Chapter: 15

2.6K 123 195
                                    

Can kısa bir süre içinde evine vardığında hava çoktan aydınlanmıştı. Vakit kaybetmeden duşa girip çıktı ve temiz üstlerini giyinip dolabının üstündeki bavulu aldı. İçerisine eşyalarını doldurmaya başladı ve sonunda bavulun kapağını kapatıp zorlanarak fermuarını çekti. Buzdolabında duran hiç açılmamış sosis, salam tarzı yiyecekleri bir poşetin içine doldurdu. Evinin elektriğini, suyunu ve doğalgazını tamamen kestikten sonra son bir kez etrafa göz gezdirdi. Kendi kendine buruk bir şekilde gülümseyip evden çıktı ve kapıyı iyice kilitleyip aklı burada kalmasın diye kapıyı tekrar tekrar kontrol etti.

Sigarasını yakıp veda etmek için Barlas'ın evine doğru yürüdü ve kaldırımda çöp karıştıran kedileri yanına çağırıp sosis ile salamların jelatinlerini açarak onlara araba çarpmayacak bir köşeye bıraktı. Kedileri biraz izleyip sigarasını söndürdü ve Barlas'ın evine geldiğinde kapıyı çalıp beklemeye başladı.

Barlas kapıyı açınca gülümseyerek Can'a baktı ama Can'ın bavulunu gördüğünde gülümsemesi anında soldu ve kaşları çatıldı: "Hayırdır? Bir yere mi gidiyorsun?" diye sorup kollarını göğsünde birleştirdi. Can onun mimiklerini gördüğünde kıkırdamadan edemedi ve: "Adana'ya dönüyorum.. Sana veda etmeden gidemezdim.." dediğinde Barlas'ın çatık kaşları daha da çatıldı.

Barlas, Can'ın daha fazla konuşmasına izin vermeden onu evine doğru çekti ve zorla içeri sokup kapıyı kapattı: "Hiçbir yere gitmiyorsun Can." diyip kapıyı kitledi ve anahtarı bokserının içine attı. Can'ın gözleri büyüdü ve şaşkınca bakmaya başladı: "Barlas ne yapıyorsun?  Saçmalama yavrum hadi kapıyı aç ve gideyim. Buradan otogara gitmem epey sürecek. Bugünkü Adana seferleri bitmeden yetişeyim." diye mırıldandığında Barlas onu umursamadan yanından geçip mutfağa gitti.

Can onu vazgeçiremeyeceğini biliyordu ve inatlaşmayı bırakıp bugünü onunla geçirmeye karar verdi. Peşinden mutfağa gidip sandalyeye oturdu ve onu süzdü: "Pekâlâ.. Açım bana yemek yap o zaman.." diye mırıldandı ve Barlas'ın sert yüz ifadesi anında silindiğinde gülümseyerek Can'a baktı: "Yaparım.. Ne yemek istersin?" dediğinde Can omuz silkip: "Farketmez ama kahvaltı etmek istemiyorum.." dedi.

Barlas biraz düşünüp Can'ın en sevdiği yemeklerden biri olan etli ekmeği  yapmaya karar verdi ve malzemeleri hazırlayıp etli ekmeği yaparken tamamen yemeğe odaklanmıştı. Can sakince onu izlerken gülümsedi ve etli ekmek yaptığını anlayınca duraksayıp: "Sivaslı olduğunu her yerde belli ediyorsun yavrum.." dedi ve Barlas gülüp omzunun üstünden Can'a doğru bakarak: "Senin her yerde Adanalı olduğunu belli ettiğin gibi mi?" diye sordu. Can'ın anında göğsü kabardı ve gururlu bir şekilde hmladı.

Barlas onun hareketlerine gülüp etli ekmeği önceden ısıttığı fırına yerleştirdi. Etrafı toparladıktan sonra Can'a yaklaştı: "Etli ekmek pişerken film izleyelim.." dedi ve salona geçtiğinde Can peşinden gitti. Koltukta oturup film kavgası yapmaya başladıklarında Barlas pes edip Can'ın istediği filmi açtı. Sakince filmi izlemeye başladılar ve bir süre sonra Can başını Barlas'ın omzuna koyarak filmi izlemeye devam etti.

Can filmi izlerken zihninde Diego ile yaşadıkları anlar canlanıyordu ve durumun ciddiyetini daha yeni yeni kavramaya başlamıştı. İstemsizce ürperip Barlas'a doğru tamamen sokulduğunda Barlas duraksayıp göz ucuyla Can'a doğru baktı ama bir şey demeyip onu kollarının arasına alarak filmi izlemeye geri döndü. Bir süre sonra etli ekmeğe bakmak için mutfağa geçti ve piştiğini görünce gülümseyip eldivenle tepsiyi fırından çıkardı. Etli ekmekleri tabağa yerleştirip şalgam şişesiyle birlikte Can'ın yanına geçti ve tabağı önlerindeki sehpaya bıraktı. Can etli ekmeği görünce ıslık çaldı ve hemen bir dilim ağzına atıp mırıltılar çıkararak çiğnemeye başladı. Barlas: "Yavaş ye yavrum boğulacaksın.. Etli ekmekler bir yere kaçmıyor hepsi senin.." dediğinde Can omuz silkip ağzındakini yutunca bir dilim daha ağzına attı.

the love menu Where stories live. Discover now