32- Akrabalar

5.3K 385 22
                                    

SARE'NİN GÖZÜNDEN-

" Baba burası kocaman!" Dedim önümdeki koca eve bakarken.

" Aşiret konağı burası çünkü babacım."

Etrafı kocaman taş duvarlarla çevrili olan bu konağın içini gerçekten çok merak etmiştim.

" Girelim bakalım içeri." Babam sakin adımlarla konağım kapısına doğru ilerlerledi.

Derin bir nefes alıp kapıyı açtı.

İçerisi kocamandı. Büyük merdivenler vardı. Değişikti biraz da. Avlu olduğunu düşündüğüm alanın ilerisinde kocaman bir yemek masası ve etrafında da bir sürü insan vardı. Bizim içeri girmemizle sesler kesilmişti. Herkes garip bakışlarla bize bakıyordu. Bir kadın hızla ayağa kalktı ve elini kalbine koydu.

" Aman Allah'ım!"

Masada oturan en yaşlı adam bastonuyla birlikte ayağa kalktı.

" Sen kimsin evladım? Niye gelmiştin?"

Babam sakin bir ses tonu ile konuşmaya başlamıştı.

" Siz Mehmet Azadoğlu musunuz?" Yaşlı adam kaşlarını çatıp kafasını salladı.

Az önce elini kalbine koyan kadının sessizce yanındaki kadına " Şule'ye çok benziyor." Demişti ama ben duymuştum.

Babam oldukça soğuk kanlı bir şekilde konuşmaya devam etti. Masadaki geri kalan insanlarda olan biteni merakla izliyordu.

" Şule Azadoğlu-

Yaşlı adam hiddetle araya girdi.

" Onun adını ağzına almayasın sakın!"

Yerimden sıçrayıp babamın arkasına saklandım.

" Sen kimsin onu de hele. Ne diye buraya gelip onun adını ağzına alırsın?"

" Onun adına buradayım ben."

" Niye kendisi gelmiyorda seni gönderiyor!" Dedi adam öfkeyle.

Babamsa buruk bir şekilde gülümsedi.

" Emin olun gelebilse gelirdi ama bu mümkün değil."

Adam tek kaşını kaldırdı.

" Niye? Tabi yüzü yoktur gelmeye!"

" Kendisi yerine keşke yüzü olmasaydı."
Dedi babam burukça.

Yaşlı adam daha da çok çattı kaşlarını.

" O da ne demek?"

Babam tebessüm etti, ama bu acı bir tebessümdü.

"  Kendisi yirmi sekiz yıl önce öldü demek."

Eliyle kalbini tutan o kadın birden yere düşünce diğer kadınlarda çığlık çığlığa onun yanına koşmuşlardı.

Yaşlı amca dumura uğramış gibiydi.

" Ne dedin sen?"

" Duydunuz işte. Yirmi sekiz yıl önce kendi kocasının ellerinde can verdi. Vasiyeti üzerine ben de buraya geldim."

" Kocasının ellerinde?" Dedi yaşlı adam titrek bir sesle. Titrek mi?

Arka taraf tam bir curcunaydı. Şu anda da yaşlı bir kadın dizlerini döve döve ağlıyordu.

Babamın yaşlarındaki adamlar ne yapacağını bilemeyerek bir bize bir de orada kopan curcunaya bakıyordu.

Tam bir karmaşa!

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin