on yedi / +18

5.4K 93 10
                                    

uzun soluklu bir aranın ardından tekrar buradayız.

hep yaptığımız gibi sağ baştan sayalım

dengesiz herifler - öldür beni yavaşça

Suratıma vuran güneş ışığından rahatsızlanıp gözlerimi zorla açtığımda, aylarca uyumuş kadar dinçtim.

O kollarda uyusak biz de dinç oluruz, değil mi chat.

Dinçer'in karnıma sarınmış ellerini hissettiğimde, uzandığım göğsünden kıpırdamadan hayatımda sırıtmadığım kadar büyük sırıttım.

Nefesinin sakinliğinden uyuduğunu anlıyordum. Kafamı yavaşça yüzüne doğru kaldırdığımda kusursuz yüzü gözlerimin önündeydi.

Alnına dökülmüş saçları, çenesi, gün ışığı sayesinde göz altlarına düşen kirpiklerinin gölgesi bile güzeldi.

Gözlerim dudaklarına kaydığında istemsizce yutkundum. Kendimdeyken hiç onunla uyumamıştık, uykusu hafif miydi bilmiyordum.

Öpsem uyanabilirdi. Uyanmaya da bilirdi.

Öpüp öpmemek konusunda gelip giderken farkında olmadan yüzümü ona biraz daha kaldırmıştım. Nefesimin suratına dağıldığı birkaç saniyede hâlâ kararsızdım.

Kusursuzluğuna dalmışken birden derin bir iç çekti. Öyle derindi ki göğsünde yattığımdan bedenim yükselip alçaldı.

Vakit kaybetmeden dudaklarına dudaklarımı bastırıp geri çekildim. Uyansa kızar mıydı. Acaba Dinçer sabah insanı mıydı.

Bana sorarsan ne gece ne gündüz insanı Ahu.

Bu öpücüğümü biraz daha uzun tutup dudaklarımı dudaklarından çekmedim. Dinçerin  göğsü tekrar havalandı.

Belliki o da güneşten rahatsız oluyordu. Hâlâ uyanmadığına göre uykusu da ağırdı.

Bunu fırsat bilerek kendimi doğrultarak bir bacağımı yatağa bastırıp göğsüne yüzüstü uzandım.

Saçlarım yüzümden üzerine döküldüğünde güneş artık yüzüne vurmuyordu. Takılmadan dudaklarının tadını almaya kaldığım yerden devam ettim.

Öpüşlerim uzadıkça uzadı. Bir süre sonra sanki Dinçer bana karşılık veriyordu, gözlerini açıp yüzüne baktığımdaysa gözleri kapalıydı. Uykusunun bu kadar derin olmasına daha sonra hayret edecektim.

Ellerim çenesine giderken sakallarını okşamadan edemedim. Avuç içlerimi tatlı tatlı kaşındırdı sakalları. Dudaklarından zar zor vazgeçip çenesine doğru öpmek için kendimi biraz kaydırdım.

Resmen nasılsa uyuyor ayağına adamı götürüyordum. 

Nefesim her saniyenin ardından daha çok hızlandı. Dinçerin elini belimdeki baskısıyla hissettim, o anın verdiği boşlukla tekrar sürtünmekten kendimi alıkoyamadım.

Dev bir aslan üzerime atlayıp beni yere devirmiş gibi dünyam beş saniyeliğine ters döndüğünde, Dinçer çoktan üzerimdeydi.

Gözleri hiç de uykulu değildi.

Dinçer çoktan kalkmış Ahu, her anlamda. 

|mini +18 uyarısı. okumak istemeyenler belirttiğim kısımdan devam edebilir.|

"Uyumuyor muydun sen?"

"O kadar sürtünmeye ölü olsam dirilirdim." 

Yakalanmanın verdiği hafif utançla omzuna vurdum, "çok kötüsün." Omzuna bıraktığım elimi tutup avuç içimi öptü. Sakalları elimi karıncalandırmaya yetmişti. Bir şey söylemeden bakmaya devam etti. 

İNFİLAK | TEXTİNG +18Where stories live. Discover now