14.bölüm.

2.4K 143 83
                                    

Şerefsiz bi yazar olmaya karar verdm :D

Artk siz karar vereceksiniz bölümün gelip gelmeyeceğine :D
Olm kitaba onlarca insan bakiyo içlerinden max 12 i oy verio maşallah.

Oy sınırı: 10
Yorum: 15

:)

"Bana bak seni son kez uyarıyorum Pars benim ruh eşim ve bana deli gibi aşık. Ona bakmaya cürret bile etme anladınmı seni yavşak varlık!"

Şu anda Parsın biricik sevgilisi Ayşe tarafından tutulup okulun arkasına getirilmiş ve onun azarlarını tehtitlerini dinliyordum.

Biz Parsla okula hep birlikte geldiğimiz için götü tutuşuyordu ve dayanamayıp beni tehtit yağmuruna çekiyordu okulun arka bahçesinde. Şimdimi aklına geldi amk. Tabii umrumda değildi zaten amk Pars seni umursamıyor bile gelmiş bana deli gibi aşık diyor. Lan biz onunla yattık bile ne diyon bacım ya... Tanrım sen yardımcı ol....

"Ayşe al Parsınıda göm amına beni ilgilendirmiyor."

Umursamazca kurduğum bu cümle onun kaşlarını çatarak bana dahada sinir olmasını sağladı. Şu anda çıldırma noktasındaydı ve elleri deli gibi esiyordu.

"Bana bak seni sefil varlık sen benim kim olduğumu biliyormusun lan sen kimsinde bana bulaşıyorsun!"

Bağırıp yüzüme tokat attı. Bu acıtmamıştı ama sinirlerime dokunmuştu. Sen kimsin de bana tokat atacan amk.

"Seni Parsa söyleyeceğim bekle sen bekle"

Kafasını aşağı yukarı sallayarak mırıldanıyordu. Hızla yanımdan ayrılıp okula girdi. Anlamıyordum amk siktir git işte o Pars oda sen mutlu Mesut yaşayın amk bende belki mustafayla olurum zaten ruh eşi ben çıktım e ne güzel evli mutlu çocuklu oluruz

Yüzümü güneş yüzünden buruşturup bende okula geçtim.
Ayşenin cıyıltılı sesi koridorda yankılanıyordu. Kulaklarım çatlaya bilirdi bu sesten.

"Pars bebeğim ona dersini vermen lazım hadi aşkım!"

Koridorun sağında durmuş iki tane kızla Parsı sıkıştırmıştılar. Pars da çatık kaşlarla onu dinliyordu. Karidorun sonunda beni gözrmesiyle gözlerini bana dikti.

Ayşeye sakince birşey söyleyip yanıma ilerlemeye başladı. Her adımında dahada geriliyordum ve ayaklarım kendiliğinden geri gidiyordu. Kısık gözler ve çatık kaşlarla bana yaklaşan Pars yakamdan tutarak beni okulun bodrumuna sürüklemeye başladı.

Kalbim deli gibi atıyordu yinemi vuracaktı? O fahişenin sözünemi güvenip hareket edecekti?

Bodrumun kapısını açıp beni içeri itti hayvan gibi. Kapıyı kilitleyip hızla
Yanıma gelip belimi kavradı sertce ve dudağıma ıslak bir öpücük kondurup sırtımı duvara yasladı sertce. Acıdan yüzümü buruşturmuştum.

"Ne bu yaptığın yaramazlıklar ha?"

Dedi kulağıma fısıldayarak. Bileklerimi tek eliyle tutup kafamın üstünde sabitledi.

"Sayenizde çıldırdım teşekkür ederim."

"Ha?"

Kaşlarını kaldırarak alaycı ifadeyle baktı. Kafamı yana çevirip başka yöne bakmak istiyordum ama diğer eli belimden ayrılıp yüzümü tutarak kendine çevirip duruyordu ki sonunda pes edip ona baktım.

"Çıldırmışmış ay götüm"

kendini bana bastırıp sıcak nefesini boynuma üfledi.

"Kimin yüzünden çıldırdın?"

_Zorbam Benim Ruh Eşim_∞{B×B}Where stories live. Discover now