5. Bölüm~ MUM IŞIĞI

1.2K 69 37
                                    

Günlerden Cuma

-Ayy Sadi hadi yaaa geç kalıcaz.

-Tamam çıkıyorum şimdi.

-Hayır anlamıyorum iki saattir ne yapıyorsun banyoda, bu evin bir tane banyosu var farkındasın dimi sabahtan beri seni bekliyorum.

-Sana daha büyük bir ev tutalım dedim dimi.

-Sanki memur maaşıyla üç katlı, beş banyolu ev tutabiliyorduk da ben olmaz dedim.

Sertçe banyonun kapısını tıklattı birkaç kez daha. ''Hadii!''

Yavaşça açılan kapının ardında görünen yüz kahkahalara boğdu Songül'ü.

-Komik bir şey mi var komiserim?

-Yok yok, ben boş bulundum bir an öyle görünce.

Gülmesini bastırmak için eliyle ağzını kapatıp dudaklarını büzüştürdü.

-Olmamış mı?

-Olmuş, olmuş da... Neden?

-Öyle sakallı falan gidilmez canım okula.

-O eskidendi yalnız.

-Hadi yaa vallaha mı?

-Vallahi. Ama çok dert etme yaa sakal sonuçta uzar yani.

Önüne dökülen salık saçlarını kafasını sallayarak arkaya doğru attı. Hâlâ geçmeyen gülmesi kahkahalardan sıyrılıp kısık gözlerinin arasına yerleşmişti.

-Neyse hadi geç kalıcaz, çıkalım.

-Sen ne yapacaksın.

-İlk önce seni okula bırakıcam, emniyette birkaç imza işim falan var. Sen?

-Ben de okula evrakları teslim ederim. Eğer işin erken biterse beraber sonrasında ev için birkaç eşya bakalım sen de istersen.

Elini boynunda gezdirip gözlerini kaçırdı Sadi'den.

-Benim birkaç işim daha var, akşama anca gelirim. Hem ne alacaksın ev eşyalı farkındaysan.

-Ufak tefek şeyler ya. İstiyorsan başka bir gün beraber de gidebiliriz. Yani ben senin de fikrine, zevkine göre olsun diye...

-Yok sen al, zaten öyle çok bir şeye gerek yok. Abartma sakın.

Telefonu çaldı tam o sırada Songül'ün. Telefon ekranında arayan ismi görünce Sadi'ye memur maaşıyla ilgili kuracağı cümleler yarıda kesildi. Yıllar sonra ilk defa telefon ekranında o ismi görünce ne yapacağını bilemedi, afalladı. Açıp açmamayı düşünürken kapandı telefon birden. Sadi de Songül'ün yüzündeki şaşkınlığı görebiliyordu. İçten içe merak etti kimin aradığını.

...

Çalan telefon ile bitti yakaladıkları o kısa kapı önü sohbeti. Polis evindeki gecenin ardından Emek apartmanında geçirdikleri ilk ândı bu. Eve gelip valizleri bırakmışlardı. Bugün halletmeleri gereken evrak işlerinin peşinde koşturacaklardı. Songül Sadi'yi okula bıraktıktan sonra emniyete gidip kendi işlerini halletti. Tahmin ettiğinden çok daha kısa sürmüştü. Şimdi ise sıra geçmişe doğru bir adım atmaktaydı...

Yaklaşık yirmi dakikadır öylece duruyordu arabada. Kontağı çevirecek gücü bulamadı kendinde. Tıpkı Ankara'da Mazlum müdürle İstanbul'a gitme mevzusunu konuşmaya niyetlenip bir çift mavi gözle denk düştüğü günün sabahı gibi. Eli yine boynundaki kolyeye gitti. Avuçlarının arasında kaybetti kolyenin ucundaki ay taşını. Camı açıp derin bir nefes aldı. ''Hadi Songül...''

MeftunWhere stories live. Discover now