1.0

76 11 24
                                    


George un kalbi sanki içine çöküyor gibiydi. Hiç bu kadar kötü hissetmemişti.Dream in onu aldatması içine resmen yer edinmiş, hep aklı oraya kayıyordu.

Peki... hayranlar buna ne diyecekti?

George, söylemeli miydi?

Söylerse Dream in başına bela açmış olacaktı belkide

Sapnap bunu söylerken neden bu kadar rahattı peki?

George düşüncelere dalmışken, sapnap valizini hazırlamayı bitirmiş dream in kini de alıp odadan çıkmak için kapıya yönelmişti.

George geçmesi için geri çekildi daha sonra ise geçirmek için aşağı indi.

Dream kapıda kollarını bağlamış, sapnap i bekliyordu. George un dikkatini çeken şey ise, kaşlarının çatık oluşuydu.

George onu böyle görünce içi parçalanıyordu. Her an çığlık çığlığa, bağıra bağıra ağlamak istiyordu...

"Hazır mısın sap?" Dream bağladığı kollarını açarken sordu. Bununla beraber kapıyı da açmıştı.

"Evet, çıkabiliriz" sapnap ise sarışına cevap olarak bu kelimeleri yöneltti

"Bir dakika! Hemen gidecek misiniz.."

"Uçağımız kaçmadan gitmeliyiz George. Seni en yakın zamanda Florida'ya bekliyoruz" sapnap neşeli sesi ile George a bir teklif sunmuştu

"Geleceğinden emin değilim. Bakarız" George gözlerini kaçırarak cevabını verdi

"George, sen Florida'ya gelinceye kadar internet üzerinden konuşup oyunlar oynayabiliriz. Temelli gitmiyoruz. Seni unutmayacağız tabiki" dream gülümseyerek sözlerini yöneltmişti.

George, sarışının sesini duyunca yüzü gülümsemiş ve yeşil irislere bakmaya başlamıştı bile.

O yeşilin içindeki beyazı görüyordu.

O, kötünün içindeki iyiyi görüyordu...

"Haklısınız, o zaman yolunu açık olsun. Görüşmek üzere.."

"Kendine iyi bak George!"

"Sizde"

George un sözünün arasından ikili dışarı çıktı ve George ise arkalarından sahte bir gülümseme ile kapıyı yavaşça kapattı.

Kapatması ile kapının arkasına çöktü ve soğuk parkelere oturdu. Bacaklarını kendine çekti ve kafasını bacaklarına gömdü. Göz yaşlarını tutamamasının ardından hıçkırıklarında boğulmaya başlaması uzun sürmemişti.

Gene yanlız kalmıştı

Tek bir başına, kimsesizdi

Kimse arayıp sormuyor, telefonuna gelen tek bildirim ise diğerlerinin onsuz bulup yayın açışı oluyordu

Yalnızlığa mahkûmdü artık, her zamanki gibi

aslında buna alışıktı. Ama alışık olduğunu bilmek ona daha da acı çektiriyordu.

Sadece bir anlık ölmeyi istedi.

Bir anlık bile olsun, hayattan silinip yok olmayı diledi.

Belki o zaman rahata kavuşurdu.

'Ama bunları düşünmesi yanlıştı.

Hayat ne kadar kötü olsa bile yaşamaya değerdi

Sonuçta o kaybederdi.'

Ama bunları düşünmesinin tek sebebi kendini avutma dileğiydi.

Şu an ölse... kim onu düşünür ki?

Sadece deneyip görmek istedi...

İlerideki haraketleri buna bağlı olmuş, evde George un çığlıyı yükselmişti....

Beklenmedik sürpriz..? Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora