9.bölüm.

3.2K 131 106
                                    


Kurtar kendini Efe kurtar!
Acaba sarhoş rolümü yapsam amk.
Anlar amına koyim her bokumu biliyo.

Anında bileğimden tutulup kaldırılmamla kendime geldim. Beni yine arkasından sürüklüyordu it herif. Sanane istesem pavyonda demire sürtünürüm sa-na-ne!

Beni bardan çıkartıp motosikletin yanına götürdü. Parsın siyah ve sarı desenli değişik bir motosikleti vardı.

Beni hızla motosiklete yaslayıp üzerime eğildi. Nefesi yüzüme sert bir şekilde çarpıyordu. Kalbimin ritmi hızlanmıştı yine sanki yerinden çıkacaktı.

Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki bir harekette dudaklarımız bir birine temas ede bilirdi. Ben burda sapıkça şeyler düşünürken Pars sinirden çıldırıyordu. Ben galiba içkiden sarhoş olmuştum. Oysaki alkol oranı çok azdı.

"Beni dinliyormusun lan!"

Bağırmasıyla irkildim. İki saattir birşey söylüyordu ama ben duymuyordum.

"Ben sana evden çıkma demedimmi?"

Azarlamasıyla gözlerim dolmaya başlamıştı. Hep azarlayıp vuruyordu. O kadar özlemiştim ki geçmişteki günlerimizi... O güzel gülüşünü,beni her zarardan korumasını. Her gece beni kedi gibi saçlarımı tumarlamasını.   Çok özledim. İçimden o kadar bağırmak istiyordum ki 'nolur eski Parsı geri ver ' diye. Ama olmuyordu işte ne kadar istesemde hep içimde kalıyordu.

Yanağımın ıslanmasıyla ağladığımı daha yeni fark ettim. Kendimi tutamıyordum. Yine gözyaşlarım benden izinsiz akıp gidiyordu. İçkinin verdiği huzursuzlukla dahada içten ağlamama neden oldu. Hem özlem hemde sinir beni yoruyordu sadece yatağıma girip uyumak ve ona bu yönelimimi söylemediğim bir zamana
Işınlanıp onu sıkı sıkı kucaklamak istiyordum.

Ben ağlarken o sakin sakin durmuş gözlerime bakıyordu. Yüz ifadesi yumuşamıştı. O kadar tatlı gelmiştiki bu bakışı bana ben ona mal gibi aşık olurken o bana nefretten başka birşey beslemiyordu. Sadece annemin hatrına bana göz kulak oluyordu.

Kendimi tutamayıp onun dudaklarına yapıştım ve kollarımı boynuna sardım  afallamıştı hiç böyle bir şey beklemiyordu. Dudağım sadece onun dudaklarının üzerindeydi. Ne ben hareket ediyordum nede o.

Birden kollarımı boynundan çekip kollarımdan kurtuldu ve beni motosikletin arkasına oturtup kendide öne oturdu ve motosikleti çalıştırdı. Yine kaskını takmamıştı it herif. Bir gün birşey olacaktı böyle giderse.

Beni itmesi kırdı ve zaten böyle olacağını bilerek öptüm ama yinede kırıldım. Napa bilirimki ali cabbar bile benden şanslı amına koyim.

Bileğine kimin ismi çıktı onu bile bilmiyorum. Artık umrumda bile değil çünki benim bileğimde onun ismi varken başkası maşkası bilmem ben. 

Her şeyi siktir edip kollarımı arkadan onun beline sardım. O kadar güzel hissettiriyordu ki keşke hep böyle sarılsam ona.

Motoru çalıştırıp sürmeye başladı hızla.
Rüzgarın eşliğinde motorla yolda hızla ilerliyorduk. Onunlayken korkmuyordum. Hiçbirşeyden korkmazdım onunlayken.

Yarım saat sonra eve vardık ve beni indirip motoru bir yere park etti.
Beni bileğimden tutup apartmana soktu ve basamakları hızla çıkarak evin kapısına vardık.

"Anahtarı ver"
Dedi. Sesi sanki nefesi kesiliyormuş gibi çıkıyordu. Hızla cebimden anahtarı çıkartıp ona verdim. Anahtarı benden alıp sabırsız bir şekilde kapıya soktu ve kilidi açtı. Beni sert olmayan bir şekilde içeri itip arkadan da kapıyı kilitledi ve anında beni duvarla kendi arasına alıp bir elini duvara bir elinide belime koyup sıkı sıkı tuttu ve dudaklarıma yapıştı.

_Zorbam Benim Ruh Eşim_∞{B×B}Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon