Chapter: 9

3.8K 209 303
                                    

"Hastane önünde beklemeye başladığın an anlıyorsun ki daha önce hiç derdin olmamış..." diyerek uzun süredir devam eden sessizliği bozmuştu Diego. Tam yanında oturan Barlas bakışlarını Diego'ya çevirdiğinde Diego'da Barlas'a doğru bakmıştı.

Diego: "Can'ın kan hastalığı olduğunu biliyor muydun?" diye sorduğunda Barlas iç çekip başını onaylarca salladı. Diego bakışlarını tekrar önüne doğru çevirdi ve: "Sanırım onun hakkında bildiğim şeyler az.." dedi.

Barlas, hastane zeminini incelerken derin bir nefes aldı ve: "Onu tanımak için çabalamamışsın. Onu bir tanısan.. Onu bir tanısan gerçekten aşık olursun.. Şuan sadece cinsel açlığını doyurmaya odaklısın.. O yüzden geldiğimiz son nokta bu.." dediğinde Diego'nun kaşları çatıldı ama içten içe onun haklı olduğunu bildiği için bir şey diyemedi.

Barlas konuşmaya devam etti ve: "Can... Can dışa dönüktür, açık sözlüdür, dürüsttür. Haksızlığa gelemez, kimseye de haksızlık yapmaz. Sorumluluk sahibidir, empati seviyesi yüksektir, sosyaldir, fazlasıyla azimlidir. Fedakardır, kanaatkardır, çalışkandır. Olgundur ama aynı zamanda çocuktur.Küçücük şeylerden bile mutlu olur. Yetinmeyi bilir, kimsenin hayatında gözü yoktur. Çok iyidir be Can'ım.. Çok.." dedi.

Diego sakince Barlas'ı dinledikten sonra: "Onu seviyorsun değil mi?" diye sordu.

Barlas yutkunup bakışlarını tekrar Diego'ya çevirdiğinde gözleri çoktan dolmuştu ve: "Seviyorum." dedikten sonra iç çekti: "Seviyorum ama o bunu bilmiyor, bilmeyecek. Çünkü o seni seviyor." diye mırıldandı. Diego az çok Barlas'ın Can'a karşı bir şeyler hissettiğini farketmişti ama bunu ondan duymayı beklemiyordu.

Barlas gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildikten sonra arkasına yaslanıp başını duvara dayadı: "O kadar seviyorum ki, onu bir başkası bile gülümsetse mutlu oluyorum. Ve bu hayattaki en acı mutluluklardan biri." dedikten sonra acıyla güldü. Diego sesini çıkarmadan onu dinlemeye devam ettiğinde Barlas'ta içini rahatlatmak istercesine konuşmaya devam etti ve: "Gelmeyeceğini bile bile beklemek saflık mıdır yönetici şefim?" diye sorduğunda Diego hafifçe gülümseyerek: "Saflık değil, aşktır Barlas." dedi.

Barlas gözlerini sıkı sıkı kapatıp ağlama hissini bastırmaya çalıştı: "Onu seninle her gördüğümde içimden bir parça kopuyor ama yapabileceğim hiçbir şey yok." dedi ve devam etti: "Aklımdan asla çıkmayan iki düşünce var. Bu aşktan asla kurtulamayacağım ve onunla asla birlikte olamayacağım. Yine de ona aşık olmak yaşıyormuşum gibi hissettiriyor." diye mırıldandı.

Diego, Barlas'ın omzunu ona destek olurcasına sıkıp iç çekti: "Merak etme Barlas. Seninde karşına birbirinizi karşılıklı seveceğiniz biri çıkacak." dedi.

Barlas istemsizce buruk bir şekilde güldü ve "Ne kadar acınasıyım. En yakın arkadaşıma aşık olduğum yetmiyormuş gibi bir de sevgilisine aşk acımı anlatıyorum." dediğinde Diego onu hemen susturup: "Öyle şeyler söyleme abicim. Bu herkesin başına gelebilir. Ve sana söz veriyorum ona iyi bakacağım Barlas." dedi.

Barlas, Diego'ya karşı ördüğü duvarı bu konuşmadan sonra yıkmıştı. Diego'yu süzdükten sonra yalandan kaşlarını çattı ve: "Ona iyi bakmazsan karşında beni bulursun. Onu incitip ağlatırsan karşında beni bulursun. Onu kullanırsan karşında beni bulursun. Onu sahipsiz sanma. Onun arkasında kapı gibi Barlas'ı var." dedi.

Diego hemen boğazını temizleyip oturuşunu düzeltti: "Anlaşıldı." dedi ve kendi kendini onayladı. Bir zaman sonra doktor gelip Can'ı bir kişinin görebileceğini söylediğinde Barlas, Diego'nun içeriye girmesini söyledi.

Diego doğrulup kendine çeki düzen verdikten sonra odaya girdi ve öylece uzanan Can'ı gördüğünde gözleri doldu. Sakince yatağının yanına sandalye çekip oturdu ve çekinerek onun elini iki eliyle tutup okşadı.

the love menu Where stories live. Discover now