Don't leave me

Buluşma

Sabah olmuştu ve jeongin'e seungmin tarafından mesaj gelmişti.

Seungmin
Hey jeongin uyandın mı?

Jeongin
Evet noldu.

Seungmin
Herkesi topla bizimle birlikte sizi bir yere götürmek istiyoruz.

Jeongin
Nereye?

Seungmin
Gelince görürsünüz size konumu atıyorum saat 14.00 gibi olun.

Jeongin
Tamam o zaman.

-Hey baksanıza seungmin mesaj attı bizi bir yere çağırıyorlar.

-Nereye çağırıyorlar.

-Konumda güzel bir göl kenarını gösteriyor.

-Gidelim mi he ne dersiniz?

-Felix sen daha dün tanışmak istemediğin adamlarla göl kenarına mı gitmek istiyorsun.

-Evet chan sonuçta tanıştık ve iyi birilerine benziyorlar.

-Evet chan hadi gidelim.

-Hadii.

-Off tamam.

Hepsi göl havasına uyacak hoş kıyafetler giyip hazırlanmıştı. Hepsi de çok heyecanlılardı.

-Minho sence bu planın işe yarayacağına emin misin?

-Evet eminim hyunjin.

-Cidden kendimize aşık edip bize para aklamalarında yardım etmelerin nasıl salıyacağız.

-Changbin dar görüşlü olma eğer gerçekten severlerse yapmayacakları şey yoktur.

-Ama minho ya biz aşık olursak.

-Bunu plana katmadık Changbin haklı.

-Seungmin, hyunjin ve changbin bana güveniyor musunuz?

-Evet ama ne alakası var.

-Eğer herhangi bir duygu hissedersiniz bana söyleyin ben hallederim.

-Tamam. Susun geldiler.

Nazik hoş bir ses tonuyla selamlaştıktan sonra gölün en güzel gözüktüğü yere gidip küçük ama tatlı bir piknik yapmaya başladılar.

-Birşey sorucam bugün bizi neden buraya çağırdınız? O kadar yakında değiliz.

-Chan sen hep böyle sorgular mısın? Bırak şu gölün ve senin manzaranı izliyim.

-Ya changbin ne dediğini sanıyorsun!

-Hiç. Öylesine

-Neyse felix benimle biraz yürümek ister misin?

-Olur hyunjin.

-O zaman jeongin biz de dondurma yemeğe gidelim.

-Tamamdır seungmin ama ilk giden hesabı öder.

-Hay hay.

-Han sen kedileri sever misin?

-Evet minho da neden.

-Şurada çok tatlı yavru kediler var sevelim mı.

-Hemen!!! Gel gidelim.

-Ee chan baş başa kaldık ne yapmak istersin.

-Hiç bir şey.

-Neden ama ben seninle göle ayaklarımızı sokup rahatlamak istiyorum. Bugün biraz sert gibisin.

-Ama ben istemiyorum.

-Hadi ama kırma beni korkuyorsan söyle.

-Ne korkması kal gösteriyim sana korkmak neymiş.

Changbin çimler kaydığı için chan'ın belinden tuyordur.

-Hey elini çeker misin?

-Kayıp düşmenin istemem.

-Çok gıcıksın.

-Bunu iltifat olarak kabul ediyorum.

Aradan 5 dk geçer ve herkes geri bir araya gelir.

-Bugün'ü tekrarlayalım çok eğlendim çok teşekkürler.

-Ne demek jeongin.

-Bugün bari sizi biz bırakalım.

-Tama neden olmasın ki.

-Felix!

-Ya chan bu kadar gerilme.

-Evet felix haklı chan hadi binin sizi eve bırakalım hem ne de olsa artık hep buluşacağımız için evlerinizi bilmemiz gerek.

-Ih.

Yaklaşık yarım saat sonra eve varmışlardı. Ne kadar da gösteremeyen çalışalarda hepsi çok etkilenmişti.

-Yaa bugün çok güzel değil miydi?

-Evettt hyunjin ile yürümek o kadar zevkliydi ki.

-Seungmin ile dondurma almaya gittik ben kaybetmeme rağmen hesabı o ödedi çok cömertti.

-Abartmayın bence normal bir gündü işte.

-Bunu diyene de bak. Changbin sana güzel manzaramsın demedimi.

-Ve ben gelirken  changbin chan'ın belinden tutuyordu.

-Ne!!

-Ya abartmayın düşmiyim diye tuttu ama bırakmasını söyledim.

-Aynen chan hepte öyle olurdu zaten.

-Üf yeterin.

Hepsi böyle hissederken diğerleri nasıl hissediyorlardı. O kadar merak ediyorlardı ki uyuyamıyorlardı.

-Minho sence bizden hoşlanmışlarmıdır.

-Puf bu da sorumu hyunjin kesin.

-Şahsen bende öyle düşünüyorum. Bugün hepimiz o kadar iyi rol yaptık ki aşık olmamaları imkansız.

-Kesinlikle. Ama diğer günler buluşma nasıl ayarlayacağız. Gelecekler mi?

-Problem etme seungmin gelceklerine eminim sadece plan yapmaya devam edelim.

-Tamam minho.

-Biraz dinlenelim sonra düşünürüz.

Hepsi chan,felix,seungmin ve han'ı seçme sebebi zeki ve başarılı olmasıydı. Uzun süredir zaten takip ediyorlardı. Eğer bu plan işe yaramazsa biteceklerini biliyorlardı.