KADER YOLCULUĞU (Kısım I)

209 22 10
                                    

Yeniden merhaba, herkese iyi okumalar ^^

Şarkı: Victoria Carbol, PJ Shepherd-Burning Heart (Epic Orchestral Version)

-----------------------------

Haftalar sonra ilk kez, Morrigan'ın rüyaları huzurluydu. Gecenin bir yarısında aniden uyanmasının tek sebebi deliler gibi susaması olmuştu. Baş ucundaki komodinin üzerine uzandığında ne sürahi ne de bardağın yerinde olmadığını gördü.

Elving gibi titiz ve dikkatli biri, böyle bir şeyi nasıl atlamıştı ki?

Homurdanarak yattığı yerden doğruldu. Önünü bile zor görüyordu ve hala uykuya kanmamış olan bedenini, haftaların yorgunluğu yüzünden zar zor hareket ettirebiliyordu. Katlar arasında dolaşıp mutfağı bulabilecek kadar ayılabilmek için esneyip gerinerek ayaklarını balkona doğru sürüdü. Gözleri hala yarı kapalı bir vaziyetteydi.

"Su?" Gecenin sessizliğini bir ok gibi delen Eamon'ın sesi, suratına çarpılan bir kova buz etkisi yapmıştı. Korkuyla zıplarken ağzından oldukça okkalı bir küfür kaçtı.

İrice bir bardağı hala ona uzatmakta olan Eamon özür dilercesine gülümseyerek omuz silkti. Prensin elindeki bardağı alıp tam karşısındaki sandalyeye otururken ters bakışlar atmayı ihmal etmemişti. Soğuk su, çılgınca atan kalbinin bir nebze rahatlayıp yavaşlamasını sağladı.

"Tanrı aşkına, Eamon, gece gece balkonumda ne yapıyorsun? Yani ödümü patlatmak dışında..."

Eamon masum bir edayla ellerini havaya kaldırdı ve arkasındaki kapıyı işaret etti. "Aslında, burası benim de balkonum. Odalarımızın yan yana olduğunu söylemiştim, prenses."

Morrigan oturduğu yerden başını şöyle bir uzatınca balkonun diğer ucuna açılan büyük, oymalı kapıyı fark etti. Eh, hakkı vardı doğrusu. Haftalar boyu bir evin ve yatağın konforundan o kadar uzak kalmıştı ki, odanın ortasındaki devasa yatağı gördüğünde balkona bakmak aklına bile gelmemişti.

"Ve bu anın keyfini tam olarak yaşayabilmek için suyumu da çalmadın kesinlikle, değil mi?" İğneleyen tonu sahte bir sertlik barındırıyordu. Herkesin ürktüğü bir savaşçı ve komutan olan prensin kendisinin yanında böyle çocuklaşabilecek kadar güvende ve rahat hissetmesi, onu eğlendiriyordu aslında.

Eamon utanmaz bir şekilde sırıtırken "Uykun külçe gibi ağır, ruhun bile duymadı." diyerek göz kırptı.

Morrigan'ın yakışıklı yüzüne sinir bozucu bir şekilde yakıştığını düşündüğü o sırıtış, ne giydiğini gördüğünde ağır ağır yok oldu ve yerini daha karanlık bir şeylere bıraktı. Arzu, sevgi ve tekinsiz bir özdenetim o karanlığın içinde dolanıyordu şimdi.

"Balkonumuzda böyle dolaşmanın güvenli olduğunu düşünmüyorum, prenses." Sesi derin bir fısıltı halindeydi.

Morrigan'ın uykusu Eamon sayesinde tamamen açılmıştı. Onu çıldırtacağını bildiği cüretkâr bir bakışla prensi tepeden tırnağa süzdü.

Üzerindekiler yaka iplikleri alelade bir şekilde açık bırakılmış olan ve çıplak, kaslı göğsünü olduğu gibi açıkta bırakan bir gömlekle oldukça rahat görünen siyah, bol bir pantolondan ibaretti. Kumaşın gerilmesine sebep olan iri kollarının her hareketiyle kumaş davetkar bir şekilde aralanıyor ve onu bir yangının ortağı olmaya çağırıyordu.

"Ya? Ben de aynısını senin için söyleyecektim." Sinsi bir şekilde sırıtarak elini yüzüne dayadı ve dirseğini masaya koyarak ona doğru eğildi. "Bu konuda ne yapsak ki?"

Gecenin Varisi #1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin