[✧] [tamamlandı]
- taehyung normal bir şekilde hayatını yaşan biriydi, ama doğum günlerinde kendine birisinden pastalar gönderilinceye kadar...
⇲ texting + düz yazı
⇲ cliffhanger
⇲160723, 021123
tamamlandı ✓
#kooktae ; 1🥇
#kimtaehyung ; 2🥈
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung tam önümde ilerlerken yanımda da Jimin vardı ve biz beraber yemeğe gidiyorduk. Jimin'de her yere bizimle beraber geliyordu. Bir yandan sohbet edip bir yandan da yürüyorduk. Taehyung yürümeyi çok seviyordu. Bunu 7 yıl sonra anlamıştım, çünkü ilk defa bir araya geliyorduk.
Güzel bir restorant bulup içeri girmiştik. Restorant'ın dekorasyonu, dizaynı çok hoş ve güzeldi. Sade ama modern bir ortamdı. Taehyung'un en sevdiğinden...
Rahat olan bir masaya oturmuştuk. Önünde olan kocaman camlardan dışarıdan geçen insanları izleyebiliyorduk. Jimin geçen kişiler hakkında yorum yapıyor bizi güldürüyordu. Ama ben bir yandan korkuyordum ve içten içe üzülüyordum.
Sevgilisi ile ayrıldıktan sonra benimle konuşması garibime geliyordu. Sanki burada ben değil de onun olması gerekiyormuş gibi hissediyordum. Jimin defalarca onun Taehyung'u aldattığını söylese de beni kandırıyormuş gibi hissetmeme engel olamıyordum. Daldığım için konuştukları konudan uzak kalmış kendi içimde olan konulara dalmıştım.
Taehyung, Jimin ile konuşurken onu izlemeye başlamıştım. Bir anda dönüp bana bakmaya başlamış kısa da olsa aramızda bir bakışma geçmişti. Hafifçe gülümseyip Jimin'e geri dönünce ben de kendime gelmiştim.
Bir anda konu sevdiğimiz şeylerden açılmış neden pastacı olduğuma kadar gelmiştik. İşte şimdi kapana sıkışmış gibi hissediyordum ve yanımda hyunglarım da yoktu... Özellikle de Namjoon Hyung.
"Neden pastacı olmak istedin?" dedi Taehyung bana bakıp gülümseyerek kafa sallarken. Ne istiyorsun ne anlatayım sana diye geçirdim içimden.
"Ben, seviyorum. Pasta yemeyi ve yapmayı. Hoşuma gidiyor." dedim ve ellerimle oynamaya başladım. İyi ki beni yakından tanımıyorlardı. Çünkü ben sadece yalan söylemeye çalışınca ellerimle oynardım...
"Kandırma bizi! Bir amacın olmalı." dedi Jimin bir şeyler ima etmeye çalışırken. Taehyung alttan hemen onu uyarmış benim anlamadığımı sanmıştı. Şuan nedense kalbim daha da hızlanmış nefesim kesilmeye başlamıştı. Çünkü neden bilmiyordum ama Taehyung'a aşık olduğumu söylemek bana korkunç geliyordu. Veya onun öğrenmesi...
"Neyse bu konuyu kapatalım. Kısaca seviyor işte pasta yapmayı. Hiç aşık oldunuz mu?" dedi Taehyung. Bugün Taehyung'da bir şeyler ispatlamaya çalışıyordu. Veya ispatlamamı...
"Ben anlatıyorum ilk." dedi Jimin kendini oturduğu sandalye'de düzeltirken.
"Ben hiç aşık olmadım diyemem ama gerçek aşkı bulmadım derim. En son 18 yaşında biri ile konuşmuştum. Biraz hoşlanıyordum ama her gün Daegu kavgası yapınca ayrıldım. Aynı Taehyung gibi biriydi. Kurtulduk şükür." dedi ve kahkaha atmaya başladık. Cidden Daegu'lu insanlar neden böyleydi. Aklıma direkt Yoongi hyung gelmişti. Ve kendi kendime gülmeye devam etmiştim.
"Güzel gülüyorsun Jungkook. Hep gül." dedi Taehyung bir anda. Hayır ben de de kalp var ama diyememek cidden çok zordu. "Teşekkür ederim." demekle yetinmiştim. Jimin'de bize bakıp bakıp sırıtıyordu.
