9. BÖLÜM ~Gece'nin Zehri~

23 1 1
                                    

Gözümü açtığımda kendimi bir yatakta buldum. Sıcak bir odaydı, burası Koray'ın odası mıydı? Öyleydi. Yataktan çıktığımda içeriye doğru ilerledim. Koray koltukta uzanmış telefonuna bakıyordu. Çok dalgın olduğu için beni fark etmemişti.

Bu kadar dalgın neye bakıyordu acaba? Biraz daha yanında yaklaştığımda beni fark etti. "uyandın mı?" kafamı evet anlamında hafifçe salladım ve Koray'ın doğrulduğu koltuğa oturdum. Kendimi bir garip hissediyordum. Bu tarif edilemez bir histi, üzgün hissediyordum ama hissetmiyordum da. Yine de mutlu da değildim.

"ne düşünüyorsun?" dedi Koray. "hiç bir şey." Dedim. Zaten tam olarak düşündüğüm de bir şey yoktu. Uyku sersemiydim hala neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kalkıp mutfağa gittim. Bir bardak su içtim.

Ardından Koray girdi mutfağa "bir şey mi arıyorsun?" hayır anlamında kafamı salladım. İçmeden sarhoş mu olmuştum? Neden böyle davrandığımı çözemiyordum.

Ona sarılma isteğimi bastıramadım, yanında küçük adımlarla yaklaşıp ellerimi beline doladım. Boy farkından dolayı kafam tam göğsüne denk gelmişti, Kalp atışlarını hissedebiliyordum. Yavaş atan kalbi hafif hafif hızlanmaya başlamıştı.

O da ne olduğunu anlayamasa da kollarını bana sardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O da ne olduğunu anlayamasa da kollarını bana sardı. Bir eliyle sırtımı tutarken diğer eliyle saçlarımı okşuyordu. Biraz daha sokuldum ona sonra ondan ayrılmadan kafamı yukarı kaldırdım. Yüzüne baktım, o da bana bakmak için kafasını indirdi.

Gözlerimiz birleştiğinde gülümsedim, Ne de güzel gözleri vardı. Bu sefer gördüğüm renk yeşildi, Zaten çoğunlukla yeşil halini görürdüm. Bu yeşil renginin en güzel haliydi, Yani bana göre. "gözlerin çok güzel biliyor musun?" oda gülümseyerek "biliyorum." Dedi. "çok da mütevazısın." Hafifçe kıkırdadığında ondan yavaşça ayrıldım.

Ayrıldığımızda termosa su koydu ve dolaptan kahveyi çıkardı. Yaşasın kahve içeceğiz! İçimden küçük çaplı bir sevinç dansı yaptığımda içeriye geçtim. Televizyonu açtığımda düzgün bir kanal aradım. En sonunda arda ile omuz omuza programı ile kanal arayışımı bıraktım.

Koray elinde 2 bardak kahveyle gelince yayıştığım koltukta kendimi düzelterek doğruldum. Elindeki kahveyi bana uzattığında gülümseyerek kahveyi aldım.

"teşekkürler."

"rica ederim."

Programa bakarak kahvelerimizi yudumlamaya başladık. "tekrarı değil mi bu?" dediğinde onu onayladım.

Program reklama girdiğinde kahvelerimiz de hemen hemen bitmişti.

"sınavın nasıldı?"

"şimdi mi sorasın geldi."

"ya ama hayır, bu konu olmaz."

"nedenmiş?"

"ben kahveni alıyım şöyle." Diyerek kahvemi elimden alarak hızlı adımlarla mutfağa gitti. Kaçıyor resmen!

GARİP DÜZENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin