı, kapının önünden seslendi.
"Sevgilim ben duşa giriyorum"
"Tamam"

Duştan çıktığında kapının sesini duydum. Lambayı kapatıp yatağın kenarına dikildim. Bir elim yatağın demirinde diğer elim belimde kapıya döndüm. Ron belindeki banyo havlusuyla odaya girdi. Lambayı yakıp karşısında beni böyle görünce olduğu yerde kitlendi. Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Kıkırdadım.
Beni baştan aşağı süzerken yanaklarıma kan gittiğini hissettim. Karşımda dantel gecelikli birini görsem bende süzerdim doğrusu. Kapıyı kapatıp bir adım attı içeri. Yutkundu.
"Hermione"
"Efendim kızılım?"
Yavaş adımlarla yaklaştım. Heyecandan ateş basıyordu. Ellerimi omuzlarına koydum.
"Konuşmayacakmısın sevgilim? Neden kitlendin?"
"Sence"
Ellerini kollarımdan sırtıma, ordanda belime indirdi.Birden belimden sıkıp kendine çekince derin bir nefes verdim.
"Böyle bir karşılamayı hiç beklemiyordum"
"Beğenmediysen pijamalarımı giyip uyuyabilirim"
Kollarımı omuzlarından indirdim.
"Çıkartmana yardımcı olabilirim güzelim"
"Hmm"
Sertçe dudaklarıma kapandı. Ellerimi yanaklarına yerleştirip öpüşüne karşılık verdim. Nefes almama bile fırsat tanımadan sertçe öpmeye devam etti. Bedenlerimiz neredeyse birleşmiş bir şekilde odanın içinde hareket etmeye başladık. Birden beni döndürüp duvara yasladı. Bir eliyle bileklerimden tutarak ellerimi duvara sabitledi. Dudaklarımı bırakınca nefesimi düzene sokmaya çalıştım. O da aynı şekilde derin nefesler alıp veriyordu. Diğer eli vücudumda gezinirken kıkırdadım.
"Sana sırılsıklam aşığım Hermione Granger-Weasley"
Güldüm.
"Sana körkütük aşığım Ronald Wealsey"
O da güldü. Dudaklarını boynuma sürtünce huylandım. Boynumu öptükten sonra daha da aşağılara indi. Dantelin üstünden göğsüme öpücük kondurdu. Midemdeki kelebekler uçmayı geç adeta savaşıyorlardı. Tekrardan dudaklarıma kapanınca öpüşmeye devam ettik. Duvara bağladığı ellerimi zorla kurtarıp ensesine götürdüm. Yavaş adımlarla beni yatağın yanına götürdü. Elimi ensesinden çekip karın kaslarını elleyerek daha aşağı indirdim.
Dudaklarına fısıldadım.
"Bu havlu... yük olmuyormu sana sevgilim?"
Gözlerini gözlerime dikti. Elim havlusunu doladığı yere gitti. Tek hamlede belindeki havluyu çözüp onu karşımda çıplak bıraktım. Aşağıya bakmamak için direnerek tekrar dudaklarına döndüm. Alt dudağımı kavradı. Dudağımda acı hissedince tiz bir çığlık attım. Dudağımı kanatmıştı.
Vücudumda gezinen ellerini geceliğimin askılığına getirdi. Tek hamlede üzerimdeki gecelik yeri boylarken ben de çıplak kaldım. O hiç çekinmeden dudağımı bırakıp göğsüme yöneldi. Hissettiğim şiddetli öpücüklerle ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Bu sefer iyice yere çöküp kasıklarıma da birkaç öpücük kondurunca yine susamadım.
Kollarımdan tutup beni yatağa yatırdı. Derin bir nefes aldım. Üzerime eğildi. Dudaklarıma,yanağıma,boynuma minik öpücükler kondurdukca kıkırdadım. Biraz daha vakit geçirdik.
Ateşten terlemiştim bile.
Üzerimde dururken gözlerime uzun uzun baktı,derin bir nefes aldı.
"Emin misin?"
Kafamı yukarı aşağı salladım
"Hemde hiç olmadığım kadar"
Kendimi tüm gece Ron'un kollarına bıraktım...

Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]Where stories live. Discover now