7.Bölüm ~ YARA

1.5K 67 32
                                    

-Ne zaman geldin?

-Tanık bu adam mı?

-Niye bana haber vermeden geldin?

-Sen niye gelinlik giydin?

-Bir şey soruyorum cevap ver.

-Ben de bir şey sordum Songül.

-İlk ben sordum, konuyu uzatma cevap ver Fatih.

-Yeni geldim. Tanık bu mu?

Uzaktan onları seyreden Sadi'ye dogru baktı Songül. Hiç beklemediği bir durumun içindeydi. Sadi'nin de bakışlarından ne olduğunu anlamaya çalıştığını, gelenin kim olduğunu merak ettiğini görebiliyordu.

-Senin burda olmaman gerekiyor Fatih.

-Cevap vermediğine göre tanık bu. Peki neden burdan çıkıp düğüne gidecek gibi giyindiniz acaba.

Songül'ün bakışları hâlâ Sadi'nin üstündeydi. Sadi de uzaktan onları seyrediyor, herhangi bir hoşuna gitmeyen harekette müdahale etmeyi bekliyordu. O da Songül'ün içinde bulunduğu şaşkınlığı ve siniri görüyordu çünkü.

-Songül sana diyorum konuşacak mısın?

Songül aniden bakışlarını Fatih'e çevirdi. Kolundan tutup kapıya doğru ilerledi ve adamı da peşinde sürükledi.

-Hadi Fatih gidiyorsun sen. Senin burda olman nelere sebep olabilir biliyor musun?

Fatih Songül'ün elleri arasından kolunu sıyırıp çekti.

-Peki...

Fatih yönünü Sadi'ye doğru döndü ve ona doğru yürüdü.

-Fatih dur saçmalama.

Songül gelinliğin duvağını toplayıp Fatih'in peşinden koştu.

Sadi'nin karşısındaydı Fatih. Sağ elini uzattı ona doğru.

Songül de gelmişti yanlarına. Tekrardan Fatih'in kolunu tutup çekiştirdi.

-Fatih!

Sadi de sağ elini uzattı Fatih'e.

-Sadi Payaslı, MEB'den...

-Eminim öyledir. Fatih ben de, emniyetten.

Songül bir şey hatırlamış gibi gözlerini kocaman açtı ve Fatih'i kendine doğru çevirdi.

-Melek nerde?

-Arabada.

-Hangi araba. Kapının önünde mi? Sen Melek'i de mi getirdin.

-Evet Melek'i de getirdim, nereye bıraksaydım. Arabada uyuyakaldı indirmedim. Ne bileyim seni bu halde bulacağımı.

-Fatih sana inanamıyorum. Sana gerçekten inanamıyorum. Ver arabanın anahtarını.

-Endişelenicek bir şey yok Songül. Gölgeye park ettim, uyuyor arabada.

-Fatih saçmalama ver anahtarı.

Fatih arka cebinden çıkardığı anahtarı verdi Songül'e.

Songül ayağına dolanan gelinliğe basarak ilerledi kapıya doğru. İyice uzaklaştığını düşündüğünde arkasını dönüp baş başa bıraktığı iki adama doğru baktı. "Ahh Fatih ahh..." diye söylenerek tekrar kapıya doğru ilerledi.

Araba tam olarak dükkanın önündeydi. Anahtarla açmadan önce uzaktan gördü arka koltukta uyuyan Melek'i. Rahatlar gibi derin bir nefes verdi ve açtı kapıyı.

Melek'in sıcaktan yüzüne yapışan saçlarını parmak uçlarıyla arkaya doğru attı yüzünü okşayarak.

-Prenses...

MeftunOnde histórias criam vida. Descubra agora