Gizli Geçitler

11 2 0
                                    



Bir an da her şeyini geride bırakmak kolay mıydı?
Hayır değildi çocukluğunu, ailem dediğin insanları, evini, rahatlığını ve daha bir çok şeyi geride bırakmak çok zordu Arina için bilmediği bir yola giriyordu yanın da sevdiği adam ile özgürlüğüne doğru bir adım atıyordu gece saat 05.00  ve bu tahmin ettiği kadar kolay değildi.

Daila onlara hazırladığı yolluğu verdi ve tebessüm etti bu zor olacaktı ama biliyordu ki bu Prenses ilk defa güzel şeyler yaşayacaktı en azından Daila böyle düşünüyordu, nitekim Sarina ise kardeşi için endişeliydi birlikte uzun zaman geçirmişlerdi şimdi ise kardeşi sevdiği adam ile gidiyordu ve belki Sarina onu bir daha hiç görmeyecekti.

"Teşekkür ederim abla, öğrettiğin gizli geçit çok işimize yarayacak." Arina ona endişe ile bakan ablasına sarıldı ve güven vermek için iki kez omuzlarını sıktı.

Sarina çocukken kütüphanede keşf ettiği kalenin detaylı haritasını kardeşine verdi kendisi bir kaç kez bunu kullanıp saraydan çıkmış ve halkın arasına karışmıştı ama bunu ondan başkası bilmiyordu şimdi ise o haritayı Arina ya veriyordu ve kimsenin onları görmemesi için gideceği yerler ve yolları işaretlemişti. Arina ablasına hayranlıkla baktı hiç tahmin etmezdi Sarinanın kaleden kaçacağını oysaki ablası içinde çok farklı bir dünya oluşturmuştu bunu yeni yeni anlıyordu.

İki genç karşılarında ki iki hoş bayana teşekkür ve veda edip yola koyuldular. Arina haritaya bakıyordu ve babasının odasına giden koridorda ki gizli geçide girmeleri gerektiğini gördü bir an nöbetçi askerlere yakalanacak diye korktu ama bu kısa sürdü cesaret ve adrenalin tüm benliğini sarmıştı Grasın elini tutup ona sağda ki koridora geçmelerini işaret etti Grasa başını salladı ve hiç konuşmadan yollarına devam ettiler çünkü kale şuan çok sessizdi ve onların sesini nöbetçi askerlerduyabilirdi.

Gizli geçirin olduğu koridora geldiler ve tahmin ettiği gibi Kralın odasının kapısın da iki asker bekliyordu.

"Sence hangisi güzel ben büyük Prensese bayılıyorum çok güzel açık mavi gözleri var." asker arkadaşına bakarak kurduğu cümleden sonra hayalini kurduğu Prensesi düşünüp tatlı tatlı gülümsüyordu ama yanında ki arkadaşı ona dirsek atıp uyardı.

"Böyle aptal hayeller kurup konuşma biz Kralın muhafızlarıyız kendine gel Kinc"

Kinc daldığı hayalden arkadaşının uyarması ile kendine geldi ve nöbet saatlerinin dolduğunu 4 kez çevirdileri kum saatine bakıp anladı.

"Hadi dostum zamanımız doldu gidelim de diğerlerini yollayalım Hirp."

Hirp tamam deyip yola koyuldular ve diğer koridora doğru yürümeye başladılar.

Arina iki askerin gidişini izledi saklandığı vazonun arkasından Grasa elleri ile gel işareti yaptı ve sessizce onu bekledi Gras Arinanın yanına gelince yavaşça elini tutu ve haritada işaretlenmiş duvarda ki kabartmayı aradılar ki çok geçmeden iki askerin sesi koridordan duyulmaya başladı.
Arina korku ile Grasa baktı Gras ise sorun yok dermişçesine el işareti yapıp tekrar o gül kabartmasını aramaya başladılar ki sesler daha yakından gelmeye başladı Arina aşırı derecede tedirgin olmuş şekilde ellerini duvarda gezdiriyordu koridorun bu kısmı karanlıktı o yüzden net göremiyordu duvarı sesler daha bir yakından gelince iki asker koridora girdiği an Gras hızla Arinayı kendine doğru çekti ve açılan gizli kapıdan geçite girdiler. Hafif bir tık sesi gelince askerlerden biri onların oldukları tarafa geldiğinde karanlığı görünce arkadaşının yanına ilerledi.
Arinanın eli kalbindeydi kalbi yaşadığı yakalanma korkusu yüzünden çok hızlı atıyordu.

Gras Arinaya yaklaştı yavaşça bir buse kondurdu o çok sevdiği tatlı dudaklara geri çekilince sessizce elinde ki kandili yakıp yollarına devam ettiler.

KRALİÇE Where stories live. Discover now