19. Bölüm

45 5 0
                                    

Durunun ağzından

Güm! Güm! Güm!

Kapı sesi ile yerimden sıçradım. Kim vuruyorsa o kadar sert vuruyordu ki aklım çıkmıştı. Hemen yataktan kalktım ve saate baktım. Saat 01:25'ti. Tekrar kapı sert bir şekilde çaldığında hemen odadan çıktım. Nazlınında çıktığını gördüğümde ikimizde ne olduğunu anlamamıştık.

Nazlı: Noluyo ya? Kim bu saatte böyle kapı çalar.

Duru: bilmiyorum.

Gidip delikten baktığımda hiç bir şey gözükmüyordu. Kapkaranlıktı.

Kapıyı açtığımda kapının kenarına yaslanmış olan Berkay Beyi gördüm. Sarhoştu...

Tam kapıyı geri kapatıcakken kolunu kapıya dayadı ve beni engelledi. Kapıyı geri açtığımda konuştum.

Duru: Berkay Bey? Hayırdır bu saatte?

Berkay: Naber, Güzellik.

Nazlı: Berkay Bey? Siz iyimisin?

Berkay: iyim, bebeğim. Sen nasılsın?

Duru: yalnız, sözlerinize dikkat etseniz iyi olur! Bizimle terbiyeli konuşun!

Berkay: Allah allah, terbiyeli konuşmazsam nolur?

Duru: Lütfen ayık olduğunuz bir zaman gelin. İyi günler.

Kapıyı yüzüne kapatıyordumki eliyle kapatmamı engelledi. Ben ittirdikçe o da ittiriyordu.

Berkay: Ne gitmesi güzelim? Daha yeni başlıyoruz.

Duru: Nazlı! Hemen Erdemlere haber ver! Karakol çok uzakta, polis yetişemez! Hadi! Çabuk!

Nazlı: Ya sen! Seni bırakamam!

Duru: Bana bişey olmaz! Beni merak etme! Hadi git ve Erdemi ara!

Nazlı koşarak odasına gitti ve kapıyı kapattı.

Kapıyı daha fazla tutamamıştım. Kapı sertçe açıldı ve duvara çarptı. Berkay bey içeri girdiğinde geri geri yürümeye başladım.

Berkay: Nereye, Güzelim? Daha işimiz bitmedi seninle. Bu kadar güzel bir kızı kaçıramam değil mi?

Duru: Ne saçmalıyosunuz siz! Hemen çıkın evimizden!

Berkay bey biraz daha yaklaştığında arkam duvardı. Kaçacak yerim kalmamıştı.

Berkay: Uslu bir kız olsan iyi edersin, bebeğim.
Canını yakmak istemem.

Berkay bey benim üstüme yürüdüğünde aramızda çok az mesafe kalmıştı. Yanımdaki sehpada biblo vardı. Onu alabilirsem kafasına geçirebilirdim! Berkay bey bana biraz daha yaklaştığında yavaşça bibloyu alıp kafasına geçirdim. Acıyla inleyerek bir kaç adım sendeledi. Tam yanından gidiyordum ki kolumu tuttu ve beni yere attı.

Berkay: Sana uslu dur demiştim!

Sert bir tokatla başım omzuma düşmüştü. O kadar sert vurmuştu ki yanağım uyuşmuştu. Artık dayanamayıp ağlamaya başladığımda üstüme eğildi ve ellerimi tuttu.

Berkay: Artık kaçış yok, bebeğim.

Duru: Bırak beni!

Nazlı: Bırak onu!

Nazlının senini duyduğumda berkay beyin kafasında bardak kırmıştı. Berkay bey üzerimden kalktığı gibi Nazlının üstüne yürümeye başladı. Nazlının kolunu tutup sürükleyerek odaya götürürken konuştu.

Berkay: Seninde sıran gelicek! Uslu dursan iyi edersin!

Nazlı ağlayarak cevap verdiğinde bende ağlamaya başlamıştım.

YAZ ŞARKISIWhere stories live. Discover now