17. Bölüm ~Tanışma~

7 1 4
                                    

Busenin ağzından.

Sabah başımda feci bir ağrıyla gözlerimi açtım, etrafa bakındığımda etraf dönüyordu resmen. Tek bildiğim bu odanın benim olmadığıydı.

Başımın sızısıyla inlediğimde kapı açılma sesini duydum.

"uyandın mı?" Koray'ın güzel sesini duyduğumda sırıttım.

"uyandım. Başım, başım çok dönüyor."

"o kadar içmemeliydin."

"ne kadar içtim?"

"4 5 bardak."

"NE? BEN ALKOL MÜ İÇTİM?" hayır ben o mutlulukta alkol mü içmiştim? Allah'ım affet!

"neden bu kadar şaşırdın? İçerken hiç öyle demiyordun."

"mutluluktan kafam basmamış demek ki!"

"demek mutluydun, neydi seni mutlu eden hatırlıyor musun?"

"az çok, hafızam tam olarak hiçbir şeyi hatırlamıyor."

"dans ettiğimizi hatırlıyorsun değil mi?"

"evet."

"başka?"

Utanarak gözlerimi kaçırdım. Sevgili olduğumuzu da hatırlıyordum.

"şey var bir de... ee." Diyerek lafı gevelemeye başladım. Yanıma yaklaşarak başucumda diz çöktü.

"ne vardı?"

"bildiğin şeyi bana sorma Koray!"

"peki, sarhoşken ne yaptığını hatırlıyor musun?"

"hayır, neden, ne yaptım?"

"demek hatırlamıyorsun." Ayağa kalktı ve yüzüme eğildi. Ne yapmış olabilirdim? Ne olur kötü bir şey olmasın. Kıyafetlerim? Battaniyeyi hızla kaldırıp kıyafetime baktım. Ohh çok şükür yerindeydi.

O zaman ne yapmış olabilirdim ki?

"beni..." dediğinde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. "öptün." dudaklarımı ısırdım ve battaniyeyi yüzüme çektim.

Hayır, hayır! Ben ne yapmıştım öyle! Yalan söylüyordu!

"kokumu bu kadar seviyor musun gerçekten?" sorduğu soruyla yüzümü ekşittim. Sarhoşken her şeyi dökülmüştüm! Olamazdı!

Koray pis bir sırıtış ile odadan çıktığında bende yataktan kalktım, odadan çıkarak banyoya girdim ve kendime bir çeki düzen verdim.

Banyodan çıktığımda mutfaktan gelen güzel kokularla ilerlemeye başladım. Koray masayı bir güzel donatmıştı. Utanarak sandalyelerin birine oturduğumda Koray hala mutlu bir tavırla bir şeyler hazırlıyordu.

En sonunda masaya oturduğunda o keyifle ağzına bir şeyler atarken ben ise utancımdan koyduğu kahveden bile içememiştim.

"okuldan sonra babamla tanıştırmaya götüreceğim seni." Diyerek masadaki sessizliği böldü.

"ne?" şok içinde Koray'ın suratına bakıyordum, bu ne aceleydi?

"duydun, sabah babam aradı akşam yemeğe çağırıyor."

"hayır diyemedin mi?"

"asla."

Koraya of çekerek masada duran zeytini sinirle ağzıma attım. Ne yapacaktım nasıl davranacaktım hiçbir fikrim yoktu.

Kahvaltıdan sonra eve giderek üzerimi değiştirdim, dışarı çıktığımda Koray arabasına yaslanmış beni bekliyordu.

Eskiden otobüslerde harcanırken şimdi özel şoförüm vardı. Hem de beleş!

GARİP DÜZENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin