13.Bölüm

413 8 0
                                    

Pazartesi günü Tevfik hoca okul çıkışı beni durdurunca benimle ilgili bir sorun var sanıp korkuyla hocaya döndüm.

"Buyrun hocam."

"Ayşegül...Bi konuşalım mı seninle ?"

Korkuyla hocaya baktım.

"Bir sorun mu var ?"

"Yok canım.Test çözeceksen eve git.Yol üstü gel biraz muhabbet edelim."

Dönüp hoca ile beraber uzaklaşmaya başladık.Yan yana yürürken bugün Tevfik hocanın derste aslında iyi olduğunu fakat okul çıkışı bu çöküşünü görmüştüm.Resmen seksen kilo ağırlığı beş gün boyunca taşımış gibiydi.Gerçekten kötü gözüküyordu.İyice uzaklaşıp yine o sahil yoluna çıktık.Dayanamadım.

"Hocam bir yere otursak olur mu ? Hiç iyi gözükmüyorsunuz."

"Gel şurdaki kafeye gidelim."

Beraber o kafeye geçtik.İçerisi sımsıcaktı.Ceketimi çıkarıp formamla kaldım.Hoca da beyaz gömleğiyle kalmıştı.Bilek kıvrımlarındaki düğmeyi açtı ve kollarını çok düzgün bir şekilde kıvırıp katladı.Bir garson durdu yanımızda.Tevfik hoca kendine çay bana da bir türk kahvesi söyledi.Cam kenarından o denize bakarken dalıp gitmişti.

"Hocam...Anlatın.Beni neden çağırdınız ?"

"Canım sıkıldı da çağırdım.Gitmek istiyorsan git Ayşegül."

"Hayır hocam öyle demek istemedim."

"O zaman bırak da biraz nereyi ve nerden başlayacağımı düşüneyim."

"Hocam benimle mi ilgili ?"

"Seninle zerre kadar ilgisi olmayan ama ana başlığı sen olan bir konu."

"Belli ki canınızı sıkıyor.En başından anlatın.Rahatlayın."

"Bahar ile ayrıldık.Bitti.Dün akşam bizim aile masasında ki gerginliğin kavgasını bile senden bahane etti.Ondan uzaklaşmamın sebebi senmişsin.Hep diyordu duyuyordun,biliyordun.Beni tanıyamamış."

"Hocam adınıza üzüldüm ve ne diyeceğimi bilmiyorum."

"Yaşın küçük anlamanı beklemiyorum zaten."

Alaycı şekilde güldüm ve bir şey söylemedim.Hoca bana bakmadan söyledi.

"Amcanla günlerin nasıl geçiyor ?"

"İyi hocam.Sağolun."

"İyi."

"Hocam Bahar'ı ne kadar sevdiğinizi biliyorum.En azından böyle bakın.Sizi bu konuda anlamam için o kadar büyüyecek yaşa geldim.Hoş konuşmayı öğrenmiş bir çocuğa sorsanız o da söyler sevgiyi ve aşkı."

"Neydi ? Hatam neydi ?"

"Sevgi hocam.Bazen sarpa sarıyor.Üzülmeyin."

"Harika bir tesellicisin."diyince gülümsedik.

"Size ağır gelem şey ne ?"

"Boşver şimdi.Kahveni bitir de gidelim."

"Nereye ?"diyip kahveyi içtim.

"Bilmem.Lunaparka,başka uzak bir parka,sokaklara..."

"Yani vakit öldürmek istiyorsunuz."

"Vakit geçirmek istiyorum.Öldürecek olsaydım evde uyuyor olurdum.Öğrencimi aldım ben de beraber vakit geçirelim."

Kahvemi içip bitirince kalktık.Beraber sokakta yürümeye başladık.Tevfik hoca sokağın sonlarına dalıp gitmişti.

"Aileniz ve Bahar arasında seni uçuruma sürükleyen şey ne ?"diye ağzımdan çıkıverince şaşırdım.Ama düzeltmeme izin vermeden Tevfik hoca cevapladı.Hiç de aldırış etmemişti 'siz' tabirine.

ÖĞRETMEN [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin